Dört gün önce İstanbul’da bir toplantıda konuşma yaptı Abdullah Gül.
Konuşmasında...
“Popülizm, demokrasiyi çürütüyor” dedi.
“Popülizm, kuvvetler ayrılığını, adaletin bağımsızlığını hedef alıyor” dedi.
“Hesap verebilirlik, hür basın... Popülist ülkelerde geriliyor” dedi.
“Popülist liderler, bölgelerinde savaş çıkarırlar” dedi.
“Popülist liderler balık verirler ama balık nasıl tutulur öğretmezler” dedi.
“Bir gün balık bittiğinde sıkıntılar, felaketler çıkar ortaya” dedi.
Dedi oğlu dedi yani.
Örnekler vermeyi de ihmal etmedi ha! ABD’den örnek verdi. Avrupa’dan örnek verdi. Venezuela’dan örnek verdi. Asya’dan örnek verdi. Birçok ülkenin, birçok liderin adını verdi. Bir tek Türkiye’den söz etmedi. “Türkiye’yi kastediyorum” da demedi, “Türkiye’yi kastetmiyorum” da demedi. Sadece soğuk bir tebessümleyetindi.
Türkiye’nin bugünkü yönetimiyle ilgili düşüncelerini açıkça ve mertçe söyleyemeyecek kadar ÜRKEK.
“Sen Türkiye’yi mi kastediyorsun” dendiğinde “Ne münasebet canım” deme hakkını saklı tutacak kadar KURNAZ.
“Madem ürküyorum, madem net konuşamıyorum, bari susayım” demeyecek, diyemeyecek kadar HIRSLI.
İşte Abdullah Gül budur!
yazının devamı
YORUMLAR
1976 kez izlendi
2108 kez izlendi
984 kez izlendi
1302 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.