Sesli Makale

Konferans vermek üzere Sinop’a giden ama güvenlik sağlanamayacağı bahanesiyle konferansı iptal edilen Sosyal Doku Vakfı Onursal Başkanı Nureddin Yıldız Hoca’ya yapılan uygulama tepki çekmeye devam ediyor. Son olarak İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Sinop Şubesi Başkanı Avukat Sefa Yalın ve beraberindeki kalabalık grup, ilahiyatçı yazar Nureddin Yıldız’ın Sinop’ta vereceği konferansın iptal edilmesi ve yaşananlara ilişkin yetkililer, vali, emniyet müdürü, bazı kamu ve emniyet görevlileri ile eylemciler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

Gençliğe yönelik ilmi ve ahlaki çalışmalarıyla bilinen Nureddin Yıldız Hoca’nın sözlerini çarpıtarak hedef haline getiren sol gruplar son olarak Sinop’ta ortaya çıktı. Nureddin Yıldız Hoca’nın, ‘Bu zamanın sabrı’ isimli konferansını vermek üzere gittiği Sinop’a güvenliğinin sağlanamayacağı gerekçesiyle alınmaması kamuoyunda tepkiye neden oldu. Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunan İHH Sinop Şube Başkanı Sefer Yalın adliye çıkışında konuştu. Olayların güvenlik zaafiyetinden kaynaklandığını tekrarlayan Yalın, “İlimizde yapılması planlanan konferansımızın engellenmesinden sorumlu olan bütün kamu görevlileri ve anarşist eylem yapan bütün protestocularla ilgili suç duyurusunda bulunmak üzere Sinop Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatta bulunduk. Şu an arkadaşlar müracaatlarını devam ettirmekte ve bir hafta boyunca bu müracaatlarımız devam edecek. Biz tüm Sinop halkımızı demokratik haklarını kullanmak üzere Sinop Adliyesine suç duyurusunda bulunmak üzere davet ediyoruz” diye konuştu.

“Şu anda suç duyurusunda bulunan 60’a yakın kişi var ama bu sayı çok daha fazla olacaktır” diyen Yalın, “Çünkü müracaatlar saat 16:00’dan itibaren başladı. 1 hafta boyunca bu sayı daha da artacaktır. Bu demokratik hakkımız. Burası bir hukuk devletidir ve demokratik hukuk devleti içerisinde herkes demokratik haklarını kullanmakta serbesttir. Biz 1 hafta boyunca haklarımızı kullanmak istedik. Bizim haklarımızı gasp ettiler, sonuna kadar hukuki zeminlerde hakkımızı arayacağız” dedi.

Sinop Valisi Dr. Yasemin Özata Çetinkaya’nın olaylarla ilgili herhangi bir güvenlik zafiyeti olmadığına dair açıklamasının hatırlatılması üzerine Sefa Yalın, “Kesinlikle bir güvenlik zafiyeti vardır. Ben bu olayı daha öncede izah ettim. Zaten İHH Genel Merkezinden de gerekli açıklama yapıldı. Kesinlikle Sayın Valimize, “Biz programı iptal ediyoruz ” diye bir beyanımız söz konusu değildir. Hatta bilakis şöyle bir durum söz konusu Ayancık ilçesinden Sinop iline geçerken güvenlik görevlileri tarafından yolumuz kesilmiştir. Yanımızda Nurettin Hocam, programa iştirak eden diğer arkadaşlar vs. vardı. Bizi güvenliğimiz açısından ile sokamayacaklarını söylediler. Bizler bunun mümkün olmadığını söylediğimizde, vali ile görüşmemizi söylediler. Biz de valiyi aradık, vali telefonda ‘ben böyle bir talimat vermedim’ dedi. Biz de orada bulunan güvenlik görevlisi arkadaşımıza telefonda valimiz var, buyrun telefonu alın valimizin böyle bir talimatı yokmuş dedik. Ben sizin telefonunuzla konuşmam, valimiz bize ulaşmak isterse ulaşır dedi. Biz sizi şehre almıyoruz dediler ve bizi 1 saat  gibi bir süre dışarıda beklettiler” ifadelerini kullandı.

1500 kişinin izleyeceği konferansın, 150 kişilik anarşi çıkartan bir grup yüzünden iptal edildiğini belirten Yalın; “Dolayısı ile biz bunu kabul etmeyiz, bu haklarımızın gaspıdır. Suç duyurusunda bulunduk, ilgililer hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını bekliyoruz. Biz kurumsal başvuruda bulunabilirdik, diğer STK’lar destek veriyor. Ama biz bir şuur uyanmasını istediğimiz için, camiamızın bu noktada kendi haklarını savunması anlamında herkesin daha bilinçli hareket etmesini istiyoruz. O yüzden herkesi bireysel olarak suç duyurusunda bulunmaya davet ediyoruz. İsteyen herkese hem sosyal medyadan hem de başka yerlerden dilekçe teminini de yapıyoruz. Hazır matbu dilekçemiz var gelip bu dilekçeyi alan herkesin başvurusunu adliyeye yapmasını istiyoruz” diye konuştu.

