Sesli Makale

Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden ailesini arayarak yaptığı mitingin videosunu izledim. 

Piyes desem daha doğru olacak galiba...

Bütün akrabaları, eşinin davetlisi olarak evde toplanıyor, sonra Demirtaş arıyor. Telefon çalıyor, eşi açıyor...

"Canım merhaba nasılsın?" diyerek başlıyor söze Demirtaş. Sonrası tekerleme gibi...

- İyiyim canım sen nasılsın?

-E, valla iyiyim, sen daha daha nasılsın?

-Ben de iyiyim, sen daha daha daha nasılsın?

-Ben de iyiyim yani valla. Hazır toplanmışken size bir miting yapim mi?

- He yap tabi…

- Yapim dimi?

-Yap tabi yap, he yap valla yap!

-O halde başlıyorum:

"Şimdi hep birlikte el ele verip geleceğin demokratik Türkiye'sini, yeni yaşamını, mutlu ve özgür bir hayatı inşa edebiliriz. Değerli kardeşlerim bugün umutsuz olmanın yılgınlığın zamanı değildir. Ülkemizin bütün sorunlarını barışarak, dayanışarak birlik içinde birlikte çözebiliriz. Hiçbir yurttaşımızı düşman gibi görmeden, ötelemeden, örselemeden yürek yüreğe verip bir kardeşlik ülkesi olacağız. İnsanlarımızı partilerine göre, kimliğine, mezhebine, cinsiyetine göre ayırmayacağız.

Şimdi daha güzel günler adına değişim zamanıdır. Haydi birlikte yapalım, birlikte kazanalım."

Özene bezene seçilmiş bu sözler size de aşina geldi değil mi?

Tam tarihini verirsem sanırım iyiden iyiye hatırlayacaksınızdır. 

Hani bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken kendisi de aday olmuştu. Her yerde bu sözleri cilalayıp sunuyordu millete...

Hem "barışacağız" diyordu, hem de Kobani olaylarının fitilini ateşleyen çağrıyı yapıyordu. "Sokaklara çıkın ve kendinizi savunun" dedikten sonra, Yasin Börü dahil olmak üzere 53 kişinin ölümünde bizzat başrol oynuyordu. 

Sonra...

7 Haziran seçimlerine giderken de bire bir aynı sözlerle karşımıza çıktı. 

"Türkiye'nin partisi olacağız" dedi, "PKK'yı ancak biz dağdan indiririz" diye söz verdi. "Bizi seçin, terörü bitirelim, kardeşliği getirelim" diye vaatte bulundu. Ekrana sazıyla çıkıp, "Şu karşı yaylalar göz katar katar" türküsünü Küçük Emrah'ı aratmayacak ajitasyonla okudu

O dönemde "Bunların kardeşliği can, barışı kan üzerine kurulu. Bunlara oy vermeyin. Türkiye'yi yazık etmeyin" diye yalvardık ama kimseyi inandıramadık

"Selahattin bize barışı getirecek" diyenler sayesinde yüzde 13 buçuk oy aldı. 

Tam da dediğimiz gibi oldu...

Selahattin Demirtaş ve arkadaşları, istedikleri "Kanlı barışı"getirdi. Yaptığı ilk iş Erdoğan'a seslenmek ve "Korkma, seni adil yargılayacağız" demek oldu.

Ve sonra neler oldu, tek tek hatırlatayım:

1- Biz barajı aşarsak PKK'yı dağdan indiririz" sözü hatırlatılınca, "Bizim PKK'yı dağdan indirecek gücümüz yok. Biz istesek de onlar bizi dinlemez" diyerek kendisine oy verenlere ilk pandiği attı.

2- Türkiye'nin Rus uçağını vurmasından sonra Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüşmeye gitti. Rusya'dan AT-14 tanksavar füzesi istedi. "Bize bunları verirseniz sizinle beraber Türkiye'ye karşı savaşırız" dedi. 

3- Abdullah Öcalan'la görüştürülmediği için, “Görüşemezsek, iş başka yere gider. Bu bizim için ölüm kalım meselesidir. Halkımız da buna hazırdır" diyerek yeni bir ayaklanma çağrısı yaptı. 

4- Suruç'ta, 20 Temmuz'da DAEŞ tarafından düzenlenen saldırının ardından, "Halkımız, siyasi kurumlarımız, sivil toplum örgütleri, belediyeler, meslek örgütleri gibi bütün toplumsal yapılar kendi güvenlik tedbirlerini alsın" diyerek bir başka silahlanma ve ayaklanma çağrısı yaptı. 

5- Mardin'de yaptığı konuşmada, "Kürt halkı önderinin posteri niye asılmasın? Biz daha önder Apo'nun heykelini dikeceğiz heykelini"dedi.

6- Türkiye'nin, "YPG Fırat'ın Batısına geçerse vururuz" açıklaması üzerine, "YPG Fırat'ı geçecek, siz de mal mal bakacaksınız" dedi.

7- YPG Münbiç'e girdiğinde, "YPG Münbiç'e girmiş. O zaman haydi dans" diyerek terör örgütüne açıktan destek verdi. 

8- Almanya'da bir gazeteye verdiği mülakatta, "PKK, terör örgütü değildir. Türkiye PKK'ya terör örgütü diyor ama biz onlar gibi düşünmek zorunda değiliz" dedi. 

