Sesli Makale

Angela Merkel, Hillary Clinton ve Meral Akşener! İlki, on bir yıldır Almanya Şansölyesi; ikincisinin Kasım ayında ABD'nin “ilk kadın başkanı” olacağına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor! Paralel'in canla başla desteklediği üçüncüsü ise baronsal siyasi mühendislik projesi olarak “bu yaz” MHP'nin başına getirilmek isteniyor!

*

CIA'in kanatları altındaki “Atlantik Brücke” derneğinin üyesi olan Angela Merkel, Aydın Doğan'ın kankasıdır…

NBC kanalının son anketine göre Hillary Clinton'ın yedi puan gerisinde bulunan Donald Trump ise Aydın Doğan'ın ortağıdır.

Kasım'daki başkanlık yarışı için partilerince aday gösterilmesi beklenen iki isimden Trump'ın kampanyasında “İslam Düşmanlığı” öne çıkmış durumda…

Hillary Clinton başkan seçilirse, Doğan Medyası'nın “onu da bütün hücreleriyle destekleyeceğine” dair en ufak bir kuşku yok…

Aydın Doğan'a ait gazete ve televizyonların “Meral Akşener için seferber olduğunu” tam da burada hatırlatalım!

Hillary Clinton, Obama'nın ilk döneminde ABD'nin Dışişleri Bakanı iken Türkiye'ye geldiğinde; İstanbul'da Kemal Kılıçdaroğlu, Selahattin Demirtaş ve Meral Akşener'le ayrı ayrı görüşmüştü…

Devlet Bahçeli Bayan Clinton'ın görüşme talebini reddetmişti!

Bayan Clinton geçen yaz “İsrail açısından Obama'dan daha iyi başkan olacağım” diyordu: “Yok, aslında birbirimizden pek farkımız; ama biz daha fazla İsrailci olacağız” demeye getiriyordu!

Obama'nın Muhammed Ali'nin iki gün süren cenaze törenine katılmadığını da buraya not edelim!

*

Muhammed Ali, 1974'te Zaire'de George Foreman'ı yenip şampiyonluk unvanını ikinci kez elde ettikten altı hafta kadar sonra Beyaz Saray'a davet edilmişti. O sırada, ABD Başkanı Gerald Ford idi. Ali'ye “on yıl süren” Beyaz Saray ambargosu “nihayet” kalkmıştı…

ABD “yenildiği” Vietnam'dan çekilme kararı aldıktan bir yıl sonra (1974) Watergate Skandalı'ndan dolayı Nixon istifa etmiş, yerine yardımcısı Gerald Ford geçmişti…

Ford, Vietnam'daki hüsranı dikkate alarak; artı “Watergate'in yaralarını” da hesap ederek Ali'ye böyle bir “imaj” daveti yapmıştı!

Gerald Ford'un karşısında; Vietnam'a gitmeyen, ABD rejimine asla boyun eğmeyen, “Sam Amca” ile kıyasıya mücadelesinde haklı çıkan bir Muhammed Ali vardı…

Ali, Başkan Ford'a “Beni davet etmekle büyük hata yaptınız, koltuğunuzu elinizden alacağım” diye takıldıktan sonra “İçimde sanki ABD'nin ilk siyah başkanı imişim gibi bir his var!” demişti!

Ali'nin cenaze merasimine katılmayan şu Obama mı; o sırada henüz on üç yaşındaydı ve Honolulu'da yaşıyordu.

*

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile Şansölye Angela Merkel'in de üyesi olduğu vaktiyle CIA tarafından kurulan Atlantik Brücke adlı dernek her yıl “Vernon A. Walters Ödülü” veriyor…

Walters, Soğuk Savaş'ın uzatmalarının oynandığı bir zaman diliminde (1989 ile 1991 arasında) ABD'nin Almanya Büyükelçisi idi. Onun adına “Almanya-Amerika ilişkilerine önemli katkılarda bulunmuş kimselere” ödül veriliyor. Vernon Walters, 1972-1976 yılları arasında CIA'in önde gelen “operasyonel” yöneticilerinden birisiydi…

Beş milyona yakın Vietnamlı'nın hayatını kaybettiği, baştan aşağı kirli Vietnam Savaşı için; zerre miskal utanmadan “ABD'nin en asil savaşıydı” diyebilmiş bir isimdir!

İşte böyle bir adamın adıyla ödül dağıtan “Atlantik Brücke” derneğinin üyesidir, Almanya Başbakanı Merkel!

*

“Atlantik Brücke” 1952'de John McCloy'un teşvikiyle “özel örgüt” olarak kurulmuştu…

Mc Cloy, vaktiyle Almanya'daki ABD işgal kuvvetlerinin en önde gelen adamı yani “Yüksek Komiseri” imiş!

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde Dünya Bankası Başkanlığı yapan; Rockefeller'ın sahipliğindeki Chase Manhattan Bank'ın Yönetim Kurulu Başkanı olan “derin bir simadan” söz ediyoruz. Mc Cloy, Kennedy Suikastı'ndaki gerçeklerin örtbas edilmesini büyük bir gayretle sağlayan Warren Komisyonu'nun üyesiydi…

Başkan Kennedy, Vietnam'dan çekilme kararı aldıktan sadece elli beş gün sonra CIA mensubu tetikçilerin yer aldığı derin suikast sonucu katledilmişti.

*

Almanya Federal Meclisi'nden kısa bir süre önce geçen sözde Ermeni “soykırımı” tasarısı hakkında konuşan Merkel “Almanya'da demokratik kültür var” demiştir!

İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda ABD tarafından işgal edilen ve de “Amerikan generallerinin hazırladığı Anayasa ile yönetilen” Almanya'nın mevzubahis “demokratik kültürü” bir illüzyondan ibarettir!

Almanya Federal Meclisi; ABD'nin Vietnam'da, Afganistan'da veya Irak'ta taammüden katlettiği milyonlarla ilgili olarak herhangi bir aleyhte karar alabilir mi? Asla!

ABD, ne zaman “demokrasi”den söz etse; masum insanların üzerine kasten bomba yağdırır! Barbar ve Zalim ABD, “Demokrasi götürme” kuyruklu yalanıyla işgal ettiği ülkelerde katliamlar yaptı.

Merkel'in sözünü ettiği Almanya'nın “demokratik kültürü” de ABD'nin dünyanın dört bir yanında masumları katletmesine “tam destek vermeyi” içerir!

Yenişafak
18 Haziran 2016