GÜNCEL

Ruşen Çakır : Muhalefetin çerçevesini yine Erdoğan çiziyor

Tarih
04 Şubat 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ruşen Çakır

4 Şubat 2015

DİKKAT edilirse siyasi partilerin salı günleri yaptıkları grup toplantıları eskisi kadar ilgi ve gerginliğe neden olmuyor. Bunun tartışmasız ilk ve belki de tek nedeni, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesidir. Ne var ki Erdoğan, parti genel başkanlığı ve Başbakanlığı Ahmet Davutoğlu’na devretmiş olsa bile hareketinin liderliğini bırakmış değil, bırakacağa da benzemiyor. Buna bağlı olarak Anayasa’nın dayattığı “partilerüstü” konumu elinin tersiyle itiyor ve seçimlerden önce dile getirmiş olduğu “partili Cumhurbaşkanı” önermesine uygun hareket ediyor.

Hal böyle olunca muhalefet partilerinin birinci gündem maddesi de Erdoğan’ın kendisi ve onun ortaya attığı başkanlık sistemi oluyor. Nitekim dün önce MHP Lideri Devlet Bahçeli, ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve tabii ki CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, grup konuşmalarında Erdoğan’ı, onun Anayasa’ya aykırı davranışlarını ve başkanlık sistemi önerisini birbirinden sert sözlerle eleştirdiler. Her üç muhalif liderin ayrı ayrı, başkanlık sistemine, yani Erdoğan’ın hayalini gerçekleştirmesine izin vermeyeceklerini ilan etmeleri dikkat çekiciydi. Kısacası, dün Meclis’te Erdoğan cismen yoktu ama ismen her yerde karşımıza çıkıyordu.

HDP İSTİSNA OLABİLİR Mİ?

Anormal bir durum değil, zira Türkiye’de siyasetin merkezinde uzun bir süredir Erdoğan bulunuyor. Özellikle CHP ve MHP, yakın dönemde de Fethullah Gülen Cemaati, stratejilerini Erdoğan’ı eleştirme, hedef alma üzerine inşa ettiler ama başarılı olamadılar; tam tersine onun daha da güçlenmesine vesile oldular. Bu nedenle, üç muhalefet partisinin liderinin dünkü grup konuşmaları, bu döngünün kolay kolay bozulmayacağını, örneğin önümüzdeki genel seçimlerin de büyük ölçüde onun çizdiği çerçeve (başkanlık sistemi tartışmaları) içinde gerçekleşeceğini düşündürtüyor.

Bu noktada belki HDP bir istisna olabilir. Zaten Türkiye, Erdoğan’ın başkanlık sistemi önermesi kadar, hatta kimi durumda daha fazla, HDP’nin seçimlere parti olarak katılma kararını, barajı aşması ya da aşamaması durumlarında neler yaşanabileceğini tartışıyor. Bu tartışmaların eninde sonunda HDP’nin işine yarayacağını, barajı aşma konusunda olumlu bir işlevi olacağını düşünebiliriz. Zira HDP’ye oy vermeyi zaten düşünen birinin, tartışmaların etkisinde kalıp vazgeçmesi düşük bir ihtimal. Buna karşılık HDP’ye oy verip vermeme konusunda tereddütlü olan seçmenlerden, baraj tartışmalarının ışığında bu partiye yönelenler çıkabilir.

HDP: KİMLERLE VE NASIL?

Şu soru önemli: HDP de kampanyasını, CHP ve MHP gibi “Erdoğan’ın başkanlığını engelleme” temeline oturtur mu? Sanmıyorum. Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 9.7’ye ulaşmasında, oyunu Erdoğan’ın çizdiği sınırlar içinde oynamaması birinci derecede etkili olmuştu. HDP’nin yakın zamanda böyle olumlu bir deneyim yaşadıktan sonra, bu son derece kritik seçimlerde, defalarca denenmiş ve işe yaramadığı anlaşılmış bir stratejiye yönelmesi akıl dışı olur. Bununla birlikte Demirtaş dün net bir şekilde Erdoğan’ı hedef aldı ve ona “Başkan olamayacaksın. Biz asla kabul etmeyeceğiz” diye seslendi.

Grup toplantısının ardından Demirtaş’la sohbet etme imkânım oldu. Kendisine bu konuyu hatırlattığımda, özellikle CHP tarafından dile getirilen, “Erdoğan’la, başkanlık sistemini getirmesi için anlaştılar. Barajı geçemeyeceklerini bile bile parti olarak seçime girip AKP’nin yeterli milletvekili sayısına ulaşmasını sağlayacaklar” şeklindeki spekülasyonlara cevap vermek zorunda olduğunu vurguladı.

Demirtaş seçimler için yoğun bir şekilde çalıştıklarını, özellikle çok güçlü ve iddialı bir Meclis grubu oluşturma arayışında olduklarını söyledi. Anladığım kadarıyla HDP, kimlerin nerelerden aday gösterileceğine ve hangi toplum kesimlerine hangi mesajların nasıl iletileceğine öncelik verecek. Dolayısıyla bu seçimlerde HDP’nin ne söylediğinden çok, nasıl ve kimlerle söylediğine dikkat edeceğiz.

Habertürk

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • osmanli

    04 Şubat 2015 14:58
    1 0
    simdi milletin isi gucu kalmamis HDP uzerinden siyaset yapiyor, benim ilgincime giden ne biliyormusunuz? hani tukenmislik sendromu diye bir hastalik vardir. MILLET CHP den umidini kesmis, parellelden umidini kesmis ..HDP yi kurtarici yapmais kendine..bende burden idda ediyorum..hepside avucunu yalayacak..AKP yine ustun farklilikla iktidar olacak vede buna herkes sasiracak..EN COK ZORUMA GIDEN DE ..MHP NIN BILE HDP YE UMIT BAGLAMASI ayip yahu..milliyetciliginde icine ettiniz..zaten bu devlet bahceli basta oldugu surece mhp daha cok ruzgarlarla savrulur..ne diyelim..secimleri bekleyelim..selahattin demirtas cumhurbaskanligi secimlerinde aldigi oylarla kasilmaya devam etsin..chp aglamaya.cemaatte elinden geleni yapsin...bu ulkenin tek gercegi ve yolu vardir o da AKP dir.. ne demisler..SU YOLUNU BULUR..BU YOLDA OSMANLIDIR..HIC BIR KUVVET BU YOLDAN DONDEREMEZ ..
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;