Dünya yıkılıyordu. Virüs kol geziyordu. Avrupa yanıyordu. Amerika inliyordu. Ortalık toz dumandı.
Ve fakat...
Türkiye’nin en yeni partisinin başındaki Ali Babacan’dan ses seda çıkmıyordu.
*
İki gün üst üste kayıp ilanı verir gibi yazdım.
- “Bir Ali Babacan vardı, ne oldu ona?” dedim.
- “Nerede bu Ali Babacan?” dedim.
- “Havlu mu attı acaba?” dedim.
*
Üçüncü günün şafağında Fox TV’ye, İsmail Küçükkaya’nın programına dar attı kendini Ali Babacan.
*
Ben olsam İsmail Küçükkaya’nın yerinde...
Ali Babacan’a her şeyden önce şöyle derdim:
*
“Allah aşkına nerelerdeydiniz siz Ali Bey? Yahu dünya allak bullak olmuş, insan bir ses etmez mi? Bizim kasap Emin Bey bile sosyal medyadan iki yüz yetmiş dokuz tane beyanat verdi ama siz bir tweet bile sallamadınız. Niye böyle oldu Ali Bey? Haftalardır niye sustunuz? Sustunuz, sustunuz ve bugün zuhur etmeye karar verdiniz. İyi ama niye?”
*
Buradan Ali Babacan’a bir uyarıda bulunmak istiyorum:
*
İstersen Keynes çapında bir iktisatçı ol...
Şu sorulara doğru dürüst bir cevap vermezsen...
Bırak ülkeyi kurtarmayı, bırak liderliği, bırak genel başkanlığı...
Sıradan bir siyasetçi olabilmen bile imkânsız!
PEK DE BİR ŞEY DEĞİŞMEYECEK GİBİ
BEN demiyorum bunu, Harvard’da politik ekonomi dersleri veren Dani Rodrik söylüyor.
Dani Rodrik’in yazdığı makaleden çıkardığım notlara göre...
Kriz sırasında bütün liderler ve ülkeler, eskiden nasılsalar öyle davranıyorlar:
*
Mesela Trump... Beklendiği gibi yanıltıcı ve kibirli! Mesela Güney Kore, Singapur, Tayvan... Beklendiği gibi daha efektif! Mesela Çin... Beklendiği gibi bilgi akışını engelledi, yüksek derece kontrole yöneldi! Mesela Türkmenistan... Bekleneceği gibi “koronavirüs” kelimesini de maske kullanmayı da yasakladı! Mesela Macaristan... Orban fırsattan istifade azıcık daha otoriterliğe kaydı!
*
Kriz sırasında eskiden nasıl davranıyorlarsa öyle davranan ülkeler ve liderler, krizden sonra da aynı yolu izleme devam etmezler mi?
*
Peki ya zihniyet değişimi? Bu gerçekleşebilir mi?
Dani Rodrik’e göre pek değişmeyecek gibi...
Yine makaleden çıkardığım notlara göre...
Herkes kendinin haklı çıktığını savunacak!
*
Mesela kamucular “Biz haklı çıktık” diyecekler, buna karşılık hükümetlere kuşkuyla yaklaşanlar da kendi görüşlerini doğrulama şansı bulacaklar. Mesela daha fazla küresel yönetim isteyenler, “Nasıl da haklı çıktık” diyecekler... Ama buna karşılık daha güçlü ulus devlet isteyenler, Dünya Sağlık Örgütü’nün çapsızlığından dem vuracaklar.
*
“Hiçbir şey eksisi gibi olmayacak” cümlesi, sadece bir temenni cümlesi olarak kalacak galiba.
YORUMLAR
1976 kez izlendi
2108 kez izlendi
984 kez izlendi
1302 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.