Cumhuriyet Vakfı adına Cumhuriyet gazetesinin sahipliğini üstlenen Alev Coşkun, bir 27 Mayıs yazısı yazdı dünkü Cumhuriyet’te...
Alev Coşkun’a göre...
12 Mart... Tutucu ve muhafazakârmış.
12 Eylül... Gerici ve karşıdevrimciymiş.
27 Mayıs ise... İlerici ve özgürlükçüymüş.
Buradan ne çıkıyor? Şu çıkıyor:
Eğer 12 Mart’ı “ilerici askerler” yapsaydı... Eğer 12 Eylül’ü “özgürlükçü askerler” yapsaydı... Alev Coşkun’un 12 Mart’a da 12 Eylül’e de bir itirazı olmayacaktı.
*
Alev Coşkun ve Alev Coşkun gibilerin kafası şöyle çalışıyor:
*
Askerler, eğer işlerin yolunda gitmediğine dair bir izlenime kapılırlarsa... Seçilmiş hükümete müdahale edebilirler. Bunda hiçbir sakınca yok. Yeter ki asker, ilerici ve özgürlükçü bir atılım içinde olsun.
*
(İlericilikten kendileri gibi olmayı, özgürlükçülükten de sadece kendilerine özgürlüğü anladıklarını ise gayet iyi biliyoruz ama neyse...)
*
27 Mayıs’tan sonra 12 Mart’ın...
12 Mart’tan sonra 12 Eylül’ün...
12 Eylül’den sonra 28 Şubat’ın...
28 Şubat’tan sonra 15 Temmuz’un...
Gelmesine yol açan kafa...
İşte bu kafadır.
*
Ve bu kafa, aradan 60 yıl geçmiş olmasına rağmen maalesef zerre kadar uslanmamıştır.
ALİ BABACAN’IN YANLIŞ YERE TEZGÂH AÇMASININ ALTINDA YATAN HİNLİK
NORMALDE Ali Babacan’ın ne yapması gerekiyor?
AK Parti tabanını etkilemesi gerekiyor.
*
Peki Ali Babacan ne yapıyor?
CHP tabanına şirinlik yapıyor.
*
Açın bakın:
Ali Babacan’a “Yaşa! Var ol! Bravo! Şahane!” çekenlerin alayı, seçim geldiğinde mührü CHP’nin böğrüne vuracak tipler.
*
Bu aşamada benim aklımı kurcalayan mesele şudur:
*
Çocukluğunda babasının Çıkrıkçılar Yokuşu’ndaki mağazasında çalışarak tüccarlığı öğrenen Ali Babacan, nasıl oluyor da göz göre göre yanlış yere tezgâh açıyor? Bırakın Ali Babacan gibi çocukluktan tüccarlığı öğrenmiş bir ismi, benim gibi ticaretten zerre çakmayan biri bile bunu yapmaz.
-
Yoksa... Yoksa...
İşin içinde bir hinlik mi var?
*
Düşündüm, taşındım, işin içinde bir hinlik olduğuna karar verdim ve galiba söz konusu hinliği de buldum!
*
Ali Babacan sanırım şöyle bir şey yapmaya çalışıyor:
*
CHP tabanını Abdullah Gül’ün çatı adaylığına ısındırmaya çalışıyor.
Ali Babacan gibi Çıkrıkçılar Yokuşu’nda yetişmiş bir tüccarın, yanlış yere tezgâh açmasının başka makul bir açıklaması olamaz.
KÜSURATLI SÖYLEMEYE BİLE HİÇ GEREK DUYMUYOR
YILMAZ Özdil şöyle bir iddiada bulunmuş:
“Yandaş bir medya grubu, Sözcü’yü bırakıp kendi gruplarına geçmem için bana 5 milyon dolar teklif etti.”
*
Müritlerinin söylediği her şeye gözü kapalı inanacağından o kadar emin ki Yılmaz Özdil...
“Küsuratlı sallayayım ki inandırıcı olsun” demeye bile ihtiyaç duymuyor.
*
Oysa Yaşar Okuyan öyle mi?
“63 AKP’li bilmem ne partisine geçecek” falan diye sallarken... Küsuratlı sallamaya nasıl da özen gösteriyor!
NEREDEN ÇIKTI ERKEN SEÇİM
Hiç yorum yapılmamış
1967 kez izlendi
2107 kez izlendi
981 kez izlendi
1301 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.