Sesli Makale

Dolardaki yükselişin devam ettiği bir sırada Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkçe ve İngilizce olarak attığı tweet’lerle bir anlamda yeni dönemin yol haritasının ipuçlarını verdi.

Şimşek, İngilizce paylaşımında uluslararası piyasalara, “Yol gösterici ilkelerimiz şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik olacaktır” mesajını verdi. Yabancı yatırımcı açısından bu 4 ilke olmazsa olmaz değerinde önemli. Yabancı yatırımcıya verilen mesajların neden bu kadar önemli olduğu noktasına tekrar döneceğim.

ŞİMŞEK’İN ÇAĞRISI

Mehmet Şimşek’in, Türkçe paylaşımında ise önemli bir uyarı vardı. Şimşek, “Sevgili vatandaşlarımızdan özellikle bir istirhamım var, uygulama ve politikalarımıza ilişkin lütfen benden duymadığınız hiçbir habere ve dolaşıma sokulan hiçbir dedikoduya itibar etmeyin” dedi.

ÖNGÖRÜLERİ TUTMAYAN EKONOMİSTLER

Yayılan asılsız söylentilerle piyasalarda büyük vurgunlar yapmak isteyen yapılar var. Ya da ekonomiyle ilgili olarak şimdiye kadarki öngörülerinin hiçbiri doğru çıkmayan bazı tipler ekran ekran gezip iflas etmiş olan fikirlerini yeni diye pazarlayabiliyorlar. Normal bir ülkede bırakın ekranlara çıkarılmayı, ünlü ekonomist olarak pazarlanmayı, yüzlerine bile bakılmaz. Bir şirket kendisine para kaybettiren, isabetsiz tahminlerde bulunan bir ekonomistle çalışır mı?

ŞİMŞEK’TEN KARARLILIK VURGUSU

Yeni dönemde ekonominin patronu olan Mehmet Şimşek’in paylaşımlarında en çok ilgimi çeken noktalardan biri “güven” vurgusuydu. Şimşek zaten görevi devralırken yaptığı, “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” vurgusu ile piyasalara güven verdi. Ayrıca Mehmet Şimşek sözü senet olan, ulusal ve uluslararası piyasalarda güvenilirliği olan bir isim. O nedenle, “Hükümetimizin üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorun yoktur. Plan ve program dahilinde, belirlediğimiz ilkeler çerçevesinde emin adımlarla çıktığımız bu yolda hedefimize inşallah herkesin desteğini alarak ulaşacağız. Ancak biraz sabır ve zamana ihtiyacımız var” dedi.

BAŞARACAĞINA İNANIYOR

Mehmet Şimşek daha önce de ekonomi yönetiminde bulundu ve başarılı oldu. Bu kez daha ağır bir yük üstlendi ama bu defa daha kararlı görüyorum. Başarılı olacağı konusunda en ufak bir şüphesi yok. Demirel, “Siz önce kendinize inanacaksınız ki başkaları da size inansın” derdi.

YOL HARİTASI

Çünkü Mehmet Şimşek ne yapacağını biliyor. Zaten bu görevi üstlenmeden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 2.5 saat süren bir brifing verdi. Kafası net. Bir yol haritası var. Bunu şöyle sıralamak mümkün:

1. Ekonomi yönetimini oluşturacak.

Merkez Bankası Başkanlığı’na Hafize Gaye Erkan’ın atanmasıyla bu süreç başlayacak. Merkez Bankası, “ekonominin kalecisi” olarak bilinir. Defansı aşsa da topun Merkez Bankası’ndan geçmemesi gerekir. O nedenle yeni ekonomi yönetiminde Merkez Bankası’na çok büyük bir görev düşüyor.

2. Ekonomi Programı

Mehmet Şimşek’in, “Yol gösterici ilkelerimiz şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik olacaktır” sözü tam da burada anlam kazanacak. Açıklanacak olan ekonomi programı ile yerli ve yabancı yatırımcı önünü görebilecek.

3. Yurtdışı yabancı sermaye

Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetimini üstlenmesinden sonra 200 milyon doları aşkın para girişinin olması önemliydi. Piyasalar Şimşek yönetimine kredi açtı. Bu trendin artarak devam etmesi bekleniyor.

FİNANS ÇEVRELERİ İLE

Mehmet Şimşek ekonomi bürokrasisini düzenleyip ekonomiyle ilgili programını açıkladıktan bir süre sonra yabancı finans kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek.

EKONOMİDE DOĞRU POLİTİKALAR

Peki bunlar ne zaman olacak? Bunlar makul bir zaman içerisinde gerçekleştirilecek. O nedenle Mehmet Şimşek, “Biraz sabır ve zamana ihtiyacımız var” dedi. Buradan geçişin çok hızlı olmayacağı ama güven artırıcı önlemlerin birbiri ardına devreye gireceğini anlıyoruz. Önemli olan atılan her adımın bir sonra atılacak adımlar için güven verici olması. Yoksa kimsenin elinde sihirli değnek yok. Ayrıca bizim sihirli değneğe değil, doğru ekonomi politikalarına ihtiyacımız var.

Mehmet Şimşek doğru bir isimdi. Uygulayacağı doğru politikalarla başarılı olacağına inanıyorum.

KILIÇDAROĞLU’NDAN İMAMOĞLU’NA KARŞI SARIGÜL HAMLESİ

EKREM İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu, seçim sürecinde “baba-oğul” rollerini oynuyorlardı ama seçim kaybedildi, baba ile oğul şimdi düşman kardeşler oldu.

Seçimden sonra Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında müthiş bir taktik savaşı başladı. Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’na yakın isimlerin tamamını parti yönetiminden uzaklaştırdı.

Bu kez İmamoğlu da çok akılcı hareket ediyor. Yeni ittifaklar kuruyor. Ekibini genişletiyor. Daha da önemlisi cesur hamleler yapıyor.

SIRA ÇOBAN ATEŞİNDE

Seçim sabahı, “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” diye çıkışını yapmıştı. Ama hiçbir değişim lidersiz başarılamaz. Onu gördü. Yeni bir adım daha attı. “İdeallerim uğruna görev almaktan çekinmem, çekinmedim. Aynı yolda yürüyeceğim” dedi. Şimdi sıra “çoban ateşi”ni yakmaya geldi.

Bunun için Ekrem İmamoğlu’nun netleşmesini beklediği iki gelişme var.

Biri, yargıdaki davası.

İkincisi ise İstanbul seçimleri.

Haklı olarak siyasi yasak kararı onanacak mı onanmayacak mı onu görmek istiyor. Bir de tabii varlık nedeni olan İstanbul seçimleri.

KURULTAY TARİHİ

Bu arada kurultayla ilgili belirsiz bir nokta var.

Kılıçdaroğlu kurultay sürecini başlattı. Ekim ayında sıra büyük kurultaya geldiğinde, Kılıçdaroğlu tamam mı diyecek yoksa seçim sonrasına mı erteleyecek? Bu nokta önemli. Çünkü ekim ayında kurultaya gidilirse Ekrem İmamoğlu aday olduğu takdirde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan istifa edecek. Bu durumda İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti’ye geçecek.

Eğer kurultay seçim sonrasına ertelenirse bu kez belediye başkan adaylarını Kılıçdaroğlu belirleyecek.

Bir de tabii Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu’nun genel başkanlık için yarışması gündeme gelecek.

Ekim ayında Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu genel başkanlık yarışına girerlerse CHP’yi kıran kırana mücadele bekliyor.

yazının devamı