Sesli Makale

Merakla beklenen Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesi gerçekleşti.

Daha önceki randevu 18 Mart Şehitler Günü’ne denk geldiği için tepki görmüştü. Görüşme öncesinde Kılıçdaroğlu heyecanlıydı. 1 saat süren görüşmeden sonra Kürt sorununu ağzına almadan “Bütün sorunların çözüm yeri Meclis’tir” dedi. Pervin Buldan, “Kürt sorununun çözüm yeri olarak Meclis’i gördüğümüz için bu görüşmeyi Meclis’te yaptık” dedi. Bence daha tutarlı bir ifadeydi.

HDP DESTEK VERECEK Mİ?

Bütün gözler “HDP, Kılıçdaroğlu’na destek verecek mi, vermeyecek mi?” sorusuna çevrilmişti. HDP, ilk görüşmede Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması yapmadı. Ama Kılıçdaroğlu’na destek kararı çoktan alındı. Bunlar görüntü vermek üzere yapılmış ziyaretler. Murat Karayılan ne dedi, “14 Mayıs’ta yalnızca cumhurbaşkanı değil, sistem seçilecektir” dedi. HDP bu çizginin dışına çıkabilir mi?

HDP’NİN TALEPLERİ

Bu arada HDP’nin koşulsuz destek vermesi beklenmesin. HDP’nin birinci önceliği Erdoğan’ın tasfiye edilmesi. Ama başka talepleri de yok değil.

Elbette ki heyetler halindeki görüşmede bu işler konuşulmaz. Pazarlık arka kapı diplomasisi ile yürütülür. CHP ile HDP arasındaki pazarlığı Sezgin Tanrıkurulu’nun yürüttüğü söyleniyor.

HDP’nin iki bakanlık talebinin olduğu ifade ediliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ikiye ayrılarak Çevre Bakanlığı’nın HDP’ye verilmesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ikiye ayrılarak Kültür Bakanlığı’nın HDP’ye verilmesinin üzerinde duruluyor. Kandil’deki teröristler sigara izmaritlerini dahi yere atmıyor ya o nedenle çok çevreciler!

Bir de kulağıma AB Bakanlığı kurulup HDP’ye verilmesi yönünde bir bilgi gelmişti ama gündemden düştü mü nedir, son günlerde konuşulmuyor.

ESPRİ KONUSU DEĞİL

Bakanlık talebi sorulduğunda HDP’liler bunu espri konusu yapıyorlar ama ciddi pazarlıklar yürütüldüğü söyleniyor. Binde iki oyu olan DP’ye bir cumhurbaşkanı yardımcılığı, bir bakanlık ve bir milletvekilliği verilirken, HDP yüzde 10 oyla bakanlık ve vekillik neden istemesin?

4 İLDE MİLLETVEKİLLİĞİ

Ha bir de milletvekili listeleri var. HDP’nin baraj sorunu yok. O nedenle seçime kendi listeleri ile girecekler. Ama 4 yerde DEVA ve Gelecek Partisi’nin listelerinde HDP’lilerin yer alması teklifi gündemde. Mithat Sancar, “CHP Genel Başkanı ile değil, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ile görüşeceğiz” demişti.

Batman, Van, Iğdır ve Hakkâri’de DEVA ve Gelecek listelerinden birer HDP’linin aday gösterilmesinden söz ediliyor.

ÖZLEM ZENGİN DEĞERİMİZDİR

Muhalif kesimde müthiş bir linç kültürü var. AK Parti’ye yakın gazetecileri tehdit etmek alışkanlık haline geldi.

En mütevazısı Silivri’den yer ayırtıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ayağından asmak ise günlük fantezileri haline geldi. Öncülüğünü Metin Akpınar yapmıştı. Şimdilerde Ataol Behramoğlu cellatlığa soyunmuş durumda. Ayağından asıyor. Bunların biri tiyatrocu, diğeri şair. Yani okumuş, yazmış adamlar.

AKŞENER’E LİNÇ

Linç işinden büyük bir haz duyuyorlar. Söz konusu linç olunca öyle bir şehvetle abanıyorlar ki... Meral Akşener Masa’dan mı kalktı? Gelsin linç. Akşener’in, “Bir gün evvel beni övmeye doyamayanlar, ertesi gün insan onuruna aykırı, çirkin sözlerle üzerime yürüdü” diye sitem etmişti. Dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say, sifonu çekmekten söz etti. Metin Akpınar, fırıldak ilan etti.

MUHARREM İNCE’YE TACİZ SORUSU

Her fani linçi tadacaktır gibi bir hava oluştu. Muharrem İnce cumhurbaşkanı adayı mı oldu, gelsin linç. Feyza Altun, İnce’ye “Hiçbir kadını taciz ettiniz mi?” diye sordu. Peki bu İnce, Türkiye Cumhuriyeti’ne cumhurbaşkanı adayı olarak önerdiğiniz adam değil miydi?

ÖZLEM ZENGİN’E LİNÇ

Özlem Zengin’e yapılan saldırıları görünce linç kültürünün muhalif mahalle ile sınırlı kalmadığını gördüm. Özlem Zengin tehdit edildiğini söyleyecek bir noktaya geldi. Hani biz aramızda İslami bir dille konuşurduk? Hani biz Muhammedi bir ahlaka sahiptik? Sizin o zaman diğerlerinden ne farkınız kalıyor? Özlem Zengin, 28 Şubat’ın başörtüsü mücadelesinin içinden gelen bir kadındır. Özlem Zengin’e bile tahammül edilmeyen bir dünyada diğer kadınlar kendini nasıl güven içinde hissedecek?

MANSUR YAVAŞ’IN ÖNERİSİNE LİDERLERDEN KIRMIZI KART

6’LI Masa’da ittifak içinde ittifak kuruluyor.

Bunun ilk işaretini Mansur Yavaş vermişti.

“Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak beni ve Ekrem Başkan’ı ilan edin, sayın genel başkanlarımız milletvekili olsun ve partilerin başında olsunlar, diyecektik. Kendi gruplarının başında olmalarının daha mantıklı olduğunu düşünüyorum. Bu benim fikrim. Bunu sayın genel başkanlarla konuşacağım ama takdir masanın” demişti.

yazının devamı