1) TALİBAN: Türkiye’de İslam adına ortaya konan hiçbir pratik, Taliban’ın İslam anlayışıyla örtüşmez. Hiç ayırt etmeksizin hepimizi “kâfir” diye yaftalarlar. Biz de onların İslam anlayışlarını alabildiğine yadırgarız. Hatta “İslam bu değil” deriz. Ama bütün bunlara rağmen... Türkiye, ABD’nin Taliban’la kurduğu diyalogdan daha iyi bir diyalog kurabilir.
2) FONLAMA: Fonlamanın kendisinde bir sorun yok. ABD’deki bazı vakıflar, Türkiye’deki bazı medya kuruluşlarını fonlayabilirler. Sorun, ABD’deki vakıf aracılığıyla fonlananların, “Biz acayip bağımsız bir medyayız, diğerleri şöyledir böyledir” diye hava basmalarındadır. “Biz de son tahlilde fonlanıyoruz, biz de o kadar bağımsız değiliz” deseler, mesele kalmayacak.
*
3) SIĞINMACILAR: Bu meselenin bir ortası olmalı. “Her önüne gelen, elini kolunu sallayarak Türkiye’ye gelsin” demek ile “Madem sığınmacıları seviyorsun, al evine besle” demek arasında bir yer olmalı. Ak/kara değil ki bu. Gayet çetrefilli, gayet karmaşık, gayet çok boyutlu bir konu. Her konuda saflaşıyoruz, bari bu konuda saflaşmasak. Sakince konuşsak şu mevzuyu.
SURİYELİ KARŞITLIĞI OY GETİRİR Mİ?
BEN getireceğini düşünüyordum.
*
Tam da böyle düşündüğüm bir sırada...
Seçimler gelip çatmıştı.
Hangi seçimdi, şimdi tam hatırlamıyorum.
*
Hemen seçim sonuçlarına odaklanmıştım.
Gözüme kestirdiğim ilimiz Kilis’ti.
*
Çünkü Kilis, en fazla Suriyeli alan ilimizdi. Hatta Suriyeli nüfusu, kent nüfusunu sollamıştı.
Şöyle demiştim içimden:
“AK Parti, Kilis’te göçer.”
*
Seçim bitti.
Ben hemen Kilis sonuçlarına baktım.
Gözlerime inanamadım.
AK Parti, Kilis’te oylarını daha da arttırmıştı.
*
Bu da böyle bir politik maceradır benim için.
Ve bu maceradan bütün muhalefet partilerinin biraz ders çıkarmasında sayısız fayda vardır.
FIKRA BU KADAR
FOTOĞRAFA dikkat kesilelim:
*
İran’da “Dünya İslami Uyanış Kurultayı” yapılıyor.
*
Kurultaya Türkiye’yi temsilen Doğu Perinçek davet edilmiş.
*
Fıkra bu kadar.
Dağılabilirsiniz.
GELMİŞ GEÇMİŞ EN ÇAPSIZ DIŞİŞLERİ BAKANI
BU kulaklar duydu bu cümleyi.
Hem de bir kez değil, iki kez değil, en az seksen bir kez.
*
Hatta hatırlıyorum, bu cümleyi işittiğimde Kemal Kılıçdaroğlu’na şöyle demiştim:
“Siz ‘Stratejik Derinlik’ adlı kitabı okudunuz mu?”
*
Hay demez olaydım.
Hiç yorum yapılmamış
1938 kez izlendi
2097 kez izlendi
974 kez izlendi
1292 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.