Sesli Makale

Alpay Özalan, bir Kızılderili kitabı yazmış.

Bazıları kafa buluyor.

“Amerikan tarihçisi Ordinaryüs Profesör Alpay, Amerikan tarihi hakkında kitap yazmış” falan diye.

*

Tarih kitabı yazmak için ille de ordinaryüs falan olmaya gerek yok.

İsteyen yazar. Amatörce.

Bunun sayısız örneği var.

İyisi var, kötüsü var.

*

Ben Alpay Özalan’ın Kızılderili kitabı yazmasından ziyade...

Kitabı yazma gerekçesine takıldım.

*

“Bizi Ermeni soykırımı yapmakla suçlayan ABD’nin nasıl Kızılderili katliamı yaptığını kanıtlamaya çalıştım” diyor gerekçesinde Özalan.

*

Bu yaklaşım yanlış.

*

Ermeni meselesinde bizim resmi yaklaşımımız şu:

“Biz soykırım yapmadık.”

*

Kızılderili meselesinde ABD’nin yaklaşımı şu:

“Yaptık, özür dileriz.”

*

Yani adamlar, zaten “yaptık” diyorlar.

“Yaptık” diyenin yaptığını kanıtlamaya çalışmak, vakit israfından başka bir şey değil. Gereksiz bir çaba.

*

Türkiye’nin resmi tezine uygun olan meydan okuma şöyle olmalıydı:

*

“Biz yapmadık. Aha arşivler. Haydi kanıtla.”

*

Bu basit, sade ve net tutum için de kitap yazmaya gerek yok.

*

NOT: Adı “KIZILDERİLİLER” olan bir kitabın kapağında koskocaman bir Alpay Özalan fotoğrafının ne işi var Allah aşkına? Bir Kızılderili topluluğu fotoğrafı konsa, konuyla daha uyumlu olmaz mıydı? Yoksa Alpay Özalan, Kızılderililerden gelmekte de bizim mi haberimiz yok?

BOĞAZİÇİLİ, BAŞÖRTÜLÜ, MUHALİF

BAŞÖRTÜLÜ bir Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi...

Boğaziçi eylemlerinin en ön safında. En sert açıklamaları o yapıyor. En ödünsüz tutum onun. İktidara verip veriştiriyor. Rektör’e sallıyor sürekli.

*

Bakıyorum:

İktidara yakın kesimler, yadırgıyorlar bunu.

*

Halbuki asıl yadırgaması gerekenler, yıllardır başörtüsü karşıtlığı yapanlar olmalı.

Çünkü bu öğrenci...

40 yıldır başörtüsü karşıtlığı yapanların tüm tezlerini buruşturup çöp sepetine basket yapmakta.

*

Ne diyorlardı başörtüsü yasakçıları:

*

Başörtüsü üniformadır. Bunların hepsi aynı kafada. Para alıp başörtüsü takıyorlar. Başörtüsü siyasi simge. Başörtülüler, tornadan çıkmış gibidir. Bunların taktığı başörtü değil, bunların taktığı türban... Türban başka, başörtüsü başka...

*

Bu tezleri yıllardır dile getirenler, Boğaziçili iktidar karşıtı öğrenciyi alkışlayarak dinlerken azıcık da olsa mahcup oluyorlar mıdır acaba?

MUHARREM İNCE’YE YAPILAN BÜYÜK AYIP

FETÖ kumpası davalarında mahkeme salonundaki bir itişip kakışmayı gerekçe göstererek...

Muharrem İnce’nin seçme ve seçilme hakkından yoksun bırakılması istenmiş.

Savcı tarafından.

*

Kumpas davalarındaki tutumları yüzünden Muharrem İnce’ye verilecek tek şey madalya olmalıdır.

İŞYERİNDEN ÇALIŞMA İLE EVDEN ÇALIŞMA ARASINDAKİ FARKLAR

İŞYERİNDEN çalışma şöyle bir şey:

*

- Sabah kalkınca “ne giysem acaba” meselesi.

- Trafik, trafik, trafik ve bunun getirdiği öfke.
- Ofise intibak antrenmanları: Kahve arayışı falan.

- Lüzumsuz konuşmalar: “Dün sen ne yaptın, ben ne yaptım” falan.

- Minik dedikodular: “Duydun mu Berk kovulacakmış” türü.

- Kıyafet yorumları: “Ay Ezgi’nin kıyafetine bak, rezalet” türü.

- Öğle yemeği arası... Uzattıkça uzat.

- Toplantı: Yine gecikenler var.

- Masalar arası dolaşma.

- Servisler kaçıyor fırtınası.

- Ve kapanış.

*

Evden çalışma şöyle bir şey:

*

Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış.

BİN PROPAGANDA FİLMİNDEN DAHA ETKİLİYDİ O ŞAKA

KÜTAHYA’DA otobüs terminalindeki bir aşı ekibi, sırf şaka olsun diye otobüs çığırtkanları gibi davranmış.

“Haydi BioNTech, Sinovac” diye bağırmışlar.
Ve bunu da sosyal medyada paylaşmışlar.

*

Haklarında soruşturma açılmış bu ekibin.

*

Oysa ödül verilmeliydi.

Aşıyla ilgili çekilen ya da çekilecek bin propaganda filminden çok daha etkili, çok daha özendirici ve çok daha sıcak bir filmdi izlediğimiz.

DİRENEN TEMASLIYA TERS KELEPÇE Mİ TAKILIYOR

BÜYÜK Birlik Partisi’nin Ordu Kadın Kolları Başkanı iktidarı eleştirdi diye ters kelepçeyle gözaltına alındı.