Sesli Makale

30 Aralık 2014

Bir büyük zat, senelerce evvel, gecenin bir vakti niyeti bozmuş! 

Bir alüfteyle buluşup aşna fişnede bulunacakmış! 
Bu “istihbarat” bilgisini elde eden kişi, hemen telefona sarılıp, Pensilvanya’yı aramış! 
Niyeyse? 
Hocam yetiş, “az sonra meydana gelecek bu zinaya engel ol” demiş. 
Ne alakaysa? 
Dahası da var! 
Bu alüfte işi, o büyük zata bir komploymuş. 
Bak sen! 
Sonrası malum. 
Fethullah Gülen hemen “operasyonu” başlatmış. 
“Zinayı” engellemiş! 
Nasılsa? Eğer engellemeseymiş, o büyük zat bugün küçük kalırmış! Fitneye bakar mısınız? Ne bir eksik, ne bir fazla! Fethullah Gülen, dershane tartışmaları sırasında gündeme getirmişti bunları. Nedense? 
Bir tane de değildi. 
İçinde alüfte geçen birkaç meseleyi daha taşımıştı söz konusu vaazına. 
Çok geçmeden de “muta” meselesini gündemine aldı. 
Muta aşağı, muta yukarı! 
Gülen işareti verdi ya, STV konuyu hemen dizilerine taşıdı. 
Zaman başta olmaz üzere cemaatin gazeteleri muta dosyaları yapmaya başladı. 
Ekranlarında muta tartıştırıldı. 
Top sakal çetesi sosyal medyada “imalı” muta paylaşımları yaptı. 
Mesele cemaat evlerinde sohbet konusu oldu. 
Vah ki vah! 
Tıpkı Tahşiye meselesinde olduğu gibi. 
İşaret Gülen’den, gündemde tutmak cemaat medyasından! 
Muta meselesi tam unutulmuştu ki, Fethullah Gülen son vaazında bir kez daha gündeme getirdi. Cemaat medyası da hemen atıldı.  Gülen imalı bir şekilde “muta” dedi, “şantaj” dedi. Ama adres vermedi! 
Mesajı cemaatten kopup konuşanlara mıydı, hükümete miydi, muhalefete miydi, anlaşılamadı? 
Kim bilir belki de hepsineydi! 
Gelelim şimdi biz asıl meseleye. 
Açık konuşmak gerekirse, alüfte ve muta ilk gündeme geldiğinde şöyle bir iddia seslendirilmişti. “Paralel yapının elinde birtakım çirkin kasetler var ve bu kasetleri şantaj aracı olarak kullanmak istiyor”. 
Ve bugün. 
Paralel yapı iyice köşeye sıkıştı. 
Tabii Gülen de. 
Amerika Gülen’i iade edebilir yahut Gülen Pensilvanya’yı terk etmek zorunda kalabilir. 
Dahası, bizim bile bilmediğimiz bir büyük operasyondan haberdar edilmiş olabilir. 
Böyle olunca da akla şu soru geliyor: 
Paralel yapı, tüm bunları engellemek adına “intihar” saldırısına mı kalkışacak? 
Şayet böyleyse, yakın tarihteki faili meçhul kaset komploları da aydınlatılmış olur. 
Örnek; Nuh Mete Yüksel, Deniz Baykal, Cübbeli Ahmet ve bazı MHP’liler. 
Hiç şüphesiz bu çok iyi bir haber. 
Ve son bir not. 
Türkiye’de muta diye bir mesele yok aslında. 
Hiçbir zaman da olmadı. 
“O halde niçin ısrarla bu meseleyi gündemde tutuyorlar?” diye soruyorsanız, size küçük bir tahminde bulunayım. 
“Muta” işin algı operasyonu kısmı olabilir. 
Şantaj amaçlı bir takım çirkin kasetler, “muta” kılıfıyla paketlenip servis edilebilir. 
Böylece “çirkinlik” muta iddiaları üzerinden gizlenebilir. Bir hatırlatma! 
Şimdi hemen mahkemeye koşup beni yine dava edecekler. Zararı yok. Yukarıda gündeme getirdiğim her bir satırın karşılığı, belgesi, delilini elimde tutuyorum. 
Top sakal çetesinin ve bazı Zaman Gazetesi yazarlarının attığı bazı tweetler bunlardan bazıları. 
Örnek mi? 
Halil İbrahim Ekiz’in bir kadın gazeteciye attığı şu tweet mesela: 
"Senin de elimizde kasetin var"! 
Başka kimlerin var Halil’ciğim?

Akşam