SİYASET

Tamer Korkmaz : Uğur’lar olsun!

Tarih
23 Ocak 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Tamer Korkmaz

23 Ocak 2015

Uğur Mumcu, Cumhuriyet’teki 27 Kasım 1979 tarihli yazısında Milliyet’ten şu satırlarla şikâyet ediyordu:

“Abdi İpekçi’nin öldürülmesinden, katil sanığı Mehmet Ali Ağca’nın askeri cezaevinden kaçırılmasına kadar geçen süre bu olayın üzerindeki kuşku bulutlarını yoğunlaştırmıştır. Ağca’nın kaçışıyla Abdi İpekçi Olayı sanıldığından daha koyu ve giz dolu karanlıkların içine gömülmüştür. Ve ne acıdır ki, Milliyet gazetesi bu karanlığı yırtmak için en küçük bir çaba harcamamakta, üstelik İpekçi’nin kemiklerini sızlatırcasına olayları göz ucuyla izlemekle yetinmektedir. Abdi İpekçi’yi öldüren örgüt, bu kez katil sanığını kaçırmıştır...”

***

27 Kasım 1979 günkü Milliyet’in manşetinde ise İçişleri eski bakanı Hasan Fehmi Güneş’in “Ağca kaçmadı, kaçırıldı” şeklindeki sözleri yer alıyordu...

Ağca, 6. Demirel hükümetinin güvenoyu aldığı gün yani 25 Kasım 1979’da askeri garnizon içindeki Kartal Maltepe Cezaevi’nden kaçırılmıştı!

27 Kasım 1979 tarihli o Milliyet’in birinci sayfasında yer alan tek sütunluk bir haberde de ‘İşadamı Vehbi Koç dün Ankara’da Başbakan Süleyman Demirel ile CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’i ziyaret etti’ deniliyordu!

***

İpekçi Suikastı’nın tetikçisi olarak 25 Haziran 1979 tarihinde yakalanan Mehmet Ali Ağca’nın sorgusunun derinleşmesi engellenmişti. Dönemin 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Necdet Üruğ, Ağca’nın daha fazla konuşmasına izin vermemişti...

Bir kahvehanede otururken yapılan ihbar sonucu yakalanan Ağca’nın üzerinden çıkan kâğıtta, üç ayrı ismin baş harfleri ve karşısında da bu kişilerin adresleri yazılıydı! Bu isimler, işadamı Can Kıraç, politikacı Şahap Kocatopçu ve gazeteci Necati Zincirkıran’dı...

O kâğıtta, bu isimlerin neden yer aldığı hiç merak edilmedi! Polis, bu konuyu araştırmadı; adı geçen üç kişiyle alakalı hiçbir soruşturma yapılmadı!

Can Kıraç mı, Vehbi Koç’un damadı İnan Kıraç’ın ağabeyidir. TÜSİAD’ın kuruluş hazırlıklarını yürüten komitede görev yapmıştı. Henüz Aydın Doğan’ın adı Türkiye’de bilinmezken, Aydın Bey’in elinden tutan ve onu Milliyet’in sahibi yapan İnan Kıraç’tır. Kıraç, Abdi İpekçi öldürüldüğünde Milliyet’in sahibi olan Ercüment Karacan’ın da yakın dostuydu. Abdi İpekçi suikastından sonra, Ercüment Karacan Milliyet’i apar topar elinden çıkardı!

İpekçi’nin ardından kısa bir süre Milliyet’i yöneten Mehmet Ali Birand, Ercüment Bey’in üvey kızı Cemre (Garan) Birand’la evliydi: Cemre Hanım, uzun bir süre Brüksel’deki NATO Karargâhında çalışmış, NATO Genel Sekreteri’nin sekreterliğini yapmıştı! O senelerde M.Ali Birand Milliyet’in Brüksel temsilcisiydi...

Birand’ı Milliyet’e Abdi İpekçi almıştı: Milliyet’ten önceki yıllarında ona kol kanat geren Vehbi Koç’tu. İnan Kıraç’a da çok yakındı, Birand!

***

Ağca, beş yıl önceki bir televizyon programında “İtalya’da cezaevinde iken kendisiyle röportaj yapan gazetecilerle alakalı” konuşurken, “Birand’ın röportaj sonrasında oğlu için imza istediğini” iddia etmiştir! Birand’ın tepkisi “Ağca yalan söylüyor” şeklindeydi.

***

Birand, TRT için 32. Gün programını hazırladığı dönemde, hakkında “sahtecilik ve dolandırıcılık” iddiasıyla açılan kamu davasında yargılandı, hüküm giydi. Aldığı hapis cezası paraya çevrildi. Birand’ın bu olayını ısrarla dile getiren yazıları Uğur Mumcu yazdı!

Mumcu, 1992 yılındaki bir yazısında,  o dönemde 32. Gün kadrosunda yer alan Can Dündar’dan bahisle şöyle diyordu: “Geldi buraya, şu köşeye oturdu. ‘Abi ben yıkıldım. Mahvoldum. Mehmet Ali’nin böyle olduğunu bilmiyordum. Ben daha gencim. Lütfen beni bunlardan ayırın, bir tutmayın. Ben bu işleri hiç bilmem’ dedi...

Ben de ‘İyi tamam’ dedim. Gitti. Sonradan anladık ki, meğerse Mehmet Ali’nin koltuğuna yıkılmış...”

***

Mehmet Ali Birand, hayatını anlatan kitabını Can Dündar’ın yazmasını istemişti:

 

Kitap, Kasım 2012’de yani M.Ali Birand’ın 17 Ocak 2013’teki vefatından kısa bir süre önce yayınlandı...

***

Can Dündar, şimdilerde Cumhuriyet gazetesinde yazıyor. Gazetenin arka plandaki belirleyici ismi olduğu öne sürülüyor. Cumhuriyet mi, Charlie hadisesinde ilk sayfasından “Haç” çıkardı! Ardından iki yazarı malum karikatürleri yayınladı! Paralel Yapı’ya koltuk çıkan bir gazete pozisyonunda, son dönemdeki Cumhuriyet...

Yarın, Uğur Mumcu’nun katledilişinin yirmi ikinci yıldönümü! Cumhuriyet 22 yıldır olduğu gibi yarın da suikastın arkasındaki “Türkiye’deki Gladio” gerçeğini hasıraltı etmeyi” sürdürecek! “İran’la bağlantılı İslamcı örgüt yaptı” hikâyesini veya UYDURMA “Tevhid Selam Örgütü” masalını anlatmaya devam edecek!

Mumcu, 1979’da Milliyet’in İpekçi Suikastı’ndaki kayıtsızlığından şekva ediyordu: Cumhuriyet’in yirmi iki yıldır icra ettiği illüzyon da Mumcu’nun kemiklerini sızlatıyordur!

Yenişafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;