“SÖZLERİM CIMBIZLANDI”

Sözlerinedeniyle bir süredir protestolarla karşılaşan, önce Sinop ardından da Gaziantep’teki konferansları “güvenlik” gerekçesiyle valilikler tarafından iptal edilen Sosyal Doku Vakfı Onursal Başkanı Nureddin Yıldız, Anadolu’nun birçok noktasında 1990 yılından bu yana sürekli konferanslar verdiğini belirtti. Protestoların; görünürde üç yıl önce yaptığı bir konuşmasında, “Kadınları küçük düşürücü ifadeler kullandığı ve küçük yaştaki çocukların evlenebileceğini savunduğu” iddialarından hareketle gerçekleştiğini aktaran Yıldız, şunları kaydetti:

“GAYELERİ BEN DEĞİLİM”

“Onların ne kadar bunun üzerinden protestoda bulunduklarını bilemeyeceğim. Fakat bildiğim bir şey var ki gayeleri ben değilim. Belki bir siyasi hedef güdüyorlar. Gençlerin arasında bana yönelik bir rağbet var. Çünkü gençlerin Fatih Sultan Mehmet’in yeni versiyonları olmaları gerektiğini söylüyorum. Cumhurbaşkanımız’dan tutun, toplumun her kademesindeki mümin insanlara destek vermeyi imanımın bir gereği olarak görüyorum. Bu nedenle iktidardaki siyasi partiye yakın gördükleri için de saldırıyor olabilirler. Beni yıpratıp, siyasete bir zarar vermeyi amaç edinmiş olabilirler.”

Yıldız, tepkilere konu olan konuşmasına ilişkin de şunları anlattı:

“32 dakikalık bir konuşma yapmışım. Bu konuşmanın özeti ve bütününde demişim ki insanlık tarihi boyunca küçük çocukların evlendirilmesi diye bir sorun var. Küçük yaşta evlendirilme vakası vardır. Anadolu’muzda beşik kertmesi denilen bir olay vardı. Bu küçük çocukların reşit olmadan, beş yaşından bile evlendirilmeleri anlamına geliyor. Bunun dini ve insani bir boyutu vardır. Bunu yok saymakla ortadan kaldıramayız ama bir insan ve Müslüman olarak iki şeyi asla kabul edemeyiz. Birincisi bir babanın madde, bir menfaat düşünerek çocuğunu küçük yaşta evlendirmesi insani bulamayız. Onun camimize girmesini bile kabul edemeyiz. İkinci olarak küçük yaşta bir çocukla evlenmeye iştah gösteren ise insanlığını tartışırız, tımarhaneye konulmalıdır.”

“ÖLÜNCEYE KADAR SAVUNACAĞIM”

Yıldız, 3 yıl önce yaptığı konuşmayı ölünceye kadar savunacağını ifade etti. Konuşmasında insanlığı ve çocukları savunduğunu dile getiren Yıldız, şöyle devam etti: “Cinayet haberlerini sunan bir spiker, katil olarak suçlanabilir mi? Ben tarih boyunca gelen bir duruma ilişkin tespitte bulundum. Kimse, dinimizi bu işe alet etmemeli demiş, çocuk evliliğini protesto eden bir konuşma yapmışım. Bunların cımbızladığı konuşmam, cımbızlanmamış şekilde internettedir. Binlerce helallik ve özür mesajı aldım. Çünkü binlerce insan, küfretmek, tepki göstermek için beni takibe almış. Sonra konuşmayı dinledikten sonra çocukları savunduğumu görünce beni arayarak helallik dilediler.”

KÖY KÖY DOLAŞARAK ÖLMEK İSTİYORUM

Yıldız, tepkiler üzerine geri adım atıp, konferans vermekten vazgeçmeyeceğini belirterek, “Ben köy köy, bu toprakları dolaşarak ölmek istiyorum. 7 bin konferansımdan sadece ikisi iptal edildi. Birincisi Sinop’ta diğeri Gaziantep’te. Ben bir müminin tokat sesi duymaması için bu toprakları dolaşıyorum” dedi.

Öte yandan, Denizli’de İslami Sivil Toplum Kuruluşlarının içerisinde faaliyet gösteren Müslüman Gençlik Platformu adına  bir grup genç, Nureddin Yıldız Hoca’ya yapılan laikçi, faşist saldırıyı protesto etti. Nureddin Yıldız Hoca’nın yıllardır ahlaklı ve imanlı gençliğin inşası için çalıştığı belirtilen açıklamada, “Sinop Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü’nün günler öncesinden provokatif grupların eylem çağrılarına rağmen gereken önlemi almayıp, konferansa gelen binlerce insanın yerine, bir avuç azgın laikçinin isteklerine göre davranıp iptal etme gafletinde bulunmasını asla ve asla kabul etmiyoruz. Ayrıca, Nureddin Yıldız Hoca’nın konuşmasını engelleyen laikçi zihniyetin içki, kumar, fuhuş gibi toplumu ifsad eden hiçbir ahlaksızlığa karşı tepkileri yokken toplumu ahlaka, İslam’a çağıran bir alimi susturmak istemesini de Müslüman halkımızın takdirine bırakıyoruz” ifadeleri yer aldı.