TARİH

Murat Bardakçı : Hayatta en hakiki mürşid, sansürdür!

Tarih
27 Mart 2018
İzlenme
Kişi
Yazar
Murat Bardakçı

ÜÇ hafta önce Sultan Abdülmecid’in kızı, Abdülhamid’in de kızkardeşi olan Seniha Sultan’ın 4 Mart 1924’te, yani Hilâfet kaldırılıp Osmanlı ailesi sürgüne gönderildiği sırada Reisicumhur Mustafa Kemal’e gönderdiği bir telgrafı yayınladım.

Yaşlı prenses, şimdi Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde muhafaza edilen telgrafında “78 yaşındayım. Odadan çıkmaya dahi gücüm yetmediğinden, alınan son karara uymam mümkün değildir. Hayattan artık bir nasibi kalmamış olan benim gibi bir ihtiyarın yaklaşan son günlerini odasında geçirmeye müsaade buyurmanızı istirham eylerim” diyordu ama talebi dikkate alınmamış ve o da sürgüne gitmeye mecbur kalmıştı.

Telgrafı yayınlamamdan hemen sonra bir mesaj ve mail yağmuru başladı: “Bu belgeyi neden yayınladın? Şimdi sırası mı? Yayınlamakla eline ne geçti? Atatürk’e hangi hakla hakaret edersin? Birilerinin ekmeğine yağ sürdüğünün farkında mısın?” gibisinden abuk-subuk, değerlendirme yeteneğinden fersah fersah uzak ve gerçeklerden doludizgin kaçmayı bir iş zannedenlerin dillere senelerden buyana pelesenk ettikleri ifadeleri ile dolu mesajlar...

Hele, neredeyse babam yaşında olan bir zamanlar futbol işleri ile meşgul olmuş adamın birinin “Bu yaşa gelmişsn, bir ayağın çukurda ama hâlâ Atatürk’e lâf ediyorsun” diye yazması yok mu!

ZAMANI ASLA GELMEYECEK!

Dün de altında Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal’in imzasının bulunduğu 1924 tarihli bir başka belge neşrettim: İstiklâl Marşı bir türlü olması gerektiği şekilde bestelenemediği için yeni bir yarışma açılmasını ve gönderilecek eserlerin Avrupa’daki konservatuvarlar tarafından değerlendirilmesini öngören bir hükümet kararını...

Mâlûm korodan, dün sabahtan itibaren yine tıngır tıngır tepkiler gelip duruyor: Bu belgeyi niçin yayınlamışım, şimdi sırası mı imiş, yayınlamakla elime ne geçmişmiş, Atatürk’e hangi hakla hakaret edermişim, birilerinin ekmeğine yağ sürdüğümün farkında mıymışım! Atatürk’ten “Mustafa Kemal” diye bahsetmemin sebebini de zaten biliyorlarmış!

Altında “Atatürk” yahut “Mustafa Kemal” imzasının bulunduğu bir belgeyi yayınlamayı “Atatürk’e hakaret” diye yorumlamak memleketteki hem kamplaşmanın, hem de 95 senelik rejimin hâlâ zayıf olduğuna inanmanın neticesidir ve kamplaşma artık işinize gelmeyen belgenin ortaya konmasına karşı çıkacak kadar şiddetlenmiştir! Bir dönem anlatılırken tarihî şahsiyetlerden o dönemdeki isimleri ile bahsetmek şart olduğu halde 1920’lerin Mustafa Kemal Paşası’na “Atatürk” denmesini istemek, üstelik yayınladığınız belgenin altındaki imza bile “Mustafa Kemal” olduğu halde “Atatürk demeye korkuyor” krizlerine girmek ise idelojik körlüktür!

