Sesli Makale

O berbat günleri düşünün...
7 Haziran 2015 seçimlerinde oluşan kaos ortamıyla başlayan ve Ocak 2017'deki Reina katliamına kadar devam eden terör dolu süreci.
PKK ve DEAŞ'ın gerçekleştirdiği 30'a yakın terör saldırısında tam 538 kişiyaşamını yitirdi. 2 binden fazla insanımız da yaralandı.
Bir de bunun üzerine FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini ekleyin... Taş olsa çatlardı değil mi?
Çatlamadık!

***

İşte BuzzFeed'deki makalede bu sürecin ardından Türkiye'de esen güvenlik rüzgârının nedenleri sorgulanıyor.
Bu olumlu tablonun Türkiye'nin "agresif" politikalarından kaynaklandığı vurgulanıyor.
Kaos bölgeleriyle sınırından ötürü teröristler için bir geçiş güzergâhı olanTürkiye'nin aldığı yoğun tedbirlere dikkat çekiliyor.
Yaygın güvenlik kamerası ağı, havaalanlarındaki olağanüstü güvenlik tedbirleri ve Türkiye'nin kara sınırlarını güvenli hale getirme operasyonları övülüyor.

***

Umarız bu sakinlik devam eder. Eyleme kalkışacak teröristlere, ajanlara, "yalnız kurtlara" göz açtırılmaz.
Ancak bu denklemin, içerideki kararlılık ve özenin dışında faktörleri de var.
Bunlardan en etkili olanı da kuşkusuz ABD'nin Trump'la birlikte yaşadığı kafa karışıklığı, sendeleme...
Çünkü bizim terör saldırılarıyla geçirdiğimiz o 18 aylık dönem, ABD'deki başkanlık seçimleri sürecinin bir yansımasıydı. Zaten sadece bizde değil, ABD iç politikasının konusu olan pek çok ülkede de benzer bir kaos yaşandı.
Eğer, Obama'nın politikalarını devam ettirecek olan Hillary Clinton seçilseydi de her şey aynen devam edecekti.
Bereket olmadı. Trump'ın başkanlık koltuğuna oturduğu Ocak 2017'den beri de ABD içerideki sorunlarıyla eskisine göre daha fazla meşgul.
Düşünün, Washington Ankara dahil onlarca ülkeye hâlâ büyükelçi atayamadı.
Geçenlerde de aynı temennide bulunmuştum...
Umarım Trump ABD'nin kafasını bir süre daha dağıtmaya devam eder de... Bizler gibi Pentagon'un, CIA'nın operasyon sahası olan ülkeler de bu fırsattanistifade kendilerini toplayıp terörle mücadeleyi sonuca ulaştırırlar.

Sabah
27 Şubat 2018