GÜNCEL

Ahmet Hakan : Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Simit Sarayı yorumu: Tasvip etmem mümkün değil

Tarih
19 Aralık 2019
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Hakan

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Cenevre’de Birleşmiş Milletler’in bir salonunda gazetecilerle bir araya geldi.

Gazeteciler sordu, Cumhurbaşkanı yanıtladı.

Daha çok dış politika ağırlıklı sorular sorulduktan sonra...

Son soru sırası bana gelmişti.

*

Aklımda bir süredir gündemde olan “Simit Sarayı” konusu vardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki yaklaşımını çok merak ediyordum.


Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘Küresel Mülteci Forumu’ için gittiği Cenevre’de gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Soruyu tam olarak şöyle sordum:

*

“Kamuoyundaki bir tartışma da Ziraat Bankası’nın Simit Sarayı’nı almak için Rekabet Kurumu’na başvurması... Bu konuyla ilgili eleştirilere yaklaşımınız nedir?”

*

erdoğan simit sarayı ile ilgili görsel sonucu"Hepimizi şaşırtan şu cevabı verdi Cumhurbaşkanı Erdoğan:

*

“Bunu duyduğum anda genel müdürümüzü aradım. Genel müdürümüz, ‘Bir ara gündeme geldi ama böyle bir şeyi şu anda düşünmüyoruz’ dedi. Zaten Ziraat Bankası değil, Ziraat Bankası’nın girişim sermayesi şirketi... O tablo şu anda bu seyirde”.

*

İkinci bir soru daha sordum Cumhurbaşkanı Erdoğan’a...

 

Dedim ki:

“Bu sizin tasvip etmediğiniz bir şey mi?”

Erdoğan, verdiği şu cevapla “Simit Sarayı” üzerine yürütülen tüm tartışmalara son noktayı koymuş oldu:

*

“Benim bunu tasvip etmem mümkün değil. Geçmişte kamu bankalarının görev zararı olayları sebebiyle nasıl battığını hatırlayın. Bütün kamu bankaları görev zararı adı altında çökertilmişti. Biz geldik, önce kamu bankalarımızın tamamını görev zararlarından kurtardık. Şu anda Ziraat Bankası, sadece ulusal değil uluslararası alanda önde gelen bankalardan bir tanesi. Halkbank da öyle... Vakıfbank da öyle...”

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamalarını dinleyince...

“Simit Sarayı üzerine yapılan bunca tartışma, bunca polemik, bunca mizah boşunaymış” dedim. Tabii içimden.

 

BAHÇELİ’NİN İFADESİ, ‘CUMHUR İTTİFAKI’NIN SESİ



MHP Lideri Devlet Bahçeli, Libya’ya asker gönderilmesi söz konusu olursa destek vereceklerini ve bunun bir beka meselesi olduğunu söylemişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu destek hatırlatılınca...

Verdiği cevap şu oldu:

*

“Sayın Bahçeli’nin ifadesi, bizim ‘cumhur ittifakı’nın bir sesi... Onun için kendisine çok teşekkür ediyorum.”

 

KILIÇDAROĞLU’NA ‘LİBYA’DA NE İŞİMİZ VAR’ CEVABI



CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Libya’ya asker gönderilme ihtimali belirince...

“Libya’da ne işimiz var?” diye tepki göstermişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yaklaşımı şu sözlerle eleştirdi:

*

“Suriye meselesinde de oradan füzeler, havan topları atılsın, biz şehitler verelim, ne olursa olsun, ‘Bizim orada ne işimiz var?’ diyorlardı. Bunlar zaten içeride teröristler cirit attığı zaman da aynı şeyi söylüyorlardı. Sonra onların arkasında oldukları yapı ile beraber Ankara-İstanbul seyahati yaptılar, omuz omuza dirsek temasında yürüdüler. Zaten burada birbirinden hoşnut olan bir yapı, bir anlayış var. Ama bizim olayımız beka meselesi, ondan da öte bir tarih meselesi. Biz şu anda öyle adımlar attık ki bu adımlar Sevr’in ters köşe edilmesidir. Bu kadar önemli.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Simit Sarayı yorumu: Tasvip etmem mümkün değil 

SEVR ANTLAŞMASI’NI ALIP TERSYÜZ YAPARSANIZ NE DEDİĞİM ANLAŞILIR

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Libya anlaşmasıyla ilgili olarak daha önce...

