YANDAŞLARA bakarsanız: Türkiye, İsrail’e diz çöktürdü. Muhaliflere bakarsanız: İsrail, Türkiye’ye diz çöktürdü. Yıldırım’a bakarsanız: Abluka kalktı. Netanyahu’ya bakarsanız: Abluka kalkmadı. İsrail basınının bir kısmına bakarsanız: İsrail, Türkiye’ye diz çöktü. İsrail basınının bir kısmına bakarsanız: Türkiye, İsrail’e diz çöktü.
Siz bunların hiçbirine bakmayın.
Olup biten şunlardan ibarettir:
Türkiye’nin İsrail’le anlaşmak için üç şartı vardı: Özür, tazminat ve Gazze ablukasının kaldırılması.
İsrail, daha önce özür dilemişti. Tazminat şartını da yerine getirecek.
Abluka meselesine gelince... İsrail’in ablukayla ilgili tutumunda bir değişiklik yok. Türkiye, Gazze’ye yardımları eskiden olduğu gibi yine Aşdod Limanı’na gönderecek, İsrail bunları kontrol edecek ve sakıncalı bulmadıklarını Gazze’ye gönderecek.
HAMAS meselesine gelince... İsrail, HAMAS’ın Türkiye’deki bürosunun kapatılmasını istiyordu. Türkiye bunu kabul etmedi.
Ancak Türkiye’nin İsrail’e HAMAS’ın Türkiye’deki faaliyetlerinin İsrail açısından tehdit teşkil etmeyeceğine dair güvence verdiği söyleniyor.
Mavi Marmara saldırısında ölen Türk vatandaşlarının yakınlarına tazminat ödenecek, onlar da dava açmayacaklar. Anlaşmada bu da var. Ancak hukuki olarak bu nasıl sağlanacak, işin bu kısmı belirsiz.
Kısacası...
Kimse kimseyi kandırmasın: Ne diz çökme var ne diz çöktürme!
Sadece anlaşma var.
İki taraf da bulundukları yerden birer adım geri çekilerek bir anlaşmaya imza attı, hepsi bu.
Yazının tamamını okumak için tıklayın
Hiç yorum yapılmamış
1971 kez izlendi
2107 kez izlendi
982 kez izlendi
1301 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.