GÜNCEL

Serdar Demirel : Adnan Oktar ve kedicikler

Tarih
28 Ocak 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Serdar Demirel

Adnan Oktar, namı diğer Harun Yahya. Bir zamanlar Türkiye’de dindar kesimler arasında epey itibar görüyordu. Siyonizme, masonluğa karşı mücadele veren cesur bir yürekti. Ekibiyle beraber materyalizme, Darwinizme karşı bilimsel çalışmalar yapan, Kur’an mucizelerini ve İslâm ahlâkını geniş kitlelere anlatmaya çalışan bir İslâm davetçisiydi...

Adnan Oktar hakkında tâ 80’lerin sonlarında bilindiği gibi bir kişilik olmadığı, kadın erkek âlem yaptığı türden etrafta dedikodular geziyordu, ama geniş kesimler bunlara pirim vermedi. Dönemin Girişim dergisi bu konuda yayınlar da yapmıştı. 

Ama Oktar kendi televizyon kanalını kurunca, bizzat kendi televizyon kanalına çıkıp müritleriyle nasıl düşündükleri ve nasıl yaşadıklarını ortaya serince muamma ortadan kalktı. Masonluğa karşı mücadele veren Oktar’ın, İtalyan masonlarından kendi kanalında masonluk belgesi alan biri olduğu görüldü. Türkiye Müslümanları neye uğradıklarını şaşırdılar. Tılsım bozulmuştu, onu da bir proje olarak görmeye başladılar..

Ancak Harun Yahya ismi dünyanın birçok coğrafyasında hâlâ çok itibar görüyor. Türkiye’dekilerin bildiklerini bilmeyenler kitap ve kasetler üzerinden onu büyük bir İslâm âlimi, bir düşünür, bir davetçi olarak biliyorlar. Endonezya ve Malezya gibi Pasifik ülkelerde kitapları çok satanlar arasında. Kur’an mucizeleri, yaradılış mucizeleri ve ahlâk içerikli kitapları tavsiye edilmektedir..

İlahiyat fakültelerinde ders kitaplarının yanında okunması önerilen kitaplar arasında onun da kitaplarının ismi yer alır. Yurt dışında yaşadığım yıllarda hocaların Harun Yahya’yı öğrencilerine özellikle tavsiye ettiklerine defaatle şahitlik etmişliğim var.

Geçen hafta Cezayirli bir âlim ziyaretimize gelmişti. Malezya Uluslararası İslâm Üniversitesi’nde görev yapıyor. Türkiye’deki İslâmî fikir akımları üzerine hasbihal ederken söz Harun Yahya’dan açıldı. Çok beğendiğini, öğrencilerine tavsiye ettiğini söyledi.

Ben kendisine Türkiye’deki halkın bildiğini bilse görüşlerinin değişebileceğini söyledim. Sebep sorunca, Youtube’tan açıp A9 TV’deki programların birkaçının kayıtlarını izlettim. Dekolte kıyafetler içindeki kedicikleri, göbek dansları, kadın erkek karışık topluluğu ve bunun yanında dinî sohbeti... Bütün bunları görünce gözlerine inanamadı. Ben, bu zat da onların hocası Harun Yahya dediğimde ise neredeyse küçük dilini yutacaktı. 

Önce şaka falan yaptığımı sandı. Beni yemine vererek, bu o mu diyordu? Evet, ne yazık ki bu o, dedim. Oturduğu koltuğa çakıldı kaldı. Çok derin bir hayâl kırıklığı yaşadığı yüzünden okunuyordu. Hüznünü anlatacak kelime bulamıyordu.

Bunların Türkiye’de bir sır olmadığını, bu programların canlı yayında yapıldığını, kendilerini böyle anlattıklarını ve bunları; ‘İslâm’ın modern güler yüzü’ olarak savunduklarını söyledim. 

“Tevil edilemez haramların ne zamandan beri helal oldu”ğunu sordu. 

“Kur’an ve Sünnet?” dedi.. 

Mehdilik tasavvurlarıyla ilgili iddialarını öne sürerken hadisleri kabul ettiklerini ama helal ve haramla ilgili konularda ise sadece Kur’an dediklerini, Kur’an’ı da kendilerine göre tevil ettiklerini falan söyledim. 

Meşreplerine uyduğunda zayıf rivâyetleri bile binbir teville istihdam edenler yaşam tarzlarına aykırı olan sahih hadisleri hemen reddedebiliyorlardı...

Türkiye maalesef en olmazların olduğu bir coğrafyaya dönüşmüş durumda. Bizim topraklarımızı çok derinden sürdükleri anlaşılıyor. Ama hâlâ Türkiye diğer Müslüman coğrafyalarda gerektiği kadar bilinmiyor.

YeniAkit
28 Ocak 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;