SİYASET

Tuğrul Türkeş: %49.9 seçimi kazandırır, referandumu kaybettirir

Tarih
28 Kasım 2016
İzlenme
Kişi
28 Ağustos 2015’te dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun geçici seçim hükümetinde görev alması yönündeki teklifini kabul eden Tuğrul Türkeş, o günden beri başbakan yardımcılığı görevini yürütüyor. Bu hamlesi nedeniyle MHP’den ihraç edilen Türkeş’ten eski partisi ile yeni partisi arasındaki anayasa paketi pazarlığını yorumlamasını istedim. Türkeş yaygın kanaatin aksine MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin AK Parti ile ortaklık dışında bir siyasi stratejisi olabileceğini savundu. Daha da ileri gidip AK Parti’yi referanduma itmenin Bahçeli’nin erken seçime yönelik bir siyasi tuzağı olabileceğini söyledi. Türkeş, idamın geri getirilmesine ve OHAL kapsamında anayasa referandumu yapılmasına da karşı. Yorumlarının AK Parti içinde büyük tartışmaları tetikleme potansiyeli taşıdığının da son derece farkında. 

STRATEJİSİNDEKİ ÖNCELİK PARTİSİNİN BAŞARISIDIR

AK Parti geçen hafta başkanlık düzenlemesini içeren mini anayasa paketini eski partiniz MHP ile paylaştı. Başbakan Binali Yıldırım iki tarafın ‘cumhurbaşkanlığı’ tanımının yanı sıra bir ya da iki yardımcısı olacağı üzerinde anlaşıldığını açıkladı. AK Parti ile MHP’nin bu kadar hızlı anlaşmasının arkasında ne var?

Bu konu epey uzun bir süredir AK Parti’nin gündeminde öncelikli madde. Bir şekilde halledilmesi için iyi niyet ve gayret var. Aniden, bir davet olmaksızın Sayın Bahçeli ‘Ben varım, bu işe katkı sunayım’ diye çıktı. AK Parti’nin ‘Yok kardeşim senden gelecek hayır Allah’tan gelsin’ demesini beklemezsiniz değil mi? Sayın Bahçeli öyle deyince AK Parti de ‘Memnuniyetle, buyur katkını sun, zaten gündemimizdeydi. Allah razı olsun’ dedi.

İki tarafın da reflekslerini biliyorsunuz. Bahçeli’nin bu çıkışının ardında Erdoğan için işleri kolaylaştırmanın ötesinde bir strateji var mı?

Sayın Bahçeli çok deneyimli ve kurt bir siyasetçidir. Şüphesiz ki bir stratejisi vardır. Bu stratejisindeki öncelik de kendi partisinin başarısı olmalıdır ve öyledir de. Retorikte ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ dense dahi ben pratik uygulamalarda parti menfaatinin öncelikli olarak gözetildiğini bilen birisi olarak söylüyorum.

Şöyle bir eleştiri var; başkanlık meselesi uzun zamandır Tayyip Erdoğan’ın siyasi hedefi dolayısıyla Bahçeli de kendiliğinden destek verip ortak olarak Erdoğan’ın projesine payanda oluyor.

Oluyor... ‘Mu?’ Bu ‘mu’yu büyük yazıp yanına da bir soru işareti koymak lazım. Şöyle bakalım. Birincisi, Tayyip Bey’in bunun Türkiye için daha iyi bir çözüm olacağını düşündüğü için ısrar ettiği kanaatindeyim. Kendisi 2019’a kadar seçilmiş bir cumhurbaşkanı, 2019’dan sonra da bir dönem daha seçilme hakkı var. Yani 2024’e kadar mevcut yasalarla cumhurbaşkanlığını ve yönetimini sürdürecek bir şahsiyetten bahsediyoruz. Günlük siyasi hengamenin içinde bu gerçek göz ardı ediliyor. ‘Başkanlığı kendine istiyor’a indirgemek konuyu baştan anlamamaktır.

ÖZAL, REFERANDUMU YÜZDE 49.8 İLE KAYBETTİ

Sayın Bahçeli’nin hesabı, başkanlık pazarlığı içinde idamın geri getirilmesini kopartmak olabilir mi?

Bu niyet okumaktır. Ama buna bir opsiyon diye bakarsak bir ikinci opsiyon da ‘İdamı getiremez, ben de AK Parti’yi sıkıştırırım. MHP olarak avantaj sağlarım’ diye düşünüyor olabilir. Burada bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Turgut Özal Anavatan Partisi’nin başında ve iktidarda, en güçlü zamanları. ‘Eski siyasetçiler zaman tünelinde kaldı’ dedi ve 1987’de bir referanduma gitti. Özal’ın maksadı ‘Benim cazibem var, iktidardayım, kendi gücümle bunları paketler bitiririm. Ben parti içinde bir talimat verince birinin gidip Demirel’le öbürünün gidip Erbakan’la konuşmasının yolunu kapatayım’ dedi. Referandumda halk yüzde 49.8’e yüzde 50.2 ile eski siyasetçilere siyaset yolunu açtı. Bakın bir tehlikeye dikkat çekmeye çalışıyorum. Özal’ın istediği referandumun sonunda ne oldu? Demirel tekrar siyaset sahnesine çıktı, Erbakan çıktı, Türkeş çıktı. Ve rahmetli Özal’ın düşüşü başladı. İktidardaki bir partinin bunu dikkate alması lazım. Referandum genel seçim değildir. 7 Haziran’da yüzde 41 alırsın, 1 Kasım’da yüzde 49.5’e çıkarırsın ve mutlak galipsin. Referandumda aynı yüzde 49.5’u aldığında seçimi kaybettin demektir. Referandumu kaybetmek cumhurbaşkanının yasal ve meşru olduğunu tekrar tartışmaya açar. AK Parti’nin buna dikkat etmesi lazım.

Tuğrul Türkeş: %49.9 seçimi kazandırır, referandumu kaybettirir

Röportajın tamamını okumak için tıklayınız

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

BU KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;