EKONOMİ

Ünsal Ban : Türkiye’deki dolar zenginleri

Tarih
12 Mart 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ünsal Ban

12 Mart 2015

Zenginliğin tabana yayılması, gelir dağılımının daha da adaletli bir yapıya kavuşması için üretecek, ürettiklerimizi de tüm dünyaya satacağız.

Paradan para kazanmaya alışmış “Eski Türkiye” kalıntıları ile üretmekten başka çaremizin olmadığının bilincindeki “Yeni Türkiye” sevdalıları arasındaki büyük çekişmenin yansımalarına şahitlik ediyoruz bugünlerde.

Dolar kuru üzerinden kriz tellallığı yapanlar, bu yolla seçim sonuçlarını etkileyebilir ve Türkiye’yi “Bakan İthal Etme” durumuna düştüğü o eski, karanlık koalisyon günlerine taşıyabilirlerse başarmış olacaklar.

Bunun için, vatandaşın belleğindeki “dolarda patlama” korkusunu tahrik etmeye çalışıyorlar.

Bunlar,  1994 ve 2000/2001 krizlerinde doları ikiye katlamaya muvaffak olmuşlardı, aynı sonuca bu sefer de ulaşabileceklerini düşünüyorlar.

Oysa, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ve net bir şekilde ifade ettiği gibi, dolara aşırı yatırım yapanlar yaya kalacak.

DOLARDAN VE FAİZDEN FAYDALANAN KESİM

Paradan para kazanma alışkanlığının yaygınlaşması ülke için felâkettir.

Yüksek faiz felâkettir.

Paradan para kazanılan sistem, çok küçük bir azınlığa çıkar sağlar.

Günümüz itibariyle, 1 milyon TL ve üzerinde banka hesabı olanların sayısı sadece 77 bin 210 kişidir. Ülke nüfusunun 77 milyon 695 bin kişi olduğu düşünüldüğünde, paradan para kazanılan bu sistemden sadece %0,1’lik bir kesimin faydalanabildiğini anlıyoruz.

Geçmişe dönüp, 1994 ve 2000/2001 yıllarında yaşanan krizleri hatırladığımızda, dolar kuru üzerinden yapılan saldırılar ile ellerindeki mevduatı dolara çeviren sınırlı sayıdaki kişinin zenginleştiğini, ülkemizin ise fakirleştirildiğini görüyoruz.

Dolar kuru yükseldiğinde, faiz arttığında çok küçük bir azınlık kazanır, millet-ülke kaybeder.

Öyle ki, Ocak 1994’te dolar kuru 19.000 lira, Merkez Bankası rezervleri 7 milyar dolar iken, Nisan 1994’te dolar kurunun 38.000 liraya çıktığı ve Merkez Bankası rezervlerinin ise 3 milyar dolara düştüğü karşımıza çıkıyor.

Aynı şekilde, 2000/2001 krizlerinde de dolar kurunun neredeyse 3 katına çıktığını, gecelik borçlanma faizlerinin %6.200 seviyesine kadar yükseldiğini ve devletin borcunun da -eski para ile- 29 katrilyon lira arttığını görüyoruz.

Yeni Türkiye’de işler eskisi gibi yürümüyor...

Milletin kanını emerek büyüyen faiz lobisi, son 12-13 yılda Türkiye’ye hangi operasyonu yapmak istediyse başarısız oldu.

Gezi olayları, 17-25 Aralık müdahaleleri bu durumun en meşhur misalleri...

Haziran 2015 Genel Seçimlerine doğru ellerinden geleni yine yapıyorlarsa da, bunlar son çırpınışları.

Türkiye, 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine doğru yürüyüşünü devam ettirecektir.

Milletimiz kararını çoktan vermiş ve “Durmak Yok, Yola Devam” demiştir!

Yenişafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;