SİYASET

Süleyman Özışık : Bana mı kaldı bunları yazmak?

Tarih
08 Eylül 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Süleyman Özışık

Dün, siyaset dünyasından sevdiğim bir isim aradı. Kısa bir hoşbeşin ardından mesele benim yazılarıma geldi...

"Neden yapıyorsun bunu?" diye sordu...

"Yukarıdakiler, Senin günlerdir yazdığın isimlerin ne yaptığını bilmiyor mu sanıyorsun? Davayı savunuyormuş gibi görünen gazeteciler bu konulara bulaşmıyorken, sen niye yazıyor ve kendini hedef haline getiriyorsun? Sana mı kaldı bütün bunları yazmak, sen mi düzelteceksin her şeyi?" dedi.

Bizim dilimize pelesenk olmuş bir söylemdir "Sana mı kaldı, sen mi ülkeyi kurtaracaksın?" demek.

Oysa Ömer Halisdemir de bir kişiydi.

"Bana mı kaldı, ben mi bu ülkeyi kurtaracağım" demeden ve bir saniye tereddüt etmeden hayatını feda etti. Onun sayesinde pek çoğumuz için yaşam melodisi devam ediyor.

248 şehit, "Bize mi kaldı ülkeyi kurtarmak?" deseydi, aynı anda sokaklara doluşan 40 milyon insan, "Bana mı kaldı darbecileri durdurmak" diye düşünseydi, bugün nasıl bir ülkede yaşıyor olurduk?

Ya Recep Tayyip Erdoğan?

15 yıl içinde kaç kez ölümle burun buruna geldi, kaç kez? Kaç kez sırtından hançerlendi de "Ben bu yoldan dönmem" dedi. "Bana mı kaldı bu ülkeyi kurtarmak" deseydi, halimiz nice olurdu hiç düşündünüz mü?

Allah aşkına...


Şu an, şu dakika, Recep Tayyip Erdoğan'ın başına bir şey geldiğini, veyahut eceliyle vefat ettiğini düşünsenize... 

Bu ülkenin ne hale geleceğini hiç hayal ettiniz mi?

İşte bu nedenledir ki şu kahır zamanlarında hiç birimiz, "Bana mı kaldı bu işlere bulaşmak" deme lüksüne sahip değiliz.

Bir önceki yazımda, "Bize böyle adamlar lazım" demiş ve darbe gecesi vatanını canından aziz bilerek ölüme yürüyen bazı kahraman isimleri yazmıştım.

Şimdi bir adım daha atıyor ve şunu söylüyorum:

Bank Asya'da 2012 yılında açılan bir hesapta 4 ekmek parası bile etmeyen 4 lirasını unutanı memuriyetten ihraç ederek...

İnsanların alay etmesi dışında bir vasfı olmayan Ham Çökelek Atilla Taş'ı hapse atarak...

Adil Öksüz'ün tekerlekli sandalyede bile oturamayan kayınvalidesini tutuklayarak Fetö ile mücadele edildiğine bu milleti inandıramazsınız.

İçimizde olup, yanımızda olmayanlara dokunulmadığı sürece bu mücadelenin hakkaniyetli bir şekilde yürütüldüğünü iddia edemezsiniz.

Memurlar için konulan 17/25 Aralık sonrası kriterleri, bu ülkenin bakanları, milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat başkanları için de uygulanmazsa bu iş yürümez.

Diyorum ki;

Ülkenin idaresini sağlayan herkes, ama herkes, 17/25 Aralık'tan bu yana Fetö terör örgütüyle nasıl mücadele ettiğini millete anlatmak zorundadır.

Ve daha da önemlisi...

Bu ülkenin bakanları, milletvekilleri, belediye başkanları, il-ilçe başkanları, meclis üyeleri ve dahi önemli kurumların başında bulunan yöneticileri, 15 Temmuz gecesi nerede olduğunu, ne yaptığını ve darbeyle nasıl mücadele ettiğini belgelemek zorundadır.

