İktidar, Gezi’yi...
Baştan sona bir yakma yıkma, cam çerçeve indirme, araçları tahrip etme, kargaşa çıkarma olayı olarak yorumluyor... Sokak hareketiyle hükümet devirme planının uygulamaya sokulması olarak görüyor... Arkasında yabancı güçlerin olduğu bir kışkırtma olarak anlıyor... Büyük bir ihanet olarak görüyor, tek bir olumlu yön bile görmüyor.
*
Muhalefet, Gezi’yi...
Spontane ve kendiliğinden gelişen çevreci bir aksiyon olarak değerlendiriyor... Baştan sona barışçıl bir eylem olarak görüyor ve yorumluyor... Tek amaçları Gezi Parkı’ndaki ağaçları korumak olan gençlerin geliştirdikleri son derece masumane bir aydınlanma hareketi olarak görüyor... Haklı bir direniş olarak görüyor, tek bir olumsuz yön bile görmüyor.
*
Sonuç?
Sonuç şu:
- İktidar... Gezi’nin özellikle park çevresindeki dar alana odaklanan barışçıl kısmını görmüyor, görmek istemiyor. Çadırların yakılmasının ardından spontane bir şekilde geliştiğini görmüyor, görmek istemiyor.
- Muhalefet... Gezi’nin çevresine yayılmış olan Vandallıkları görmüyor, görmek istemiyor. Yakıp yıkmayı, Dolmabahçe ofisine yönelen şiddeti, bin türlü örgütün işin içine girmesini görmüyor, görmek istemiyor.
*
İki taraf da ödün vermeye yanaşmıyor... İki taraf da çok keskin... İki taraf da tartışmaya açık değil... İki taraf da kendi anlatısının dışında bir anlatıya yüz vermiyor... İki taraf da birbirine “Şurada haklısın” deme noktasına asla gelmiyor...
*
Gezi’nin böylesine keskin bir çekişme alanı haline geldiği şu ortamda...
Gezi’yle ilgili olarak...
“İçinde asla kabul edilemez yaygın Vandallıklar ve şiddet de vardı, özellikle dar alanda kalan barışçıl bir taraf da vardı” diye bir cümle kurmanın bile imkânı kalmamıştır.
*
Çünkü böyle bir cümle kurduğunuz anda...
Bir taraf size “Vay sen Gezi’ye nasıl Vandal dersin!” diye saldırırken... Bir taraf da size “Vay sen Gezi’ye nasıl barışçıl dersin!” diye saldırır.
*
Yani herkes kendini kurtarır, olan size olur.
ABDULLAH GÜL NEDEN BÖYLE OLDU?
ARTIK Abdullah Gül’ün...
- Ne diyeceği ve ne dediği pek merak edilmiyor.
- Geçmişe dair muhasebesi ilgi çekmiyor.
- İktidara yönelik eleştirileri hiçbir heyecan uyandırmıyor.
- Dış politika analizlerinin hiçbiri referans alınmıyor.
- Görüşleri doğru dürüst tepki bile çekmiyor.
*
Peki ama neden?
Neden böyle oldu?
*
Neden olacak?
Çok abartılı temkinlilik halinden... Hep aşırı kasmasından... Perde arkasında kalma çabasından... Doğrudan değil hep dolaylı konuşmasından... Özeleştiri müessesini çalıştırmaya pek yanaşmamasından... Kendini yukarıda, çok yukarıda bir yerde konumlandırmaya çalışmasından...
YORUMLAR
1987 kez izlendi
2112 kez izlendi
986 kez izlendi
1305 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.