Sesli Makale

31 Aralık 2014

Dün Diyarbakır’daydım.

Bazı sivil toplum örgütlerine ziyaretlerde bulundum.

Saldırıların hedefindeki HÜDA PAR’ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile görüştüm.

Son olarak “Cizre saldırısı”yla gerçek yüzünü birkez daha gösteren “örgüt”ün “arka plânına” dair değerlendirmesini dile getirdiği şu sözlerinin altını özellikle çizme ihtiyacı hissediyorum:

“HDP Kürtleri dönüştürme projesidir. Nereye dönüştürme? Sekülerleştirme!.. Stalinist yöntemleri uyguluyorlar. Komünistlerin ‘temizlik’ (!) harekâtı bu!..  Projelerinin önündeki engel olan Müslüman Kürtleri hedef alıyorlar. Son dönemlerde ABD ile ilişkileri de güzel. ‘Araplar, Farslar, Türkler düşmandır. Bölgedeki tek dostumuz İsrail’dir ve ABD’dir!’ söylemini Kürtlerin kafasına yerleştirmeye çalışıyorlar. Aralarında ittifak olduğu gözlerden kaçmıyor. İslami bir duruş sergileyen ve İsrail’i bir devlet değil terör şebekesi olarak gören partimizi hedef tahtasına oturtuyorlar! Bizi hedef tahtasına oturtmalarının en büyük sebebi budur.  HDP, İsrail ve ABD’den ihale alıyor. Bu ihalenin çerçevesi, Kürtleri sekülerleştirmedir!”

ERDOĞAN’I DEVİRMEK İÇİN MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKAR OLUŞUM!..

Bu da bir “plân.”

Diyorlar ki; “MHP-BBP bir de Saadet!..”

Buna Doğru Yol Partisi’ni “filan” da ekledim mi, “Paralel” destekli “Milliyetçi Muhafazakâr İttifak” tamam…

Mış!..

•

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı  “Ekmel ittifakı” kurulduğunda, “tarafsız” kalmak suretiyle “proje”nin bir adım gerisinde durdu.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ise “söylediğine göre” teşkilâtın yoğun talebinden dolayı (???)  “Ekmel Projesi”ne eklemlendi!..

ANLAMSIZ İŞBİRLİĞİ!

 Yeni Türkiye’nin mimarı “Recep Tayyip Erdoğan’ı bitirme” emrini veren “üst akıl”ın maşaları için Devlet Bahçeli-Mustafa Destici “işbirliği” fazla bir anlam ifade etmiyor.

Sayın Mustafa Destici’nin bu “işbirliği”ne katkısı çok çok çok küçük olur.

Daha doğrusu, zararı faydasından daha fazla olur!.,.

Böyle bir “işbirliği”, ülkücü tabandaki oylardan bir bölümünün daha AK Parti’ye gitmesine yol açar.

•

Dünkü yazımızda ifade ettiğimiz gibi, bazı “proje yazarları” son günlerde “Milliyetçi Muhafazakar İttifak” üzerinde fazlaca durmaya başladılar.

Diyorlar ki;

---CHP’nin bir şekilde bulaştığı ittifakların sonuç getirmesi, Recep  Tayyip Erdoğan’ı ‘yıkma’ hedefine “HİZMET” etmesi mümkün değil!

---İşin içine ‘bildik’  CHP algısı, (Din, maneviyat, değer karşıtlığı vs.) karıştı mı, Recep Tayyip Erdoğan’ın tabanından oy çekmek imkânsız hale geliyor.

•

Stratejileri belli:

Yerel seçimdeki “Mansur” ittifakı ve Cumhurbaşkanlığı seçimindeki “Ekmel” ittifakı birer denemeydi.

“Üst akıl” uzantıları, CHP’nin seçim kazanabilmesi daha doğrusu bir koalisyonda yer alabileceği sayıya ulaşabilmesi için “Milliyetçi Muhafazakar İttifakı” şart görüyor.

Hesapları “köşe yazıları”nda…

Mealen:

“Çözüm süreci, manevi erozyon vs. yaygaralarıyla AK Parti’ye yüklen!.. 

Oylarından bir bölümünü ‘Milliyetçi muhafazakar ittifaka’ kaydırt!

CHP bu durumdan istifade etsin.

AK Parti öncesindeki ANASOL-ME koalisyonu benzeri bir yapı yine kurulsun!”

Yine kurulsun ve bunların “patronları” yine pijamayla Başbakan karşılasın!..

Genel yayın yönetmenleri, Teşviklerden Sorumlu Devlet Bakanlarının analarına, avratlarına sövsün!..

Bankaları batırsın, milletin sırtına yüklesin!..

Faiz lobisi bu aziz milleti soymaya devam etsin!..

•

Bu “Üst akıl” projesine, kendi başlarına bir şey yapamayacaklarını bilen bazı parti genel başkanları “destek” verebilir.

Peki ya Sayın Mustafa Kamalak ne yapar?..

O konuda tahminde bulunmadan, “Üst akıl”ın “uzantı yazarlardan” yansıyan beklentisini verelim:

Diyorlar ki;

“Milliyetçi Muhafazakar ittifak için mutlaka Saadet’i yanımıza almalıyız!..

Saadet olmadım mı, işin ‘Milliyetçi” tarafı bile kalmaz.

‘Ulusalcı’ yanı ağır  basan bir oluşumdan da bir numara çıkmaz!..”

•

“İlle de Saadet” diyorlar yani…

Sayın Mustafa Kamalak bu “tezgâha” gelecekmiş gibi!..

YeniAkit