Sesli Makale

18 Mayıs 2015

Mısır'da, darbeci Sisi'nin düzmece mahkemesi, Mursi'ye idam cezası verdi! Gerekçesi filan yok elbette! Var ama her zamanki gibi, bütün diktatörlüklerde gözlemlenegeldiği üzere düpedüz düzmece! Siyasî bir idam kararı bu. Söylemek bile gerekmiyor bunu.
Sisi'ye darbe yaptırarak şımartan ve önünü açan Batılılar, Mursi'nin idam kararının ardından, hem demokrasi nutukları atacaklar hem kadehlerini tokuşturacaklar!
Vicdansızlıkla ikiyüzlülük ikiz kardeş!

İSLÂM'IN YENİDEN GELİŞİ

20. yüzyılda dünya tarihinin akışını değiştiren iki önemli hâdise yaşanmıştı: Yüzyılın başında, Osmanlı durdurulmuştu. Batılılar, İslâm medeniyetinin en son, en sofistike kavramlarını ve kurumlarını geliştiren Osmanlı'nın durdurulmasıyla, tarih yapan bir aktör olarak İslâm'ın tarihten çekildiğine hükmetmişlerdi.
Ama yüzyılın sonlarına gelindiğinde, İslâm, İslâm dünyasında yeniden siyasî, sosyal, kültürel ve entelektüel olarak en güçlü aktör konumuna yerleşmeyi başarmıştı!
İslâm'ın yeniden yükselişi, Batı'da tam anlamıyla şok etkisi yaptı. İslâm dünyasına yerleştirilen seküler (sosyalist ve ulusalcı) rejimlerin tutmadığı, yapıştırma bıyık gibi durduğu anlaşıldı.

“İSLÂM'A KARŞI İSLÂM” SAVAŞI

İşle ne olduysa bundan sonra oldu: Soğuk Savaş, bitirildi; bizzat NATO Genel Sekreteri Willy Cleas tarafından, “İslâm, küresel sistemin önündeki en büyük tehdit” olarak ilan edildi!
Ve “İslâm'a Karşı İslâm” savaşı stratejisi geliştirildi. Sonuçta bu stratejiyi hayata geçirmek üzere üç proje adım adım hayata geçirildi: Birincisi, İslâm'ın terörle özdeşleştirilmesi projesiydi. İkincisi, “ılımlı İslâm projesi”, üçüncüsü ise, İran'ın önünün açılması, IŞİD üzerinden Şiilere saldırılması ve yapay bir Şiî-Sünnî çatışması icat edilerek Ehl-i Sünnet omurganın çökertilmesi projesiydi.

ASIL HEDEF TÜRKİYE

Şunu iyi bilelim: Asıl hedef Türkiye'ydi. Türkiye'nin güçlenmesi Batılıların bütün planlarını, oyunlarını altüst edecek beklenmeyen bir gelişmeydi. Türkiye, kontrol altında tutuluyordu çünkü!
Ama Türkiye, ekonomisini ve stratejik hedeflerini büyütünce, henüz içi doldurulamamış olsa da bir medeniyet hamlesinden söz edince, Batılılar, çılgına döndüler ve düğmeye bastılar: Gezi “operasyonu” ve 17 Aralık darbe girişimi devreye girdirildi. Ama püskürtüldü.

Afganistan, Irak işgal edilmişti. Atom bombası yapma cüreti gösteren Pakistan paçavraya çevrilmişti!
Ama Mısır'da halk, Mursi'yi iktidara getirmeye yeltenmişti! Türkiye'yi içeriden ve dışarıdan dize getiremeyen küresel güçler, Mısır'da darbe yaptırarak Mursi'yi devirdiler! Bu arada İran'ın önünü inanılmaz bir hızla açtılar.
Mursi'nin devrilmesi de, İran'ın önünün alabildiğine açılması da, İslâm dünyasının umudu olan Türkiye'ye kuşatmaya dönük operasyonlar/dı/r.

“SONUNUZ BÖYLE OLUR!” MESAJI

O yüzden Mursi'nin idama çarptırılması, özelde Erdoğan'a verilen bir mesajdır; genelde ise İslâm dünyasındaki bütün Batı destekli totaliter rejimlere başkaldırabilecek (Bangladeş'te olduğu gibi) bütün liderlere verilen “dikkat, sizin de sonunuz böyle olur!” mesajıdır.

Müslümanlar, haysiyetleriyle ve izzetleriyle oynanmasına göz yummamalı, küresel sisteme teslim olmama mücadelelerini sürdürmeliler!
Özelde Mısır'da, genelde İslâm dünyasında yaşananlar, Müslümanların küresel sisteme direnmeye devam etmelerinin insanlığın çiğnenen, ayaklar altına alınan onurunu kurtarma mücadelesi olduğu gerçeğini aslâ unutmamalılar!
Kapitalist küresel sisteme sadece İslâm dünyası direniyor! Bu da Batılıları çıldırtıyor! 0 yüzden Mursi gibi liderleri cezalandırarak Müslümanların burunlarını sürtmek istiyorlar!

MURSİ'LER ÖLMEZ!

Mursi'leri idam edebilirler ama yok edemezler aslâ! Bir Mursi “ölür”, bin Mursi doğar! Mursi'ler ölmez çünkü!
Niçin?
“Öldürseniz şehadet, sürgün etseniz hicret, hapse gönderseniz halvettir. Elhamdülillah,” diyebildikleri için.
Unutmayalım ki, zulüm, hiç bir zaman ilelebed pâyidâr olamamıştır. Zulüm âbidesi Roma da, eski Mısır da mezarlık şimdi!
Firavunlar varsa, Musa'ları da olacaktır! Allah'ın va'di haktır, er ya da geç gerçekleşmesi muhakkaktır! Vesselâm.

Yenişafak