Sesli Makale

 DışişleriBakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün Fransız mevkidaşı Jean-Marc Ayrault ile görüşmesinden sonra ‘gelecek günlerde daha çok konuşulacak’ bir konuya işaret etti:

“PKK Irak'ta Sincar'ı ikinci bir Kandil yapmak istiyor. Biz uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı ve yetkilerimizi kullanarak, PKK'nın Irak'taki yapılanmasına da bundan sonra daha aktif müdahale edeceğiz, PKK yapılanmasına da müsaade etmeyeceğiz.”

Terör örgütü PKK Sincar’ı (Şengal) neden ‘yeni Kandil’ yapmaya çalışıyor?

Cevabı haritada açık.

Sincar, Irak-Suriye sınırına 40 kilometre mesafede, Musul’un 130 km batısında, Nusaybin’in 80-90 kilometre güneyinde yer alıyor.

Bölgenin iki önemli özelliği var;

1- Irak’la Suriye’nin sınırında, Türkiye sınırı ile Erbil’e eşit mesafede ‘tam orta yerde’ olması.

2- Çevresini tamamen saran Şengal Dağları’nın doğal güvenlik sağlaması.

PKK, Sincar’a yerleşerek 5 önemli avantaj kazanacak:

1- Halen yuvalandığı Kandil Dağı’ndan 350 km daha batıya, Irak ve Suriye’nin kuzeyini kontrol edebileceği ‘tam orta yere’ taşınacak.

2- Türkiye’ye yönelik terörü sürdürebileceği mesafeyi koruyacak.

3- Hem Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (Barzani) topraklarından çıkmış olacak, hem Suriye topraklarına girmeyecek.

4- Irak Merkezi Hükümeti’nin kontrolündeki bir bölgeye taşınmış olacak. (Musul’un Erbil’e değil Bağdat’a bağlanması da gündemde)

5- Bölgedeki tek dağlık bölge olan Şengal Dağları tarafından çevrelenen doğal bir korumaya sahip olacak.

Bu plan hayata geçerse gelecekte belki en çok konuşacağımız konu olacak.

Çünkü PKK böylece;

- Irak ve Suriye’nin kuzeyini kontrol edebileceği, Türkiye ve Barzani bölgesini de tehdit edebileceği bir sözde ‘başkent’ oluşturmuş olacak.

- Türkiye ile gerilim politikası yürüten Bağdat’ın korumasını sağlamış olacak.

- Türkiye’nin Kandil’deki terör yuvasına yönelik operasyonlarının uluslararası meşruiyeti kabul edilmişken, Şengal’e yönelik olası ‘yeni’ operasyonlar tartışmaya açılacak.

- Bu olası operasyonlar ayrıca, bölgenin asıl halkı olan Ezidiler gerekçe gösterilerek, “Ezidiler’e saldırı” olarak lanse edilecek.

Bunun gerekçesini de yine Türkiye’nin insani yaklaşımını istismar ederek oluşturdular.

Çünkü bölgenin asıl sahibi olan Ezidiler’in büyük çoğunluğu ‘DAEŞ işgali’ nedeniyle Türkiye’ye göç etti.

Ezidilerin mağduriyeti Avrupa’da, ABD’de yönetimler ve medya nezdinde büyük bir ilgiyle karşılandı; ancak Türkiye’nin kucak açması görmezden gelindi.

PKK’nın Şengal Dağları’na yerleşmesi halinde Türkiye’nin yapacağı operasyonlar, örgüt ve destekçileri tarafından “Ezidiler’e saldırı” şeklinde yönlendirilebilecek.

***

Dikkat edilirse, ‘göçe zorlama’ meselesi sadece DAEŞ’in işine gelmiyor.

Bütün Suriye sathında olan şey aynı:

- Terör örgütü DAEŞ bir bölgeye saldırıyor, işgal ediyor;

- İnsanlar kitlesel olarak Türkiye’ye göç ediyor;

- Ardından ABD havadan vuruyor, şehirler yaşanmaz hale getiriliyor;

- DAEŞ çekiliyor, yerine YPG (PKK) giriyor;

- Göçenlerden sadece YPG saflarında savaşacak olanlar geri alınıyor, diğerleri ‘yerleşim yerleri yıkıldı, yaşamaya uygun değil’ gerekçesiyle topraklarına sokulmuyor;

- Bölge, -‘kalkan olarak kullanılacak’ veya ‘mağduriyeti istismar edilecek’ nüfus dışında- büyük ölçüde ‘insansızlaştırılmış’ olarak tamamen YPG/PKK kontrolüne giriyor.

- Türkiye’nin payına da yurdundan kovulan mağdur insanlar düşüyor!

DAEŞ’in “PYD’ye verilmek üzere” adrese teslim işgal operasyonları yaptığını söyleyenler haksız görünmüyor.

Ya da her iki terör örgütünü de aynı elin kontrol ettiğini söyleyenler…

Bu oyun nisbeten erken görüldü.

Sincar’ın yolu Musul’dan geçiyor

PKK’nın Sincar/Şengal planı ile Musul operasyonu arasında ‘doğrudan’ ilişki var.

Zira, Musul’dan Sincar’a giden yolun üzerinde nüfusunun çoğu Türkmen olan Tel Afer kenti var.

Tel Afer idari olarak Musul’a bağlı.

Ancak Musul’un statüsü tartışmalı. Musul’un Bağdat’a mı, yoksa Erbil’e mi bağlanacağı konusunda 2007’de referandum yapılacaktı, yapılamadı.

Yarın Musul’u kontrol eden güç, Tel Afer’e ve oradan Şengal’e giden bölgeyi de kontrol edecek.

Yani;

Musul’a sadece Irak ordusu veya Bağdat yönetimindeki İran destekli Şii milisler ve YPG/PKK güçleri girerse;

Türkmenler, Barzani yanlısı Kürtler ve Bağdat yönetimine tepkili büyük bir Sünni Arap nüfus göçe zorlanırsa;

Hem Musul’un Bağdat’a bağlanması sağlanabilecek;

Hem de Sincar’a kadar olan bölge YPG/PKK kontrolüne verilebilecek.

Ve en çok da YPG/PKK, 10-15 kilometre doğusunda Türkmenler’le komşu olmak istemiyor!

İşte Türkiye en çok bunun için Musul operasyonuna katılmayı ve Peşmerge’nin de dahil olmasını istiyor.

Musul’un Musulluların, Tel Afer’in Türkmenlerin, Sincar’ın Ezidilerin toprağı olarak kalması için…

Aksi halde kardeş halkların birbirini kıracakları yeni bir iç savaş alanı oluşturulacak.

Özetle, oyun içinde oyun var ve üstelik hiç de kapalı kapılar ardında değil, açıkça, göz göre göre oynanıyor…

Yazık!..

Star
25 Ekim 2016