SİYASET

Abdulkadir Selvi : Memur maaş zammı tamam, emekliye refah artışı yok mu

Tarih
06 Temmuz 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Abdulkadir Selvi

CUMHURBAŞKANI Erdoğan seçimlerde en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağının sözünü vermişti.

Dün 6 aylık enflasyon oranları belli oldu. AK Parti en düşük memur maaşının 22 bin 17 lira olmasıyla ilgili kanun teklifini Meclis’e sundu.

Eskiden sözünde durmayan siyasetçiler için anlatılırdı. Seçim çalışması sırasında gittikleri köyde seçmenlerin taleplerini sigara paketinin üzerine yazar, onlara yapacaklarına dair söz verirler sonra köyden çıkınca da ilk iş olarak onu çöpe atarlarmış.

ERDOĞAN SÖZÜ

Erdoğan söz verip yapmayan bir siyasetçi değil. Tam aksine sözü senet olan bir lider. O nedenle “Yaparsa Reis yapar” deniliyor. Asrın deprem felaketine rağmen EYT’lilere verdiği sözü yerine getirdi.

En düşük memur maaşının 22 bin liraya yükseltileceği sözünü vermişti, seçimden sonra ilk işi bu oldu.

SEYYANEN ARTIŞ

Memur maaşlarıyla ilgili olarak yüzde 25 artı 7 bin lira ve kademeli bir artış olacağını yazmıştım. Yüzde oranını aşağıya çekip seyyanen yapılan artış miktarını yükseltmişler. Kademeli değil, tüm memurlara yüzde 17 artı 8 bin 77 lira seyyanen zam yapılması öngörülmüş. Sadece yüzdelik oranda bir artış yeterli olmazdı. 8 bin 77 lira seyyanen artış yapılması çok isabetli olmuş.

Yüksek enflasyon ortamında memurlara ne verilse azdır. Ama imkânları zorlayarak yapılacak artış en azından bir süre rahat nefes almalarını sağlayacak.

EMEKLİLERE REFAH PAYI

AK Parti’nin kanun teklifinde emeklilerle ilgili bölümde refah payı yer almıyor. En düşük memur maaşının 22 bin 17 liraya yükseltilmesi ve buna bağlı olarak yapılan maaş artışları ne kadar isabetliyse emeklilere refah artışının öngörülmemesi o kadar büyük bir eksiklik olur.

ERDOĞAN REFAH PAYI VERİR Mİ

Ben bu durumun Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından düzeltilmesini umuyorum. Emeklilerimiz zaten zor koşullarda yaşıyorlar. Bir de refah payı verilmezse iyice zorlanacaklar.

 

REUTERS OPERASYONEL HABERCİLİKTE ISRAR EDİYOR

HEP söylüyorum, Hitler’in propaganda bakanı Goebbels, “Propagandada kullanılan yalanlar ne kadar büyük olursa insanların onlara inanması kolaylaşır, yalanın etkisi artar” demiş.

Bunu muhalif bir algı yönetimi ustası Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı kullanmış, “Kitleleri etkilemek istiyorsanız ortaya kocaman bir yalan atın. Ama çok büyük bir yalan olsun. İkinci kriter çok basit bir yalan olsun. Sonrasında da bu basit ve çok büyük yalanı sürekli tekrar edin ve ardından kitlelerin o yalanı gerçekmiş gibi nasıl kucakladığını oturup seyredin” demişti.

GÜVENİLİRLİĞİNE DARBE

Reuters haber ajansı da şimdi tam olarak bunu yapıyor. Bilal Erdoğan’la ilgili olarak yaptığı operasyonel haberin arkasında durduğunu açıklıyor.

Erdoğan düşmanı propaganda makinaları Goebbels taktikleri ile algı operasyonu yapıyorlar. Ama bir haber ajansının hele hele Reuters gibi dünyaca ünlü bir haber ajansının bu role soyunması şaşırtıcı. Çünkü haber ajansının en büyük sermayesi güvenilirliğidir.

Bilal Erdoğan haberi yapan Reuters'tan açıklama: Haberimizin akasındayız - Yeni SolukReuters, Bilal Erdoğan hakkındaki operasyonel haberciliğiyle kendisine zarar veriyor. İnandırıcılığını sorgulatır hale getiriyor. Marka değerini düşürüyor.

OLAY NE

Reuters’in skandal haberi hakkında kısa bir hatırlatma yapmak istiyorum. Reuters, Amerikan şirketinin İsveçli ortağı Dignita Systems firmasının Türkiye pazarına girmeyi düşündüğünün, şirketin Bilal Erdoğan’a ulaşıp rüşvet vermeyi planladığının ama herhangi bir rüşvet verilmediğinin, Bilal Erdoğan’la şirket arasında bir temasın olmadığının ve şirketin geçen yıl projeden vazgeçtiğinin haberini yaptı. Ne zaman? Erdoğan 28 Mayıs’ta yüzde 52 ile seçimi kazandıktan hemen sonra. Peki şirket bu projesinden ne zaman vazgeçmiş? 1 yıl önce. Siz 1 yıl önce neredeydiniz?

FETÖ TAKTİKLERİ

17-25 sürecinde de Erdoğan’ı devirmek isteyen FETÖ’cüler önce Bilal Erdoğan’ı hedef almışlardı. O nedenle Erdoğan’ın seçim kazanmasından hemen sonra bu haberin servis edilmesi burnuma pis kokuların gelmesine neden oldu.

STAJYER MUHABİR YAPMAZ

Ama önce Reuters’in haberciliğini bir gazeteci olarak değerlendirmek istedim. Normalde haberi yaparken bile kılı kırk yarması gereken Reuters her nedense söz konusu Bilal Erdoğan olunca gazetecilikle ilgili okulların birinci sınıfında öğretilen ve mesleğe yeni başlamış olan stajyer muhabirlere dahi ilk ders olarak verilen kuralların hiçbirini uygulamamış. Çok ağır bir suçlamaya maruz kalan Bilal Erdoğan’a ulaşıp sorma gereği duymamış. Geçtim double check yapmayı, söz konusu şirket yetkililerinin Bilal Erdoğan’la bir temasının olup olmadığına dair maddi bir delil ortaya koymamış.

ABD YÖNETİMİ CEZAEVİNE GİRER

Türkiye pazarına girmek isteyen şirket, Bilal Erdoğan’a ulaşmayı düşünmüş ama 1 yıl önce bu projeden vazgeçilmiş. E bundan Bilal Erdoğan’ın haberi var mı? Bu durumda Bilal Erdoğan’ın sorumluluğu ne? Siz haberi yaparken neden Bilal Erdoğan’a ulaşıp açıklamasını almıyorsunuz? Her düşünülenden Bilal Erdoğan’ı mı sorumlu tutacaksınız? Bunun adı habercilik değil, falcılık olur. Eğer böyle bir yöntem olsaydı lobilerin en çok ulaşmak istediği kişiler ABD yönetiminde. O zaman ABD yönetiminin yarısının cezaevinde olması gerekirdi.

TÜY DİKTİ

Reuters 117 yıllık habercilik geçmişine yakışmayan skandala imza attıktan sonra bir de haberimizin arkasındayız diye açıklama yapıyor.

O zaman biz de Bilal Erdoğan’ın arkasındayız.

Sen önce haberci misin? Kumpasçı mısın? Bu şirket Bilal Erdoğan’la görüşmüş mü? Bilal Erdoğan onlara ne yanıt vermiş?

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;