GÜNCEL

Yakup KÖSE : Latife Hanım da asılacak mı!

Tarih
07 Kasım 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Yakup Köse
 Maalesef hepimizin ilkokuldan üniversiteye tüm tahsil hayatımız boyunca mâruz kaldığımız bir resmî tarih dayatması var. Sistem bizden, yalanlar üzerine kurduğu tarihe inanmamızı istiyor. Bu resmî tarihten, okulu bitirmekle de kurtulamıyoruz. Ömür boyu, kalbimizde hiçbir şüpheye mahal vermeden, şeksiz şüphesiz mezkûr yalanlara inanmak zorundayız; Abdülhamid Han Hazretleri’ne ‘Kızıl Sultan’ diyeceğiz, Vahidüddin Han’a ‘vatan haini’! Şâyet demezsek biz de hainiz!.. Bizleri araştırma ve düşünme zahmetinden ‘kurtaran’ mevcud sistem kahramanımızı ve hainimizi bir menü titizliğinde önümüze servis ediyor. Kahramanınızı ve haininizi menüden seçebilirsiniz, neticede demokratik bir ülkede yaşıyoruz; ya Ulu Hakan Abdülhamid Han Hazretleri’nin istibdat döneminde yaşasaydık!..

Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun, “bir ülke düşün / bu ülkede bir düzen / askerine / babasını biçtiren” mısralarından mülhem, bir ülke düşünün ki askerinin dipçiğiyle halk geçmişine sövmeye zorlandı. Anasına babasına bir Fatiha okuma cür'etini gösterenler jandarma dipçiğiyle hizaya getirildi...

Muhasebe adlı şiirinde “İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe!” diye haykıran Üstad Necip Fazıl Kısakürek, çıkardığı Büyük Doğu dergilerinde yayımladığı tarihî vesikalarla resmî tarihin yalanlarını bir bir teşhir etti. Dergide “Dedektif X Bir” müstear ismiyle yazılar kaleme alan Üstad, tarihçiliğin nasıl yapılacağını da bizlere göstermiştir. Hâkeza Üstad, “Ulu Hakan II. Abdülhamid Han” ve “Vatan Dostu Sultan Vahidüddin” gibi eserleriyle de sistemin tarih dayatmasını tarumar ederken, ceddine sövdürülen halkın tarih anlayışını da tashih etti! Tabiï ki bunun bedelini de ödedi. Defalarca zindana atılan Üstad perde arkasına geçerken boynunda, sistemin hakkında verdiği 1,5 yıllık hapis nişanı vardı! Suçu, vatan haini olarak gösterilen Vahidüddin Han'ın aslında vatan dostu olduğunu anlattığı kitabını tekrar bastırmasıydı. Biliyorsunuz, mezkûr eser uzun süre yasaklandı ve henüz birkaç yıl önce tekrar basılabildi.

Türkiye'de mevcud düzenin masallarını değil de gerçek tarihi anlatmaya kalktığında insanın başına neler geleceğini geçtiğimiz aylarda bir kez daha şahid olduk. Mustafa Armağan, Derin Tarih adlı derginin genel yayın yönetmeni. Tarihî vesikaların izini süren bir araştırmacı. Armağan, Mayıs 2017 nüshasında dergide yayımladığı belge sebebiyle M. Kamalciler tarafından linç edilmeye çalışıldı. Dergi, Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliği'nce, M. Kamal'in hatırasına alenen hakaret edildiği gerekçesiyle toplatıldı. Mustafa Armağan hakkında, meşhur 5816 sayılı kanun kapsamında dava açıldı ve Armağan hapis cezasına çarptırıldı!

