DÜNYA

Abdurrahman Dilipak : Kartlar yeniden karılırken

Tarih
05 Temmuz 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Abdurrahman Dilipak

5 Temmuz 2015

Mısır’da darbenin 2. Yılı. Bir çözüm yok. Eğer idam kararları uygulanacak olursa, bu Mısır için geri dönüşü olmayan bir süreci başlatacak.

Mısır’daki Sisi cuntasının arkasındaki Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri de bundan zarar görür, Avrupa ülkeleri de ABD de... İsrail de bunun faturasını ödemek zorunda kalır.

Çözümsüzlük çözüm değildir ve bu süreç krizi daha da derinleştirmekte, geri dönüşü zorlaştırmaktadır.

Batı bu hali ile kimseye umut veremez.. İsrail’e karşı tutumu ortada.. Ukrayna’da da bir çözüm üretemediler. En fazla iddia sahibi oldukları ekonomide de Yunanistan konusunda çuvalladılar..

Suriye cehenneme döndü. Batı bu trajedi karşısında kafasını kuma sokmaya devam ediyor.. Batının dayandığı kavram ve kurumlar çözüm ve umud üretmiyor. Batı kendini inkar ediyor. İcraatları ile suçüstü oldu.. Kaçtığını sandığı şeye doğru koşuyor.. Krizi başka coğrafyalara da yaymaya çalışıyor.. Bana kalırsa Çin’den Doğu Türkistan’la ilgili gelen haberlere bakılırsa birileri tavşana kaç tazıya tut mantığı ile herkesi Müslümanlarla sorunlu hale getirmek isteyen bir üst aklın devrede olması gerek.. Bu soğuk savaş mantığını biliyoruz. Bu işler dün de böyle yapılıyordu, bugün de fazla değişen bir yanı yok. Ama artık insanlar bu bayat numaraları eskisi kadar kolay yutmuyor.

Mısır’da gelinen nokta, rejim açısından tehlike sinyalleri  veriyor. İdamlardan sonra şiddet tırmanıyor. DAEŞ Sina’da ses getiren bir eylem yaptı. Savcıları ve hakimleri hedef alan saldırılar oldu.. İhvan bundan sonra, darbecilerin baskı, tehdit, faili meçhul saldırı ve tehditlerine, infazlara karşı misli ile mukabele edecekleri açıklamasında bulundu.

Mısır Suriye değil. Şiddet olayları bir başlarsa kontrolü o kadar kolay olmaz ve beyaz Araplar çok ağır bir bedel öderler.. Sisi’nin cinayetlerine ortak olurlar.. Batı, İslam coğrafyasındaki trajedinin bir numaralı sorumlusudur. Trajedi yaygınlaştıkça ve derinleştikçe İslam dünyasının batıya karşı öfkesi ve tepkisi daha da büyümektedir..

Türkiye’de terörün arkasında kim var. Ya da darbelerin arkasında kim vardı. Ekonomik krizlerin sorumlusu kimdi? Doğrudan kendileri ve işbirliği yaptığı çevreler değil mi?

Paralel belasını başımıza kim bela etti. DAEŞ’in arkasındaki güç kendileri değil mi? Boko Haram’dan, Somali’deki deniz korsanlarından biliriz onları.. Soğuk savaş taktiklerinden tanıyoruz onları. Aynı ülkenin çocuklarını birbirine kırdırıp, onların kanları ve gözyaşları üzerinden nasıl güç ve servet devşirdiklerini artık herkes biliyor.. Ruanda’dan tanıyoruz onları.

Batının İslam coğrafyasında tutuşturduğu ateş bu kez kendilerini de yakacak.. Öyle anlaşılıyor ki, ağır bir bedel ödeyecekler.. Yapıp ettikleri ile kendi cehennemlerine kendi sırtlarında odun taşıyorlar.. Eğer bugünden akıllarını başlarına toplamazlarsa çok ağır bir bedel ödeyecekler.. Ateş bacayı sardığında siyonist çeteleri savunacak mecalleri de kalmayacak..

Mısır’ın celladı Sisi, efendilerine güvenerek kendini güvende zannediyorsa yanılıyor. Yunanistan’ı kurtaramayan batı, Mısır’ı hiç kurtaramaz. Sisi’nin de arkasından ağlamazlar.. Tabii aynı akıbet Sisi’nin yerli ve yabancı işbirlikçileri ve destekçileri, aynı zihniyete mensup paralel yapılar için de sözkonusu..

Global çete topyekûn bir saldırıya geçti. Türkiye’de yaşanan kriz, derin yapılar, paralel çete de bu karanlık güçlerin maşasından başka bir şey değil.

Batıdaki kimi derin yapılara güvenenler, kendisi himmete muhtaç duruma düşen bu yapıların kendilerine himmet edeceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar.. Artık birbirlerini suçluyorlar bu sonuçtan dolayı. Kontrol edemediğin kriz döner seni vurur..

Durum bölgemiz için de, batı için de, onun içimizdeki işbirlikçileri için de hiç de içaçıcı değil..

Batılılar, yanlış hesabın neresinden dönülürse orasının kâr olduğunu görmeli.. Tutuşturdukları ateşin kendilerini de yakabileceğini anlamalılar artık. Çin ve Rusya gibi ülkeler de bu trajediye ortak olmak yerine yol yakınken dönmeli ve yangına körükle gitmek yerine su sıkmalı. Yoksa zalimlere yardım edenlere de bu ateşin dokunacağını görmeliler.

Biz adalet istiyoruz, barış istiyoruz, özgürlük istiyoruz. Bütün insanlığın hayrına olmayan bir çözüm önerisi bizim önerimiz olmayacaktır diyoruz.. Selâm ve dua ile..

YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;