Suçlamıyor ama soruyorum.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek darbeye karşı en büyük mücadeleyi verirken onu bir zamanlar Fetöcü olmakla suçlayan Bülent Arınç neredeydi?

Süleyman Soylu beline silah takıp, TRT'yi işgalcilerin elinden kurtarırken, bir zamanların kudretli bakanı Hüseyin Çelik neredeydi?

Sadullah Ergin, Suat Kılıç, Ali Babacan neredeydi?

O gece kendisini almaya gelen binbaşıya "Burası bize ait, sizin gitmeniz lazım" diyen, herkesten önce televizyonlara bağlanıp, "Sokağa çıkın" diyen, Diyanet'i arayıp "Sela okutun" diyen İstanbul İl Başkanı Selim Temurci hepimizin gözünün önündeyken, Kadir Topbaş neredeydi?

AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu o gece bombalanan Meclis binasına ailesiyle birlikte ulaşmaya çalışıp gazi olurken, diğer milletvekilleri neredeydi?

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan o gece 2 korumasıyla Şehitler Köprüsü'nde darbecilerle çatışırken, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün üst düzey polis şefleri neredeydi?

40 milyon insan cehennem vadisine dönüşen ülkede tank paletlerinin altında parçalanırken, kurşunlarla delik deşik edilirken neredeydi bu adamlar?

Binlerce insan, "Fetöcüyse gözünün yaşına bakmam" diyerek öz kardeşini, öz babasını devlete ihbar ederken, sırf AK Partili oldukları için bu isimlere dokunulmayacak ve hesap sorulmayacak mı?

Ailesini ve dahi damadını karun gibi zengin eden, Kadir Topbaş'a, darbeci kardeşine kefil olarak onun darbe yapmasına imkan tanıyan Şaban Dişli'ye, belediyesindeki bir tek Fetöcü'yü uzaklaştırmayan, 17/25 Aralık sonrası Erdoğan'a rağmen Fetullah Gülen için, "Ona saygı duyuyor ve inanıyoruz. Gerçekler zamanla ortaya çıkacak" diyen Balıkesir Belediye Başkanı'na hesap sorulmayacak mı?

Bank Asya'da kıytırık hesabı bulunanlara dokunulurken, aynı bankadan milyonluk krediler çeken gazetecilere, yazarlara ve siyasilere dokunulmayacak mı?

Bunlar dururken...

Suruç katliamı sonrası Erdoğan'ın ilçeyi ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı'nın afişlerini asarken elektrik akımına kapılan bir partili Fetöcü denilerek görevden alınıyorsa...

Açıklanan 16 kriterden hiçbirine takılmayan masum insanlar meslekten uzaklaştırılıyorsa...

AK Partili bazı isimlerin özel çabaları sonrası Fetöcü oldukları ayan beyan ortada olan isimler mesleğe geri dönüyor veyahut savcılık kanalıyla serbest bırakılıyorsa...

Fetöcü olduğuna emin olduğumuz insanlar bulundukları makamlarda oturmaya devam ediyorsa...

Buna Fetö ile mücadele denmez, denemez. 

Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz bile, "Bu iş bize döndü"  diyorsa, burada durup düşünmemiz gerekiyor.

KADİR TOPBAŞ'IN İFTİRASI

İstanbul Büşükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, dün İl Yürütme Toplantısı'nda bir konuşma yapmış.

Aleyhinde yazan beni kastederek, "O gazetecinin bazı imar işleri vardı. Onları halletmeyince bana saldırıyor" demiş Başkan...

Bana bunu anlattıklarında güldüm.

35 yıldır babama ait müstakil bir evde yaşıyorum. Hayatım boyunca imar işim olmadı ki birinin kapısını çalayım. 

İddialı bir şekilde söylüyorum.

Şahsımın, ailemden veya uzak akrabalarımdan herhangi birinin ve hatta arkadaş çevremden birinin küçücük bir imarla ilgili bir sıkıntısı olmuş da bununla ilgili yardım istemişsem Kadir Topbaş'ın bunu ispatlaması gerekiyor. 