Mustafa Armağan ne demişti, ne yazmıştı veyahut hangi belgeyi yayımlamıştı ki M. Kamal'e hakaret edip hapis cezası almıştı? Hakikaten Armağan hakaret mi etmişti? Armağan'ın 'suçu', M. Kamal'le bir süre evli kalan Latife Hanım'ın yurtdışındaki bir gazeteye yazdığı mektubu tercüme edip yayımlamak. Mektup ne zaman yazılmış, gazetede 1926 Şubat'ında yayımlandığına göre muhtemelen 1925'in sonunda. Yani 92 yıl önce... Peki Armağan bu mektuba kendinden bir şey katmış mı, yok! Bir kadının, boşandığı eşi hakkında yazdıklarını yayımlamak neden suç olsun. Hele bu kişi tarihe geçmiş biriyse onunla ilgili her şeyi öğrenmek vatandaşın hakkıdır. Yıllar önce gazetede yayımlanmış bir mektup bile bu kadar gürültü koparıyorsa saklanan Latife Hanım'ın vasiyetinde kimbilir neler yazıyordur neler!..

Latife hanım Allah'tan vefat etmiş, yoksa o da Armağan gibi hapis cezası alırdı. Hatta yazan o olduğuna göre onun cezası daha ağır olurdu. Gerçi yaşarken nasıl gözaltında tutulduğunu, nasıl baskılara mâruz kaldığını biliyoruz. Eskiden olsaydı merhume Latife Hanım ölmekle kurtulamazdı. İstiklâl Mahkemeleri'nin zulüm olup estiği Anadolu'da suçlu bulunan ölülerin mezardan çıkarılıp asıldığını da iyi biliyoruz!..

Armağan hapis cezası karşısında eğilmedi ve mahkemeden medet dilemedi. Bizim camiada özlediğimiz bir tablo. Gazete yönetimini zor durumda bırakmayacağımı bilsem davalık olan Latife Hanım'ın mektubunu köşemde yayımlardım. Lâkin, Yeni Türkiye yolunda ayağımıza yosunlaşmış taşlar takılıyor ve ne yazık ki yosunlu taşları kaldırmaya memur olanlar yosunları suluyor!..

Star
7 Kasım 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • Mimar

    09 Kasım 2017 20:01
    0 1
    Eline Sağlık Yakup Köse...
  • Recep

    08 Kasım 2017 10:23
    0 1
    "Bize düşen aziz borç asırlık zamanlardan Tarihi temizlemek sahte kahramanlardan" Böyle diyor Büyük Doğu.
  • isrumuz

    07 Kasım 2017 19:34
    2 0
    yazanın zehirli mürekkebi ve okuyanın Zehirli ağzı günümü kirletti. Sözlerimin yanılsaması değiştirsin zamanı ve mekanı
  • İsMAİL

    07 Kasım 2017 18:15
    0 2
    gazete yönetimi zor duruma düşmeyecekki ah o zaman. Adi sığıntılar. Boş buldunuz
  • İsis

    07 Kasım 2017 17:59
    2 2
    Adını telaffuz ederken bile kinin öfken çirkinliğin ortaya çıkıyor. Arkasına takıldınız iktidarın fetöcüler gibi. Yakında sizden de ağzı yanar iktidarın. Zizin gibilerle yola düşenin aklına şaşıyım ben. Sizin gözlerinize perde çekilmiş kalpleriniz kararmış. Umarım tekmeyi yersiniz ahlaksız herifler. Çünkü sizi tekmelemezse güç sahipleri halk onların icabına bakacak. :) Zamanın ruhu peşinizde satılık kahpeler. Kim kimin fatihasına karışmış bu memlekette lan ..............................
  • zoran

    07 Kasım 2017 17:49
    3 1
    Lan edepsiz zibidi. Senin ağzın bana layıklarına ulaşan fetöcü ağzı gibi geldi. Ne ayaksın bilmiyorum ama sizin de hain olduğunuzdan adım gibi eminim. Yakında çıkar sizin oyununuz da.
  • VANLI

    07 Kasım 2017 09:35
    2 4
    DUDAKLARIMIZA DİKİŞ ATMIŞ BU NAMUS YOKSUNU ADAMLAR. TARİHİNE KÜFÜR EDENE MODERN TARİHİNİ SEVENE GERİCİ DİYEN BUNLAR DEĞİL Mİ ?
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;