Sayın albayım!
Çanakkale şehitlerinin anıldığı bir toplantıya katıldınız.
O toplantıda bir hoca efendi, şehitlere dua etti.
Ancak duada Atatürk’ün adını ağzına almadı.
Sayın albayım!
Siz de bozuldunuz. Siz de rahatsız oldunuz. Siz de tepki gösterdiniz.
Bozulmakta, rahatsız olmakta, hatta tepki göstermekte sonsuz haklısınız.
Son dönemde ortaya çıkan Atatürk’ün Çanakkale’deki rolünü unutmaya ve unutturmaya dönük yaklaşımlar...
Hakikaten rahatsız edici, hakikaten sinir bozucu, hakikaten tepkiyi hak ediyor
Fakat sayın albayım!
Keşke tepkiniz biraz farklı olsaydı.
Mesela...
Dua eden hoca efendinin üzerine yürüyerek bozuk çalmak ve toplantı salonunu terk etmek yerine...
Dua eden hoca efendiye dönüp...
“Hocam, bir dakika! Çok güzel dua ettiniz. Allah razı olsun! Fakat Çanakkale’deki zaferde Atatürk’ün de önemli bir rolü var. Keşke duada onun da adını ansaydınız. Ama iş bitmiş sayılmaz. Gelin, duaya devam edin ve bir Fatiha da Atatürk’ün ruhuna gönderin” deseydiniz...
Böylece...
Hem “üniformalı zart zurt” diye yorumlanacak bir davranış içine girmemiş olurdunuz...
Hem de çok ama çok daha yapıcı bir tutum almış olurdunuz.
yazının devamı
YORUMLAR
1976 kez izlendi
2108 kez izlendi
984 kez izlendi
1302 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.