“Bu Sevr’in tersyüz edilmesidir” demişti.

Erdoğan, Cenevre’de yaptığı açıklamalarda ise bu sefer “tersyüz” yerine “ters köşe” tabirini kullandı ve “Bu Sevr’in ters köşe edilmesidir” dedi.

*

Bir gazeteci arkadaşımız, “Sevr’in tersyüz edilmesi, Sevr’in ters köşe edilmesi... Bununla neyi kastediyorsunuz? Biraz daha açar mısınız?” dediğinde...

Erdoğan aynen şöyle dedi:

*

“Sevr Antlaşması’nı şöyle bir gözden geçirirseniz ve o antlaşmayı şöyle bir ters köşe yaparsanız... Ne demek istediğimizi görürsünüz.”

 

KKTC’DEKİ SİHA’LARIN SAYISINI ARTTIRABİLİRİZ



KKTC’ye yerleştirilen SİHA’lar ve İHA’larla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı Cumhurbaşkanı Erdoğan:

*

“Bunların gerekirse sayılarını daha da arttırma durumumuz söz konusu. İhtiyaca göre her şey, her an değişebilir. Şu anda Geçitkale’ye inen İHA’ların konumu, işlevi de önemli. Bu süreci de aynı hızla devam ettireceğiz. Herhalde bundan sonra Sayın Kılıçdaroğlu ‘Doğu Akdeniz’de var mıyız, yok muyuz?’ demez umarım. Bu kadar uzun bir kıyı şeridine sahip olan Türkiye’nin oralarda olmaması söz konusu olabilir mi? Ama bunların hayatından askeri güvenlik, bu tür şeyler gelmiş geçmiş değil. Onun için de ne yazık ki buna çok uzaklar ama alışacaklar”.

 

HAFTER’İ TANIYAN YOK



CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Libya’daki Hafter konusuna da değindi.

Erdoğan’ın bu konudaki açıklamaları şöyle:

*

“Şu anda Abu Dabi yönetiminin, Mısır yönetiminin oraya verdiği bir destek var. Kime? Hafter’e. Hafter’in uluslararası tanınırlığı var mı? Yok. Kimse kabul etmiyor, Berlin Süreci bile Hafter’i kabul etmiyor aslında.”

 

KANAL İSTANBUL’DA TUZ HESABI



CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Kanal İstanbul tartışmalarına da değindi.

Ve dört farklı açıdan olayı değerlendirdi:

*

kanal istanbul erdoğan ile ilgili görsel sonucu"- ÇEVRE AÇISINDAN: Kanal İstanbul’a bileşik kaplar usulüyle bakın. Tuzlu su, az tuzlu su... Bunlar bir araya geldiği zaman ortaya ne çıkar? Bunun bir ortalaması çıkar. Karadeniz’in tuz oranı nedir? Marmara’nın tuz oranı nedir? Olaya buradan bakılması lazım. Buradan bakarsanız, ortalamasını yakalarsınız.

*

- BOĞAZ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN: Bizim burada derdimiz şu: Hatırlayanlarınız varsa, Selimiye’nin önlerinde Independenta tankeri 7-8 ay yandı. Hatta o patlamada hamilelerin erken doğum yaptığı bile yazıldı. Bunun dışında gerek Karadeniz’den gelirken, gerek Marmara’dan giderken yalılara çarpan kuru yük gemileri, tankerler oldu. Daha son zamanlarda da bu tür bir kaza yaşandı. Şimdi bu mudur çevre hassasiyeti, yoksa bu tehlikelerden arınmış bir kanal mı?

*

- MONTRÖ AÇISINDAN: Montrö’de bize tanınan bir hak yok. Gemiler Boğazlar’dan istedikleri gibi gelip geçiyorlar. Düşünün: Sizin Boğazınızı kullanıyorlar ama hiçbir şey elde edemiyorsunuz. Öyle bir durum var. Kanal İstanbul ise böyle değil, Süveyş Kanalı’nda ve diğerlerinde oraların nasıl kendilerine ait hakları varsa, biz de bu yatırımı yaptığımız zaman bu tür bir hukukumuz doğacak. Üstelik kaza endişesi de taşımayacaksın. İşin bir de bu güzelliği var.  

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;