Rauf Denktaş, bizim açımızdan şu iki şeyi temsil ediyordu:
- BİR: Statükoculuğu...
- İKİ: Çözümü çözümsüzlükte aramayı...
*
Şimdi Rauf Denktaş’ın koltuğunda Mustafa Akıncı diye biri oturuyor.
*
İki özelliği var Akıncı’nın:
- BİR: Statükoyu yıkma adına süper tavizci bir tutum içinde.
- İKİ: Çözüm adına neredeyse anahtarları teslim edecek.
*
Hakkaniyetli bir barışı, adil bir çözümü savunmak yerine...
- Verelim kurtulalım.
- Verelim barış gelsin.
- Verelim güneş açsın.
Görüşünü savunuyor.
*
- Milim taviz vermeyerek.
- Zerre esnemeyerek.
- Çözüme santim yaklaşmayarak.
Canımızı sıkardı Rauf Denktaş.
*
Ama şu Mustafa Akıncı’nın...
Haysiyetten ve şahsiyetten uzak süper vericiliğini görünce...
Denktaş’ın canımızı sıkan o ödünsüz tutumunu büyük bir hasretle arar olduk.
*
Ve biz artık şuna benzer şeyler mırıldanıyoruz:
*
“Lefkoşe’nin taşına bak/Gözlerimin yaşına bak/Uyan uyan ey Rauf Denktaş/Şu feleğin işine bak.”
EVET, YİNE KILIÇDAROĞLU İLE UĞRAŞTIM AMA SOR NEDEN?
İÇERİDE, dışarıda bin türlü sorun var. Konuşulacak onca konu var. Ele alınacak bir sürü mesele var. Yapılacak bir dolu çıkış var. Dile dolanacak tonla mevzu var.
*
Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun uğraştığı şey ise şu:
Hiç yorum yapılmamış
1976 kez izlendi
2108 kez izlendi
984 kez izlendi
1302 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.