Doğrusu yazılarıma bir tepki bekliyordum ama böylesi bir iftira beklemiyordum. 70 küsur yaşında bir adamın koltuk aşkına böyle seviyesizleşeceğine ve iftiraya başvuracağına inanmıyordum.

Kadir Bey!

Ne yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin, o koltukta  tutunamayacaksınız. İl yürütme Kurulu'nda destek istediğiniz Selim Temurçi'nin, "Reis destek verirse biz de gerekeni yaparız" sözü sizinle ilgili verilen kararın ne olduğunu gösteriyor.

Bayram sonrası gidicisiniz, ona göre hazırlık yapın!

internethaber
8 Eylül 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • nizam

    11 Eylül 2016 10:31
    1 0
    BİR DAKİKA, BİR DAKİKA !!! Ya, evinde oturup, darbeyi beceremedik, kainat imamı mehdiyi üzdük, diye ağlayan dövünen, yedikleri darbenin hazımsızlığını kine dönüştürüp lanetler okumaya devam eden, daha fazlasını yapmak için komut bekleyen fetö bağımlılarını ne yapacağız.Bu gerçeklere şahit olarak yaşayanlarımızı dinlemeden yorum yapmak çok samimi olmaz.Gizlenme etiketi, biraz masumlaştırma sayılır.Gizlenme etiketi, olsa olsa ak parti iktidarından önceki siyasi dönemler için geçerlidir.O zamanlar her islami yapı gizlenmek zorunda bırakılıyordu.Bu günkü gerçeği aynı gözlükle izleyemeyiz.Dini, örtü olarak kullanmayı çok iyi becermiş, dizaynı ve kontrolü tamamen üst akla ait, eşi benzeri daha önce görülmemiş, dünya menfaatleri üzerinden beslenen, tabilerini en üst derecede semirtmiş, azdırmış, emre amade hale getirmiş, üstelik münafıklığı bir din haline getirmiş organizasyonu, haksızlık görmek korkusu nedeniyle gizlenenler sınıfında göremeyiz.Artı, bundan sonra hiçbir şeyin aynı olmayacağını, asla eski refah ve kutsanmışlık rahatlığını yaşayamayacağını bilen zombiler, bize yar olmayanı kimseye yar etmeyiz, fırsatını kollar, feda oluruz, kini ile perde aralığından sahneyi seyretmektedir.Ben saf değilim, onları anlayabilen bir şeytana da sahibim.iğne deliğinden ikinci kez geçmeye de niyetim yok.Geçene de yuh olsun, geçirmeye çalışan varsa ona da.Bu sapmış kitleden, bu saatten sonra ne kendilerine , nede millet ve vatana zerre fayda gelmiyeceğine o kadar eminim ki.Bu ihanet, üzerine daha bir maya tutmaz.Hikmeti mi, çün ki, ezelden bu yapıya meyl edenlerin temel vasıfları, gurur, kibir, riya, hırstır.Her nefis karakterine uygun olan yola meyl eder.Dünya da bu kadar fraksiyon, meşreb, felsefe varken, bu tercihin alalade olduğunu hiçbir irfan sahibi söyleyemez.Başından beri seyr ettiğim hikmet, kendini yüceltmek için, her türlü sebepten alacağı enerjiyi kullanabilecek karakterde insanların, bu yapı içinde toplanıyor olmasıdır.Samimi ve fakat, dünya menfaati sunmayan o kadar yol vardır ki, bunlar tercih edilmemiş, hesaplı olan tercih edilmiştir.Biliriz ki, her tercihin dünya ve ahiret bedeli ödenecektir.Sapık ve menfaatperes yol, peşin lezzetlere tav olanların işini kolaylaştırmıştır.