Sesli Makale

İktidarla muhalefetin özgürlükler konusunda yarışa girmeleri sevindirici.

Yıllarca başörtüsü yasağının bekçiliğini yapan, başörtüsüne serbestlik getiren her düzenlemeyi, Anayasa Mahkemesi’ne götürerek iptal ettiren CHP’nin, başörtüsüyle ilgili yasa teklifi sunması önemli.

Bu Erdoğan’ın bir başarısıdır. Çünkü Erdoğan, 27 Nisan e-Muhtırası’na, AK Parti’ye açılan kapatma davasına rağmen başörtüsü yasağını kaldırdı. Bir dönemler başörtüsü yasağının bekçiliğini yapan CHP bile artık yasağı değil, özgürlükleri savunmak durumunda kaldı. Bu değişimin mimarı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan başörtüsü konusunda öyle bir iklim oluşturdu ki, CHP de yasakların değil özgürlüklerin yanında pozisyon almak zorunda kaldı.

KILIÇDAROĞLU’NUN SAMİMİYETİ

CHP’nin, başörtüsü serbestisini savunan, yasakçı geçmişi açısından bir dönüm noktası olarak görülebilir. Ama bu Kılıçdaroğlu’nun samimiyetini sorgulamamıza engel olmamalı. Kılıçdaroğlu, bunu başörtüsü özgürlüğüne inandığı için mi yapıyor yoksa seçim yatırımı için mi? Kılıçdaroğlu, bunu başörtüsü serbestisine inandığı için değil, seçim yatırımı için yapıyor. İslamcılarla helalleşmeden ülkücülerle buluşmaya, PKK’lı teröristi savunmaktan başörtüsüne özgürlüğe kadar, her tarafa mavi boncuk dağıtan bir Kılıçdaroğlu var karşımızda. O açıdan tutarlı değil. Samimi değil.

ERBAKAN İÇİN YAPTIKLARI

Bir örnek Erbakan konusundaki duruşu. 28 Şubat sürecinde Erbakan’ı başbakanlıktan indirenler eski Başbakan’ın hapse girmesi için kayıp trilyon davasından hapis cezasına çarptırılmasını sağladılar. Erbakan 80 yaşında hapse girecekti. Erdoğan, bu cezaya karşı çıktı. “Bu bir haksızlıktır. Bu haksızlığın giderilmesi lazım” dedi. AK Parti harekete geçti. Erbakan’ın hapse girmesini önlemek için infaz yasasında değişiklik yapan bir kanun çıkardı.

Cumhurbaşkanı Sezer bu yasayı veto etti. Erdoğan yeniden çıkardı. Sezer, Anayasa gereği onaylamak zorunda kaldı. Erbakan hapse girmekten kurtuldu. Sonra ne oldu? Kılıçdaroğlu’nun da imzasıyla CHP, yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

ERBAKANCI KILIÇDAROĞLU

Sonuç? Bugün Kılıçdaroğlu herkesten çok Erbakancı kesildi. Öyle ki Erbakan’ı anma toplantılarına katılıp Temel Karamollaoğlu’ndan daha Erbakancı konuşmalar yapıyor.

BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI İÇİN

90’lı yıllarda ANAP, DYP ve Refah Partisi’nin girişimiyle başörtüsü yasağını kaldıran yasal düzenlemeler yaptılar. Ama CHP her defasında Anayasa Mahkemesi’ne götürerek iptal ettirdi.

KILIÇDAROĞLU, ANAYASA MAHKEMESİ’NE GÖTÜRDÜ

Bakıldı ki yasal düzenleme ile olmuyor. AK Parti ile MHP, 2008 yılında Anayasa değişikliği yaptı. Anayasa’nın 10’uncu ve 42. maddesinde değişiklik yapıldı. Başörtüsü yasağı kaldırıldı.

Sonra ne oldu? CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu, Hakkı Süha Okay ve Kemal Anadol, Anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. CHP heyeti Anayasa Mahkemesi’nin kapısında ise bu pozu verdi.

CHP’nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi, başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliğini iptal etti.

AK PARTİ HAKKINDA KAPATMA DAVASI

Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği yaptığı gerekçesiyle AK Parti hakkında kapatma davası açıldı. Erdoğan’ın da arasında bulunduğu isimler hakkında siyasi yasak getirilmesi talep edildi. Yüzde 42 ile iktidar olan AK Parti, kapatılmaktan kılpayı kurtuldu.

BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINI ERDOĞAN KALDIRDI

Erdoğan, tüm engellemelere rağmen başörtüsü yasağını kaldırma hedefinden vazgeçmedi. 2013 yılında yapılan bir yönetmelik değişikliği ile kamuda başörtüsü yasağı kaldırıldı. O tarihten bu yana Türkiye’de başörtüsü sorunu yaşanmadı. Peki başörtüsü yasağı varken yasağın bekçiliğini yapan CHP, başörtüsü yasağı kaldırıldıktan sonra niye böyle bir kanun teklifi verme gereği duydu?

‘CHP BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINI GETİRİR’ KAYGISI

Seçimlere giderken muhafazakâr kesimde “AK Parti giderse CHP yeniden başörtüsü yasağını getirir” kaygısı oluştu. Kılıçdaroğlu’nun muhafazakâr kesimlerle yaptığı görüşmelerde hep bu kaygı hatırlatıldı. Kılıçdaroğlu da seçimlerde “Başörtülü kardeşlerim, CHP gelirse başörtüsü yasağı yeniden gelir diye kaygılanmana gerek yok. Biz Meclis’e senin başörtüsü özgürlüğünü güvence altına alan kanun teklifini verdik” demek için bu hamleyi yaptı. Bu samimi bir tutum mu? Değil tabii ki. Tamamen seçimlere yönelik bir hamle. Bir dönemler seçimlerden önce çarşafa rozet takıp seçimden sonra başörtüsü yasağı için Anayasa Mahkemesi’ne koşuyorlardı. Bu kez de seçimden önce başörtüsüne özgürlük için kanun teklifi veriyorlar.