Muharrem İnce şöyle dedi:
“Bana yakın olanları listelere koymadılar”.
*
CHP Genel Merkezi ise buna şu yanıtı verdi:
“Biz Muharrem İnce’nin dünürünü aday yaptık”.
*
Benim memleketim Yozgat ama gençliğimin geçtiği yer de Silivri...
Muharrem İnce’nin dünürü Özcan Işıklar’ı ta gençlik döneminden beri tanırım.
Özcan, 80’li yıllarda CHP’liydi. Yerel siyasetin göbeğindeydi. 10 yıl Silivri’de belediye başkanlığı yaptı. Muharrem İnce ile dünürlüğü ise son üç yılın olayı.
*
İki siyasetçinin çocuklarının anlaşıp evlenmesi, iki siyasetçiyi anında siyaseten de yaklaştırmış mı oluyor? Bu ne ilkel bir bakış açısıdır!
*
Muharrem İnce, “bana yakın olanlar” derken...
Emmi oğlundan, dayı kızından, dünüründen, gelininden yani uzak, yakın akrabalarından söz etmiyor ki!
Yakınlıktan kastettiği...
Parti içinde kendisiyle aynı görüşleri paylaşanlardır.
Parti içinde kendisiyle aynı itirazı yükseltenlerdir.
*
Konu buyken...
Dünürü gündeme getirmek...
Modern ve medeni bir tutum olmaz, olamaz.
Olsa olsa feodal bir yaklaşım olur.
*
(Tuncay! Sen mi yazdın bu metni? Zira çokça sen kokuyor).
ŞU HAYATTA RAHAT ETMEK İÇİN MİNİCİK BİR REHBER
- En yakın dostlarınızdan biri doktor, biri avukat, biri muhasebeci, biri de ilahiyatçı olsun.
*
- Hep siz başkalarını idare etmeyin, bırakın bazen de başkaları sizi idare etsin.
*
- Sürekli sarkastik yaklaşımlarla hayatın acımasızlığını yastıklayın.
*
- “Arkamdan konuşurlar mı acaba” diye bir topluluğu en son terk etme huyunuz varsa, derhal vazgeçin.
*
- Telefonunuzun kurcalanmasından çekinmeyeceğiniz bir hayatı yaşamayı hedefleyin.
AİLEERKİL
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, önceki gün yaptığı konuşmada literatüre yeni bir kavram soktu:
“Aileerkil”.
*
“Ataerkil”i biliyorduk.
“Anaerkil”i de biliyorduk.
Şimdi yepyeni bir erkilimiz daha oldu.
Hayırlı uğurlu olsun.
AK PARTİ’NİN KURULUŞUNUN 19. YILDÖNÜMÜ FOTOĞRAFI
BU fotoğrafta ne var?
Şu üç şey var:
*
- BİR: CHP’li bir belediyenin yaptıracağı bir caminin temel atma töreni var.
- İKİ: CHP Genel Başkanı’nın bu törende dua etmesi var.
- ÜÇ: CHP’li Belediye Başkanı’nın dini törende başını örtmesi var.
*
“E ne var bunda? Gayet de doğal bir şey” diyebilirsiniz.
*
Haklısınız. Tabii ki gayet doğal bir şey bu...
Zerre kadar yadırganacak bir durum yok ortada.
*
Ama şunu da kabul edelim lütfen:
*
Kamu alanında dini sembollerin böyle gürül gürül görünür hale gelmesi ve bu olayın “Ne var bunda? Gayet doğal!” diye karşılanması...
AK Parti’nin 19 yıllık siyasetinin bir sonucudur.
*
İşte tam da bu nedenle...
Ben bu fotoğrafı, AK Parti’nin kuruluşunun 19. yıldönümü fotoğrafı olarak değerlendiriyorum.
BU ŞEHİR EŞKIYASININ SERBESTÇE DOLAŞMASI TOPLUMSAL TEHDİTTİR
ÖNCE şu iki şeyi vurgulayayım:
- BİR: Mağdurun başının örtülü olmasının ya da olmamasının hiçbir önemi yok.
- İKİ: Mağdurun doktor olmasının ya da olmamasının da hiçbir önemi yok.
Lütfen işin bu iki kısmına da bir milim bile takılmayalım.
*
Olay şudur:
Tek başına arabasında seyahat eden bir kadına...
Şehir eşkıyasının teki, magandaca saldırıyor.
“Tutmayın beni” yapıyor, kadını darp ediyor, küfürler savuruyor, arabasının üzerinde tepiniyor, arabanın camlarını kırıyor.
*
Polis, adamı yakalıyor. Ama gece vakti adam serbest bırakılıyor.
Ertesi gün olayın görüntüleri ortaya çıkınca...
İnsan müsveddesi yaratığın yaptıkları daha iyi anlaşılıyor.
Ve adam, yeniden yakalanıp gözaltına alınıyor, akşam ise tutuklanıyor.
*
“Yakala / Serbest bırak / Tepkiler üzerine tekrar yakala” döngüsü, bu olayda da aynen işliyor yani.
*
Bu döngüden kurtulmak gerekiyor.
Ama bundan daha önemlisi şudur: Bu şehir eşkıyasının toplum içine salınmaması gerekir.
Çünkü bu adam, toplumsal güvenlik için yakın tehlikedir, yakın tehdittir.
Hiç yorum yapılmamış
1976 kez izlendi
2108 kez izlendi
984 kez izlendi
1302 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.