“NİLHAN Sultan” diye bir hanım var.
“Padişah soyundan geliyorum” diye dolaşıyor ortalıkta.
*
İşte bu Nilhan Hanım...
Geçen gün çıkmış milletin önüne, almış mikrofonu eline, resmen ve alenen ve de hunharca palavra sıkıyor.
*
Sıktığı palavraya bakın:
- Güya hanedan ailesinin Abdülhamid’den kalma mücevherleri varmış...
- Güya İsmet Paşa, ailenin mücevherlerini alavereyle ellerinden almış...
- Güya o mücevherler, bir süre sonra Mevhibe Hanım’ın boynunda görülmüş...
Falan fıstık.
*
Allah’tan korkmadan, kuldan utanmadan işte bu iftirayı boca ediyor ortalığa “Nilhan Sultan”.
Yani tipik bir “Bulmuş inananı, sıkıyor palavrayı” vakası!
*
- Bir numaralı İsmet Paşa düşmanları bile... İsmet Paşa’ya akçalı işler nedeniyle diyecek pek söz bulamazlarken...
- Bir numaralı İsmet Paşa düşmanları bile... Mevhibe Hanım’ı “inanmış ve onurlu bir hanımefendi” diye tanımlarlarken...
Hiç yüzü kızarmadan basıyor iftirayı Nilhan Hanım.
*
Bu ülkede İsmet Paşa’ya yapılan düşmanlıkların çeşitli gerekçeleri olmuştur.
Bazıları geçerli ve haklı gerekçelerdir bunların.
Ama bu Nilhan Hanım’ın İsmet Paşa düşmanlığının gerekçesi hepsinden farklı.
*
Bu hanım muhtemelen...
“Cumhuriyet’i kurmasaydı şimdi ben hanım sultan olarak ortalıklarda boy gösterecektim, havamı atacaktım, dünyalığımı elde edecektim. Ama bu İsmet yok mu bu İsmet! Aldı elimizden hanımlığımızı, sultanlığımızı” falan diye kinleniyor İsmet Paşa’ya...
Tabii Atatürk’e laf etmeye cüret edemediği için de...
Bütün hırsını İsmet Paşa’dan çıkarmaya çalışıyor.
*
Eskiden Osmanlı hanedanından gelen beylerin ve hanımların...
Bir kıratı, bir asaleti, bir vakarı, bir duruşu, bir seviyesi falan olurdu.
*
Bütün renkler kirleniyordu, birinciliği bu Nilhanlara falan mı verdiler, nedir?
yazının devamı
YORUMLAR
1976 kez izlendi
2108 kez izlendi
984 kez izlendi
1302 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.