BELGE CENNETİNDEKİ KÖRLÜK

Meslek hayatım boyunca, özellikle de tarih bahsinde yazdığım herşeyi mutlaka belgeye dayandırdım; zira tarihin ideoloji, yorum, yahut kalpten geçenler ve temennilerle değil, sadece belge ile yapılan bir ilim olduğuna inanırım. Türkiye’nin bir “belge cenneti” olduğunu ve aramayı bildiğiniz takdirde istediğiniz herşeyi bulabileceğinizi de hep söylemişimdir ve söylerim. Yayınladığm belgelerde ise sadece suç teşkil eden yahut hususî hayata giren kısımları sansürledim; zira bana göre aynı kanaatte olmasanız bile hâlen yürürlükte bulunan kanunlara karşı gelmek ucuz kahramanlık, özel hayatı gözler önüne sermek de edep ve terbiye dışı bir iştir!

“Zamanı gelmedi, sakın ha yayınlama!” gibisinden çığlıklara ise tâââ gençlik senelerimden buyana âşinayım. Meselâ bundan 25 küsur sene önce “Şahbaba”yı yazmaya başladığım sırada da dört bir taraftan aynı şekilde “Sakın yapma, henüz zamanı değil, biraz daha bekle”gibisinden tavsiyeler yağmıştı ama tavsiyelerin hiçbirini ciddiye almadığım için ortaya karıncakararınca birşeyler koyabildim!

Üstelik, verilen bu akıllara kulak asmamam sayesinde bir hakikatin de farkına vardım: “Henüz zamanı değil” diyenlerin sözünü ettikleri o “zaman”ın gelmesinin asla istenmediğini ve söylediklerini yaptığınız takdirde de ebediyete kadar gelmeyeceğini!

Türkiye’de bugün tarihî belge yayınlamak ama düzmecesini değil gerçeğini, hem de devletin arşivlerinde bulunan orijinal evrakı neşretmek bir kesimin gözünde muzır faaliyet hâline geldi ise, memlekette ilim de, irfan da bitmiş demektir!

Bundan sonra da aynı yolda gitmeye, yani hadiseleri “gerçek” belgelere dayanarak yazmaya devam edeceğim ama merak ediyorum: Mürşidlerin en hakikisi olan “ilim”in yerini sansür ve belge gizlemek mi aldı, ne oldu?

Habertürk
27 Mart 2018

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • dr

    29 Mart 2018 10:51
    1 0
    odtv de konuşan bir zat osmalı tarihi hakkında bilgi veriyor bir harf osmanlıca bilmeden ahkam kesiyor çünkü bunlar kurban kesimin kurban bayramında olduğunu bilmeyecek kadar cahiller sayın bardakçı tarihinden korkan bir curuhla karşı karşıyayız lütfen yazmaya devam edin
  • hursit dilaver

    29 Mart 2018 01:03
    1 0
    hadi gari,1985 yılındaki güneş gazetesinde can yücel imzalı bir yazıdan bahsedelim..o zaman nasıl yazılmiş anlamadım.o can yücel de bizim o şair can yücel mi bilemem.ama 1938 yılının 9 kasım akşamı gece vakti çağrılan ingiltere konsolos ya da sefiri ya da o anki atayla görüşmeye yetkili ile yapılan görüşme..yazmayceeem. yazının fotokopısını sayın yazara göndereceğim.biliyor mu bilmem.bilmiyorsa da okuyunca eli ayağı dolaşacaktır tabi..
  • özcan

    28 Mart 2018 13:33
    2 0
    Birilerinin ekmeğine yağ sürüyorsun diyerek , sizi kendi cephelerine konuşlandırıyor.Onlara göre doğruyu söylemek, kendi menfaatlerine uyarsa doğrudur.Bu çevrelerin demokrasi anlayışındaki çarpıklıkları da ortaya çıkmaktadır. onlara göre, bir gerçek, KARŞI TARAFA YARIYORSA GERÇEK DEĞİLDİR. OLAY BU
  • keloğlan

    28 Mart 2018 11:10
    2 0
    Murat abi... yalanlar üzerine kurulan hiç bir kurum payidar olamaz... sen doğruları yaz biz arkandayız
  • Irma Agaik - toronto

    27 Mart 2018 18:29
    4 0
    Sayin Bardakci, Gerceklerle bulusmamizda gostermis oldugunuz tum gayret ve emeklerinize minnettarim. Saygilarimla
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;