İSTANBUL Üniversitesi’nde son birkaç haftadır yaşananlara şöyle bir baktığımızda “Üniversite nasıl yönetilmez?” sorusunun cevabını bulabiliriz.
*
- Durup dururken üniversitenin yemek düzenini bozdular.
- Öğrencinin sabah kahvaltısına falan göz diktiler.
- Öğrenci isyan etti, ayağa kalktı, sesini duyurmaya çalıştı.
- O sesi bastırmaya çalıştılar, üstelik coplarla.
- Sibel’in tartışmalı intiharının bile bir parçası haline geldiler.
Ve bütün bunlar olup bittikten sonra...
Sabaha karşı aldıkları bir kararla yemek düzeninde yeniden eskiye döndüklerini açıkladılar.
*
“Böyle üniversite mi yönetilir?” dedim ya...
Aslında yanlış.
“Böyle bakkal dükkânı bile yönetilmez” demek daha doğru.
UBER’İN AHI TUTTU
UBER çıkınca ne yaptı bizim taksicilerimiz?
Ne yapacaklar?
Kendilerine çekidüzen vermek suretiyle Uber’i geriletmek yerine...
Sopayla Uber kovaladılar sabah akşam.
*
E ne oldu?
Uber gitti, doğan boşluğu ise korsan taksiler doldurdu.
Korsan dediğin Uber gibi değil tabii...
Bulunamıyor, anlaşılmıyor, yakalanamıyor.
Dolayısıyla Uber gibi kovalanamıyor.
*
Oysa çözüm ta en başta belliydi:
Bir boşluk doğurmamak gerekiyordu, araçlara çekidüzen vermek gerekiyordu, taksicilerin kendilerine çekidüzen vermesi gerekiyordu falan.
MELİH GÖKÇEK’İN KAR EĞLENCESİ
ANKARA Belediye Başkanı Melih Gökçek iken...
Hepimizin eğlencesi şuydu:
Yağmurlu ve karlı günlerde Ankara’da yaşanan aksaklıkların fotoğraflarını sosyal medya paylaşıp Melih Gökçek’i kızdırmak.
*
Dün sosyal medyaya şöyle bir bakınca gördüğüm şuydu:
Kar altındaki Ankara’da yaşanan aksaklıkların fotoğraflarını yayınlayan Melih Gökçek, öyle bir eğleniyordu ki...
Bin yılın rövanşını alır gibiydi!
Hiç yorum yapılmamış
1976 kez izlendi
2108 kez izlendi
984 kez izlendi
1302 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.