9- Hendek ve çukur kazanlara açıkça destek verdi, PKK'lıların özerklik ve hatta bağımsızlık mücadelesi verdiğini söyledi. 

10- "Bizim bir milletvekilimiz bir PKK'lının cenazesine katıldı diye linç edilebiliyor medyada. Seçmenimiz o bizim. Bize oy veren, güvenen insan.  PKK'lı cenazesine gitmeyen vekile ben soruşturma açarım" dedi...

11- Terörle Mücadele Kanunu Kapsamına Giren Suçların Faillerinin Yakalanmasına Yardımcı Olanlara Verilecek Ödül Hakkında Yönetmelik hakkındaki görüşü soruldu, “Bu utanç vericidir, PKK’yı ihbar etmeyin" dedi.

Daha sayayım mı?

Hadi meseleyi Selahattin Demirtaş özelinde tartışmayalım. 7 Haziran seçimlerinden sonra diğer HDP'liler ne yapmış bir de ona bakalım:

1- HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan 8 Haziran'da Muş'ta köy korucularını hedef alarak söylediği, "Bu memleketten defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşi size çevirmesini çok iyi biliriz" dedi. 

2- Pervin Buldan, CNN Türk televizyonunda katıldığı canlı yayında, "Özellikle şunu belirtmek isterim; PKK bir terör örgütü değildir" dedi. 

3- HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, “Biz sırtımızı HDP’ye YPG’ye, PKK’ya dayadık” dedi. 

4- HDP Hakkâri Milletvekili Abdullah Zeydan, "PKK'nın öyle bir gücü var ki sizi tükürüğüyle boğar" dedi. 

5- Kars'ta 6 Eylül'de 3 araçta yapılan aramada bölücü terör örgütü PKK mensuplarına götürülen yiyecek, giyecek ve silahlara el konuldu. Araçlarda yakalanan 8 kişiden biri HDP Kars Milletvekili Şafak Özanlı'ydı. 

6- HDP Parti Meclisi Üyesi Bercan Aktaş, 16 Ağustos'ta, Şemdinli'de PKK'lılarla çatıştığı sırada şehit olan özel harekat polisi Ahmet Çamur'a ilişkin Twitter'dan, "Şemdinli'de Polis Özel Harekat Komiseri Ahmet Çamur etkisiz hale getirilmiştir" ifadesini kullandı.

6- Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde 27 Ağustos'ta HDP'nin İlçe Eş Başkanlığı görevinde bulunan Engin Dursun, otomobiliyle 2 kişiyi terör örgütü PKK'nın dağ kadrosuna teslim etmek için götürdüğü sırada suçüstü yakalandı. 

7- Muş'ta 11 Eylül'de, terör örgütüne yardım ve eleman temin etmek suçundan gözaltına alınan 5 kişiden birinin, HDP İl Başkanı Cihan Akpolat olduğu ortaya çıktı.   

8- Şırnak'ın Cizre ilçesinde terör örgütü PKK mensupları, polislerin ilerleyişini engellemek amacıyla patlayıcıyı infilak ettirdi. Belediyenin iş makinalarıyla hendek kazıldığı ve güvenlik güçlerine pusu kurulduğu İHA kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi. 

9- HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, terör örgütüne teslim etmek üzere aracına yüklediği silahlarla suçüstü yakalandı. 

10- Van'ın Şehit Fırat Mahallesi'nde 12 Ağustos'ta DBP'nin yönetimindeki Van'ın Edremit Belediyesi'ne ait kepçe kullanılarak teröristlerce hendek kazıldı. Aynı partinin yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi'ne ait resmi plakalı bir kamyonda, patlayıcı yapımında kullanılan 100 kilogram amonyum nitrat yakalandı. 

11- Ankara'nın merkezi olan Kızılay'da bomba yüklü araç patlatıldı, onlarca masum insanın yanı sıra anne karnındaki bebekler bile vahşice katledildi. Patlamanın, PKK tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı. 

12- Kayseri'de bomba yüklü araçlar patlatıldı, servis aracındaki onlarca asker katledildi. 

Daha daha sayayım mı kardeşim?

Çarşıda eşiyle beraber sivil şekilde dolaşırken ensesinden vurulan asker ve polisleri sayayım mı? Bankamatikten para çekerken kurşuna dizilen askerleri sayayım mı? 

Taksim İstiklal Caddesi'nde, Beşiktaş Stadı'nın yanında, Atatürk Havaalanı'nın içinde patlatılan bombaları hatırlatayım mı? 

İşte tüm bunları yapan Selahattin Demirtaş ve tüm bunları yapan HDP şimdi sana bir kez daha "Bize oy ver, sana barış ve kardeşlik getirelim" diyor. 

E, hadi o zaman, ne duruyorsun!

Hazır terörist başı Cemil Bayık da "Demokrasi ve özgürlük bizimle gelecek" demişken, 1 oy PKK'ya, 1 oy "Katil Sılho'ya ver gitsin. 

Ver ki özlediğin ve istediğin kanlı barış geri gelsin!

Dipnot: Selahattin Demirtaş'ın kabarık suç dosyasını bir türlü karara bağlayamayan yargıya ve seçimlere girmesinde hiç bir sakınca görmeyen YSK'ya da ayrıca "Yazıklar olsun" diyorum. 

yazının kaynağı