İslam etiketli mafya oluşmuştur.Allahın mermerini elli yıl işleseniz, dünya harikası heykel yaparsınız.Ortaya çıkan insanların bu halde olmasına neden hayret ediyoruz ki.Kişilerin vicdani rahatsızlıklarını yok edecek fetvalar ve algı yönlendirmeleri yaparsanız, hırslarının önündeki son engeli de kaldırılmış, onları sınırsız gayyalara göndermiş olursunuz.Teknik budur.Sonuçta, hitler ordusunun bir benzeri ortaya çıkmıştır.Süper güçlerin, adı süper güç olsa ne yazar, olmasa ne yazar.Süper güç, bir gerçektir.Bilim ve birikimleri her boyutta kullanabilen, uygulamaya koyabilen güçtür.Proje, bir lafmıdır.Değildir ve dünyanın doksan dokuzu bunlardan bi haberdir.Ahiretin hası, havası varsa, dünyanın da vardır.Bu ilahi dengedir.İlm rağbet edene hizmet eder.Biz ahmaklığımızla sevinip, eğlenip, avunup, vehmi payelerimiz ile zevk makamlarının perdelerinde uçuşup duralım.İlahi isimler, kapısında enerji sarf edenlere hizmet etmeye devam ediyor.Kafir münafık ayırmıyor.Kısaca Rahman dedik. Evet, ben, merhamet etmeme karakterinde devam edene, merhamet edilmez diyorum. Sadece şu ayrıntı ilave, sapıtanlar biz isek, kendimize de merhamet etmeyelim. Sapkınlığımız ve gafletimiz derecesinde, bedelinin mutlaka ödenecek olması hikmetini hazm edelim. Bu dünya da ödersek, şeriatın kestiği parmak olur ve bedeli dünya hesabında inşallah kısmen de olsa kapanabilir. Bu alemde bedeli ödememiş isek, hiç sevinmeyelim, ki mümin olduğumuz zannı zora girmesin...derim.... Hayat tercihlerden ve bedellerden ibarettir.Olan hiç bir oluş, asla boş yere değildir.İşte buna ilahi adalet ve hikmet denir.... Aklı olan, defterini muhasebe eder, insaf eder, itirafını şu devlete, artı, İLAHİ DEVLETE sunar.Bedelindeki zorlukları hazm eder.Allah da Devlet de, Millet de, insafa intibaha gelir İnşallah af eder. Yok efendim, ben de hata yok isyan yok günah yok, israrı varsa, yol gayya, dipsiz, in inebildiğin kadar, son nefese kadar inme devam eder. Kendimden, başkasına kadar, tüm insanlara, Varsa dünya da ahlakı şablon kabul edilecek bir insan o da Allahın sevgilisi Ahmed dir. Her zaman ve zemin kıyamete dek en güzel gerçek budur.Seni zora sokan aynayı, AŞKIN olsa AT derim. Sonra Allah ve Peygamberini yeniden keşfet.Tevbeyi nasuh et.Yeniden gel kapıya. Yeni ve muhteşem tek ayna sav ile tara saçlarını, gözlerinin içine bak, kalbine bak. Abdest al tekrar, yıkan, kokulan, barış kendin ile ve benimle.. Deki, ya rab, sen bize gereksiz yük yüklemeyeceğini vaad etmiştin, ve fakat, ben kendi hırslarım ile üzerime yüklediğim yüklerin altında boğuluyorum. Gün ve gecelerim, iradi tercihlerimdeki haddi aşmalarımın bedellerini ödemekle geçiyor. Ben aciz düştüm, çok kesif duygu ve durumlar arasında kayboldum. Sen imdat etmez isen, iki cihan karanlık olur. la ilahe illa ente, sübhanek inni küntü minezzalimin. Ben haddimi aşanlardan oldum, inandım ki, insanların ve kainatın sahibi, takip edicisi, rızıklandırıcısı sensin. Senden izinsiz zerre kıpırdamaz.Kendimi sana ortak yapmaktan utanıyorum, özür diliyorum. Şimdi ben, tüm kuvvet ve iktidarı sana teslim ediyorum.Allahü la üşrikü bihi şey e. Beni razı olunana yönlendir.Gözlerimi açık tut.Bırakma.Özlediğim habibinin ahlakıdır.Nasip et. Ya erhamer rahimin, irhamna...Amin...İ.E.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;