Sesli Makale

23 Aralık 2014

Tahşiye Yayınevi mensuplarına yönelik Paralel Kumpas’ın görüntülerini izliyoruz. Paralel Polis hazırlıklı gelmiş, son derece rahat konuşuyor:

-Eğer şey kalırsak, silah da var arkadaşlar!
Yani?
“Şu yerleştirdiklerimiz yetmezse hazırda silahımız da var” demek istiyor!
*
Dündar Apartmanı’ndaki evde silah yerleştirmeye ihtiyaç kalmıyor!
“Silah Piyangosu” bir başka Risale-i Nur takipçisi masum Tahşiye mensubunun evine isabet ediyor!
*
“Bomba Piyangosu” mu?
22 Ocak 2010 tarihinde 122 masumun gözaltına alındığı “Tahşiyeciler Operasyonu”nda Turgut Yıldırım’ın “evinde bulunan!” üç adet bombadan söz ediyoruz:
O bombaların üzerinde “şüphelilerin” değil...
-Paralel polislerin parmak izleri çıkmıştı!
Üstelik bu bombaların seri numaralarının, Zir Vadisi ve dahi Poyrazköy’deki kazılarda “ele geçirilen” bombaların seri numaralarıyla aynı olduğu anlaşıldı!
Yani? “Suyundan da koy!”
*
Paralel Medya, Paralel polisleri korumaya ve kollamaya; Tahşiye ve Rahle yayınevine yönelik Paralel kumpasa koltuk çıkmaya devam ediyor:
-Ahmet Şık örneğindeki gibi, Risale-i Nur’ların takipçisi masum insanlardan özür mü diliyorlar? Helallik mi istiyorlar?
-Hayır! Halen daha, masumlara “Bunlar El Kaideci” diye iftira atıyorlar!
*
Dündar Apartmanı’ndaki eve yapılan polis baskınındaki “Suyundan da koy!” dizisini izlemeyi sürdürüyoruz...
İki Paralel polis konuşuyor:
-Elektrik malzemeleri var...
-İntihar saldırılarında kullanılır. Açma kapama anahtarı...
-O zaman, sal gitsin oraya!
*
“Sal gitsin” mi?
-Paralel Kumpas için ne lazımsa...
-Sal gitsin, Risale-i Nur takipçilerinin evine!
Yetmemiş, bir de “El Kaideci” yapmışlar masumları!
Paralel polis, bir ara kaygılanıyor ve “Tuncay batıracak bu işi!” diyor:
-Tam isabet: Şu Tuncay, hem de nasıl batırmış!
*
Fena yakalandılar: Paralel Medya’nın gözleri ‘faltaşı’ gibi kapalı!
-Görmediler, duymadılar, işitmediler!
*
Unutmadan...
“Talimat” da almadılar!
Yılları, bir gün bile aksamaksızın talimatla geçmişken...
Ayan beyan, yalan söylüyorlar...
-Aklımıza hakaret etmeyi pek seviyorlar!
*
Dündar Apartmanı’ndaki Paralel Polis, “Bizim kameracı terör kameracısı, onun görüntüleri lazım. Siz iki dakikada işi bitirdiniz” diye uyarıyor, acele eden arkadaşlarını!
Risale-i Nur takipçisi Tahşiye Yayınevi mensuplarına “terörist” damgası vurulacak, ya...
Paralel Yapı’nın iftirasına gerekçe oluştursun diye...
“Terör Kameracısı” masumların evlerine “yerleştirilen” cephanelik için yeterince çekim yapmalı, değil mi?!
*
Önce Paralel Yapı liderinin “işaret fişeği” sohbeti, ardından Paralel Medya’da “Tahşiyeciler Örgütü!” hakkında “algı oluşturma” faaliyetleri gelmişti...
Paralel Medya kendi örgütlerine bağlı polislerin icra ettiği kumpastan hemen sonra “Bunlar terörist, hem de El Kaideci!” diye ikinci bir algı kampanyası çalışmıştı...
2009-2010 sezonunda attıkları iftiralar, kara propaganda yetmemiş; hala masum insanlara çamur atmayı sürdürüyorlar!
Şu alt başlık, önceki günkü Paralel Medya’dan:
“Bir yanda, silahlar ve patlayıcılarla yakalanan El Kaide bağlantılı Tahşiyeciler örgütü...”
Öyle bir cümle ki, neresini tutsanız elinizde kalıyor!
-Silah ve patlayıcıyı yerleştiren kim? Paralel polisler...
-El Kaide bağlant��sı var mı? Zerresi yok: İftiranın kralı!
-Tahşiyeciler diye bir terör örgütü de yok, örgüt de yok!
*
ABD-İsrail Yandaşı Paralel “Gazete”nin birinci sayfasına yerleştirdiği “baskın sonrasında silahların sergilendiğine” dair fotoğrafta da “İstanbul İl Jandarma Komutanlığı” yazısı okunuyor!
22 Ocak 2010’daki baskını polis yapmıştı:

-Olsun! Sadece baskın yaparken değil, manşet atarken de sal gitsin oraya!

Yenişafak