SİYASET

Salih Tuna : CHP nasıl paralelsevici oldu?

Tarih
24 Şubat 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Salih Tuna

24 Şubat 2015

Türkiye’nin yükselmesini, ileri gitmesini “muasır medeniyet seviyesini” yakalamasını istemeyenlerin kaosa nasıl yatırım yaptıklarını ibretle izliyoruz.

Son günlerde apaçık ortaya çıkan bundan ibarettir.

Türkiye’nin ileri gitmesini, yani, Cem Boynerlerin “Güneydoğu'dan toprak satalım IMF’ye borçlarımızı ödeyelim” dediği günlerden IMF’ye borç verilebilecek düzeye ulaşmasını, yani, alabildiğine onurlu, hür ve  dirayetli ülke haline gelmesini kim istemez?

Tanzimat’tan beri tüm temel dönüşüm ve yönelişlerde dış dinamiklerin belirleyiciliğini bilen herkes bu soruya dış dinamiklerden bağımsız cevap veremez.

Kılıçdaroğlu’nun CHP’si işte bu dış dinamiğin gözlerine bakıyor.

Zaten bunun için de paralelsevici oluvermiştir.

Yoksa...

Dışişleri Bakanlığımız'daki o gizli toplantıyı dinleyen, MİT’in Türkmenlere yardım TIR'larına işgal güçleri gibi operasyon düzenleyen, Türkiye’yi dünyaya terörü destekleyen ülkeymiş gibi göstermek için tezvirat yapan, bu yüzden de itibarı halkımız nezdinde yerle yeksan olan paralelcilerin avukatlığına neden soyunsun?

Tam aksine, CHP’nin eline müthiş bir fırsat geçmişti.

“Casusluk davası gibi davalarla ordumuza kumpas kuran bu paralelciler en çok sizin döneminizde palazlanmadılar mı?” yollu AK Parti’yi köşeye sıkıştırılabilirdi.

Kim nasıl itiraz edebilirdi ki buna?

Zaten itiraz eden olursa da, Gülen’in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı'nın “en rahat AK Parti döneminde çalıştık” açıklaması hatırlatılır, olur biterdi.

Sahi, CHP böylesi bir muhalefet dili geliştirseydi, AK Parti, gaflet içindeydik veya oyuna getirildik demekten öte bir şey diyemezdi.

Peki CHP ne yaptı?

Ne yapacak, AK Parti’nin farkına varıp hesaplaşmaya giriştiği paralelcilere sarıldı.

17 Aralık darbe teşebbüsünde piyasaya sürülen tapeleri ellerinin tersiyle itip, “sizin gibi ordumuza kumpas kuran örgütlerle hiçbir şekilde işbirliğine girmeyiz” diyeceklerine, hülasa, ilkeli bir duruş sergileyeceklerine ne kadar paralelci malzeme varsa kapıp meydana fırladılar.

İlkin 30 Mart’ta hezimete uğradılar, şimdi de Haziran’da hezimete uğrayacaklar.

İmdi soralım: CHP’nin, itibarı üç buçuğa düşen paralelcilerle el ele kol kola girmesi siyasi basiretsizlikten ibaret midir?

Bir başka ifadeyle, AK Parti’yi paralelciler üzerinden köşeye sıkıştırma fırsatını neyin karşılığında teptiler?

Bence bunun iki temel nedeni var:

Biri, Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı'na geliş tarzı, diğeri dış dinamiklerdir.

Emniyet İstihbarat eski Daire Başkanı Sabri Uzun “İN” adlı kitabında, Baykal kasetinin paralelci marifeti olduğunu net bir şekilde ortaya koyduğuna göre, Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa geliş tarzını artık tartışamayız. Gayet net, gayet açıktır.

Paralelcilerin malum dış dinamiklerin tahsilatçısı gibi çalıştığı da artık herkesin malumudur.

Demek ki, iki temel neden falan yok. Zira sonuç itibariyle ikisi de tek bir nedene bağlanıyor: Dış dinamik.

Biraz da bu yüzden anlı şanlı aydınlarımız şappadak Kılıçdaroğlu seviyesine düştüler.

Bunlardan biri Cemal Hasan’dı, 30 Mart seçimlerinde oyunun rengini CHP olarak açıklamıştı. Belge Murat da geçenlerde CHP’de toplanalım deyiverdi.

Hep söylüyorum, bilgi - birikimin yetmediği kritik eşikler vardır.

Cibilliyet gerektiren eşikler...

Türkiye’deki tüm aydınları toplasanız Martin Heidegger’in kültür düzeyine erişmez.

Heidegger, “Yeni ruhun öncü savaşçısı” dediği Hitler’e yazdığı mektupta şöyle demişti: “Ah, Führerim, siz bizim insanlarımızın ihtiyaç duyduğu kurtarıcısınız...”

Belge Murat’ın da “Kemal’im siz bizi Erdoğan’dan kurtaracak yegane lidersiniz” demesine ramak kalmış. Ne diyelim, sağlık olsun.

Malum aydın türünün bu hallere düşmesinde de şaşılacak bir şey yoktur. Durum gayet senkronizedir: Paralel yapı, paralel yapı eliyle dizayn edilen CHP, 

ve elbette, paralel yapının da bağlı olduğu dış dinamik...

Siz buna Edvard Said’in “sömürge aydınları” kavramlaştırmasını da ilave edebilirsiniz.

CHP de bu tür aydınlar da hiçbir zaman halka güvenmediler.

Halktan, seçimden umutları olmadığı için de kaosun, yani dış dinamiğin “bizim çocuklar başardı” diyebileceği darbenin yollarına taş döşüyorlar.

Yenişafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;