SİYASET

Melih Altınok : Her renge boyan da renk verme

Tarih
06 Eylül 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Melih Altınok
6 Eylül 2014...Kurultay’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmaya hazırlanan Muharrem İnce Ahmet Hakan’a verdiği röportajda eskisine göre daha gerçekçi tespitlerde bulunmuş.
Örneğin 2015 seçimlerindeki hedefinin yüzde otuz olduğunu söylüyor. İktidarı ise seçmene 2019 seçimlerinde vadediyor.
Kılıçdaroğlu’nun yakın Türkiye tarihinin belki de en büyük gazıyla girdiği 2011 seçimlerinde aldığı yüzde 26’nın parti için “muazzam bir başarı” olduğu düşünülürse İnce’nin işi çok ama çok zor görünüyor.
Fakat yine de İnce’nin tabanını konsolide etmek ve başka partilerden oy almak için seçtiği yeni “umacı” da görece daha mantıklı. Diyor ki, “Yüzde otuz alırsak, Tayyip Erdoğan’ın başkanlık planlarını bozarız!”
İnce’nin uzun vadede, Türkiye’deki muhafazakâr seçmen lehine şekillenmiş o meşhur yüzde 70/30 “dengesini” bozma hedefine sahip olması da olumlu.
Ancak İnce, bunu nasıl başarabileceğine dair ikna edici bir yol haritası sunmak şöyle dursun, bir dönem Baykal’ın ortaya attığı “Anadolu solu” türünden rakibi taklit taktiklerinin bile ötesine geçemiyor.
Kürt sorununa siyasi çözüm, AB üyeliği gibi konularda kendisini solda tanımlayan seküler seçmenden çok daha “ilerici” bir perspektife sahip olan muhafazakârların gözünü, takiye ile boyayabileceğini sanıyor.
Ahmet Hakan’ın, İnce’nin Ramazan’da bir plajda içki içerken görüntülendiği o meşhur kareleri hatırlatması üzerine verdiği yanıt bu durumun tipik bir örneği.
İnce “Bir kere ben bira içmem. Bunu herkes, benim dostlarım bilir” dedikten sonra ekliyor “o enerji içeceğiydi!”
Evet, ince bir siyasi karakter olarak bunu reddedebilir, hukuki olarak da hakkını arayabilir. Ancak reşit bir insanın özgür tercihi olan bir fiili gerçekleştirdiği iddia edildiğinde sanki ortada bir suç varmış gibi savunmaya geçmesi hakikaten garip.
Belli ki İnce, muhafazakâr seçmenin gözünde kendisine, seküler yaşam tarzını adeta ideoloji haline getirmiş partisinden farklı bir imaj çizmeye çalışıyor.
Kim buna ne kadar itibar eder ayrı konu. Ama bu hamlenin, rakibi iktidar partisini sabah akşam “kamusal alanda vatandaşların gündelik yaşam pratiklerini muhafazakâr değerler üzerinden sınırlandırmakla” eleştiren bir siyaside eğreti durduğu çok açık.
Anlaşılan Muharrem Bey röportajında örnek verdiği Ecevit’in 70’lerde yakaladığı yüzde 41’lik oy oranına bu tarz takiyelerle ulaştığını sanıyor. Üzülerek bildirim ki büyük hata yapıyor. Zira Ecevit bu başarısını muhafazakârlara şirin görünecek takiyelerle değil, aksine dahil olmadığını ısrarla vurguladığı bu kitlenin değerlerine saygı göstererek kazanmıştı. Muhafazakârların bir kısmı da “bu adam bizim gibi değil ama buna rağmen bize saygı duyuyor” diyerek partisine oy vermişti. Elbette rahmetlinin 12 Mart muhtırasına karşı net duruşu, yani Muharrem Beyin ve partisinin en kötü sınavı verdiği alandaki tavrı da altın değerindeydi.
Kısacası kimse aslı varken suretine yönelmiyor. Ekmeleddin İhsanoğlu deneyimi ortada işte. Kaldı ki muhafazakâr takiyelerin, kemikleşmiş CHP tabanında nasıl bir tepki oluşturacağı da cevabı sır olan bir soru değil.
Türkiyelilerin her kesimden oy alma hedefindeki bir muhalefet partisinin önündeki yegâne yol, yaşam tarzı, dini, dili ve ideolojisi ne olursa olsun tüm vatandaşların birbirine zarar vermeyen özgürlüklerini genişletecek bir söylem geliştirmektir.
Şeyh Galip’in o harika sözleri bu konuda Muharrem Beye de diğerlerine de yol gösterebilir:
“Her renge boyan da renk verme!”
Türkiye

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;