GÜNCEL

Taha Kıvanç : ‘Kozmik adam’ anılarını yazmalı

Tarih
17 Mart 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Taha Kıvanç

17 Mart 2015

“POP sosyolog”
geçen gün kendi gazetesinin yazarlarına bulaştı. Bulaşsın, sağlık alametidir. Ancak işin içine benim adımı da kattı. Başbakan Ahmet Davutoğlu için, Akif Beki, “New York’tan dönerken uçakta gazetecilere söylediği o tuhaf şeyleri bir bilseniz” diye yazmıştı. İşte “pop sosyolog”, benim, “Akif bunu niye yazdı?” sorusunu mutlaka sorup cevabını da vermiş olabileceğimi belirtiyor yazısında...

Hayır, o soruyu sormadım, çünkü hem Davutoğlu’nun uçakta neler söylediğini az buçuk biliyorum, hem de Akif Beki’nin o cümleyi neden yazdığını tahmin edebiliyorum.

Esas not ettiğim, İsmet Berkan’ın “kozmik oda” tartışmasına “O odada neler olduğunu girilmeden önce biliyordum” demesi... Radikal Gazetesi’ni yönetirken öğrenmiş kozmik odada neler olduğunu: Siyah, beyaz, kırmızı, yeşil, turuncu personel, yardımcı kuvvetler, yeni kurulması düşünülen gerilla kuvvetleri...

“Kozmik oda” Türk Silahlı Kuvvetleri’nin NATO çerçevesinde kurduğu “Gladyo” veya “Stay Behind” örgütlenmesinin arşivi gibi birşeymiş...

İsmet Berkan, “kozmik oda”da neler olduğunu biliyorsa bilsin; ben ise o odada neler olduğundan çok “kozmik adam”ın bildiklerini merak ederim...

“Kozmik adam” diye andığım kişi, bir ara RTÜK üyeliği de yapmış, ama esas bilinirliği Mesut Yılmaz’ın Başbakanlığı döneminde yürüttüğü Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanlığı sırasında kaleme aldığı “Susurluk Raporu” ile kazanmış Kutlu Savaş’tır.

Mesut Yılmaz, devlet birimlerine “Kutlu Savaş’a arşivlerinizi ardına kadar açın” talimatı vermişti. Açtılar. Kutlu Bey, 120 sayfalık raporunu TSK’nın, Emniyet’in ve MİT’in kozmik odalarına girerek kaleme aldı. Raporun “devlet sırları” diye bilinen bölümleri kamuoyuna açıklanmadı, ama dönemin Başbakanı’na sunuldu.

Sansürlenen 12 sayfa ve bir kamyon dolusu ek belge klasörle birlikte...

Eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un “kozmik oda” konusunda söylediklerini gazetelerde okurken gülümsemekten kendimi alamadım. Başbuğ Paşa, “Kozmik odaya giren savcı, orada faili meçhul cinayetlerin izini aradı” diyor ya, işte o sözüne...

Gülmemin sebebi şu: Faili meçhuller meçhul olmaktan çıkalı çok oldu. Sadece Kutlu Savaş’ın Susurluk Raporu’yla değil, TBMM’nin Susurluk’tan (1996) sonra kurduğu komisyonun, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı suikastlarını araştıran Meclis komisyonlarının ve en son darbeleri araştıran komisyonun raporlarında ayrıntılı olarak yer alıyor o cinayetlerin nasıl, kimler tarafından ve nereden verilen talimatlarla işlendiği bilgisi...

Kutlu Savaş’ın raporunda birden fazla yerde “infaz grubu” ifadesi geçiyor; infaz emrini başçavuşların, komiser yardımcılarının bile verebildiği bilgisiyle birlikte. Hatta itirafçı yapılmış eski teröristler bile infaz emri vermeye başlamışlar. “Mahkemelere kadar gitmiş bir konu nedeniyle elden ele teslim edilen kişilerin devlet elindeyken köprü altında ölü olarak bulunmasının faili meçhul olamayacağı aşikârdır” cümlesi o rapordan alınma...

Geçmişte Kutlu Savaş’la yakın çalışmış bir dostuma, “Anılarını yazıyor mu?” diye sordum; bilmiyordu. Bugüne kadar hep bir şeyleri gizlemek amacıyla yazıldı anılar; eminim Kutlu Bey anılarını yazarsa, raporundaki konuya samimi yaklaşımını ve açıksözlülüğü kitabına da yansıtmaktan çekinmez.

Yazmalı da...

Habertürk

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;