Cübbeli Ahmet’in başı beladaydı geçtiğimiz günlerde.
Bir adam çıktı ortaya.
İsmailağa Cemaati’nin içinden konuştuğu izlenimi veren bu adam, çektiği videoda Cübbeli’yi şöyle tehdit etmekteydi:
*
“Kasetlerini patlatırız ha!”
*
Tehdidi işittiğim anda şöyle dedim:
*
“Eyvah eyvah! Cübbeli’nin başı belada! Bu işten yırtması çok zor.”
*
Nasıl da yanılmışım!
*
Cübbeli Ahmet, gündemi öyle bir tornistan ettirdi ki...
Kaset konusu, iki güncük bile konuşulmadan unutuldu gitti.
*
Ne yaptı Cübbeli?
Şunu yaptı:
*
İki üç yıl evvel yaptığı gibi yine...
“Vehhabiler, Selefiler ülkemin camilerinde cirit atıyor. Diyanet uyuyor. Radikallik aldı başını gidiyor. Uyan Türkiye’m” falan türü iddiaları sürdü masaya.
Ve bingo!
“Kaset gündemi”, oldu sana “Selefi gündemi”.
*
Halk TV, balıklama atladı hemen konunun üstüne...
“Cübbeli Ahmet Bey’in de buyurdukları gibi çok tehlikeli gelişmeler oluyor ülkemizde” falan türü analizler kasmaya başladılar Halk TV’nin ekran ulemaları.
Diyanet’e vurmak için fırsat kollayan çevreler, Cübbeli’yi referans göstererek “tehlike”ye işaret ettiler.
*
Peki ya kaset meselesi?
Bir anda unutma bahçesine postalanmış oldu.
*
Cübbeli, gerçekten de çok iş bilir, acayip yetenekli, feci becerikli bir adam.
- Hayatını sanayiciliğe adasa... Vehbi Koç falan olurdu.
- Kendini şiire vursa... İsmet Özel’in tahtını sallardı.
- Biliminsanı olsa... Aşıyı ilk o bulurdu.
- Köşe yazarı olsa... Hepimizi işinden ederdi.
- Roman yazsa... Orhan Pamuk’u yanına çırak alırdı.
- Siyasete girse... Asla muhalefete düşmezdi.
*
Mübalağa mı ediyorum?
Bilmiyorum. Belki de ediyorumdur.
*
Belki de o lanetli “kaset gündemi”ni, bir anda “Selefi gündemi”ne dönüştürebilen o muazzam kurnazlığın etkisi altında biraz fazla kalmışımdır.
TARKAN’IN SON ŞARKISINI DİNLERKEN MIRILDANDIKLARIM
- “Yap bi güzellik” derken dış güçlere mi mesaj veriyor acaba?
*
- Hiçbir politik göndermesi olmayınca Tarkan çekilmeyecek mi yani?
*
- Ben en iyisi gidip Kral’ın eski bir şarkısını dinleyeyim.
*
- Tarkan’ı o kadar seviyorum ki “Şarkısı berbat” demeye kıyamıyorum.
TEDİRGİN OLURUM
ARAMIZDA hiçbir sorun olmadığını düşündüğüm herhangi bir yakınımın, gayet ciddi bir ifadeyle “Konuşmamız lazım” dediği anda...
Tedirginliğim zirve yapar.
YEREBATAN SARNICI’NDA HEYKELE NE GEREK VAR
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi, Yerebatan Sarnıcı’nın restorasyonunu tamamlamış. Fotoğraflardan anladığım kadarıyla çok da güzel olmuş restorasyon. Yerebatan Sarnıcı’nın yeni görüntüsü, gerçekten etkileyici. Emeği geçenlere çok teşekkürler.
*
Fakat bir sorun var:
Yerebatan Sarnıcı’na heykeller yerleştirilmiş. Sarnıç, zaten tarihten getirdiği gizli ihtişamıyla yeterince etkileyiciyken içine heykel yerleştirmek de neyin nesi? Dünyanın en iyi heykelleri de olsa sarnıcın buna ihtiyacı yok ki... “İlle de heykel” diye tutturuluyorsa sarnıç içindeki Medusa başlarıyla yetinilseydi keşke.
AH ÇAĞLA ŞIKEL AH
TELEVOLE devrinden kalma, aklında kalan bir cümle söyle deseler, aklıma gelen 10 cümleden biri “Tostumu yedim, hadi gel” cümlesi olur.
*
Yıllar yıllar önceydi. Çağla Şıkel, telefonundan böyle bir mesaj atmıştı. Bu mesaj da kameralara yakalanmıştı.
*
Yıllar sonra yine bir mesaj vukuatı ve yine Çağla Şıkel. Magazin gündemi, bu küçük çaplı skandalla çalkalanmakta.
*
Ben olsam Çağla Şıkel’in yerinde, mesajla her türlü iletişimi keser, hayatımı tamamen görüntülü konuşmaya adardım.
SAADETTİN SARAN REFORM İSTEYİNCE
EĞİTİMDE A’dan Z’ye reform istemiş Saadettin Saran.
*
Hiç yorum yapılmamış
1976 kez izlendi
2108 kez izlendi
984 kez izlendi
1302 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.