POLEMİK

Turgay Güler : Tapesini göster Hakan’ım!

Tarih
03 Kasım 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Turgay Güler
3 kasım 2014...
Arkadaşa istifa ettiği gün bakanlık teklif etmişler!
“Gitme, n’olur. Bizi terk etme!” demişler.
Yalvarmışlar!
“Kalırsan seni bakan yaparız” diye söz vermişler!
Kimler devreye girmemiş ki?
Hakan’ım Şükür’üm Nuh demiş peygamber dememiş.
“Bir saniye bile bu çatı altında duramam artık” diyerek bakanlık teklifini elinin tersiyle itivermiş.
Çok “ilkeli” bir tavır sergilemiş!
Açık konuşmak gerekirse ben de olsam aynını yapardım!
Öyle ya, adam şu kadar yıl bakanlık bekledi vermediniz de son gün mü aklınız başınıza geldi?
Neyse, biz gelelim şimdi asıl meseleye.
Allah biliyor ya; Hakan Şükür’ün söylediği hiçbir şeye inanmıyorum.
Şu kadar yıl AK Parti çatısı altında vekillik yaptı, “şike” tartışmalarında bile ortalıklarda gözükmedi.
Verdiği tek bir önerge bile yok.
İstifa ettikten sonra vekilliği aklına geldi muhteremin!
Bana kalırsa “gündemde” kalma çabasından başka bir şey değil.
“Niçin gündemde kalmak istiyor?” sorusunun cevabını da az sabredin önümüzdeki günlerde göreceksiniz!
Ama diyelim ki, Hakan Şükür doğru söylüyor!
Yani birileri istifa etmesin diye ona bakanlık teklif etti.
Şayet böyle bir şey varsa bunun adı “ilkesizliktir”.
Nedir yani? Hakan istifa etse ne olur, etmese ne olur?
“Gitme seni bakan yapacağız” diye paçasına yapışmanın lüzumu nedir? Daha da açık ifadesiyle Sakarya’dan bağımsız adaylığını koysa seçilemez.
Ve son bir not.
Hakan Şükür mademki böyle bir iddia atıyor ortaya, ispat etmek zorunda.
Merak ediyorum, elinde “bu teklife” ilişkin gizli dinleme kaydı, göründü yahut tape var mı?
Sahi Hakan, var mı?
Diyanet'i anlamak çok zor!
Yılmaz Özdil şöyle demişti:
“Memleketi öyle hale getirdin ki, kuytuda kıstırsalar Mısırlı Rabia'ya bile tecavüz edecekler, haberin yok."
Özdil’in bu ‘çirkin’ ifadeleri üzerine bir yazı kaleme almış ve Diyanet’e seslenmiştim.
“Özdil bir kınamayı hak etmiyor mu?” diye sormuştum.
Diyanet’in kılı dahi kıpırdamamıştı.
İhsan Yılmaz’ın ABD’de bir forumda zikrettiği sözler daha ‘dün’ ortalığa saçılmadı mı?
İmam Hatipler konusundaki çirkin ifadelerine, Kuran’ın referans alınmasına yönelik rahatsızlığına Diyanet’ten tek bir kınama gelmedi.
Çıt yok!
Ekrem Dumanlı’nın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e yönelik “kalıbının adamı değilmişsin’ şeklindeki hakaretine de yine bu sütundan ben tepki vermiştim.
Daha sayar da sayarım.
Tüm bunlara ve daha fazlasına gıkı çıkmayan Diyanet, şimdi bir dizi filme savaş açtı.
Peki biz şimdi buna ‘dini hassasiyet’ mi diyeceğiz, yoksa ‘mesleki dayanışma’ mı?
Mehmet Ali Alabora’dan haber var!
Slow Food Terra Madre etkinliğinin bu yılki ana konuşmacısı Mehmet Ali Alabora’ymış.
“Slow Food Terra Madre ne ki ola?” diyenlere; fazla kafa yormanıza gerek yok. Çevrecilik adı altında örgütlenmiş, gizli ajandalı bir yapı!
Böyle olmasına rağmen bizimki o etkinlikte tek kelime Gezi’ye değinmemiş.
Zira hayal kırıklığı yaşıyormuş.
Arkadaşları öyle söylüyor!
Bu neyin hayal kırıklığıdır anlamadım?
“Gezi’deki cevvalliği karşılıksız mı kaldı acaba” diye insanın sorası geliyor?
“Meselenin ağaç olmadığı bu kalkışmada, karşılık ne olabilir ki?” diye de merak ediyorum doğrusu.
Sanırım Gezi’de ‘başarsalardı’ kendisini “devrim kahramanı” ilan edeceklerdi.
Gel de sorma.
Tamam, başarsaydı “devrim kahramanıydı”.
Ama başaramadı ve kaçtı!
O halde şimdi ne diyeceğiz?
Akşam

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;