Sesli Makale

3 Mart 2015

Londra'daki "Kings College"in üç uzmanı 48 ülkede 200 bin kişi üzerinde 64 yılı kapsayan bir araştırma yapmışlar... Elde ettikleri bulgulara göre 1950'den bu yana insanların ortalama zekâ düzeyleri, yani "IQ"ları 20 puan yükselmiş.
İnsanların eskisinden daha zeki ve akıllı olmalarının nedeni acaba daha uzun eğitim yıllarından mı, görsel medyanın her gelişmeyi kitlelere yansıtmasından mı, bilişim çağının araçlarından mı, yoksa beslenme tarzlarından mı kaynaklanıyor? Bu neden belli değil... Ama "Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur" benzeri söylemlerin geçersiz olduklarını kanıtlıyor bu bulgular.

Tabular yıkılmadı mı?
Sözünü ettiğimiz araştırmanın doğruluğunu, Türkiye'de yaşayan insanların sosyo- politik olaylara bakış açılarındaki farklılıklardan da görmüyor muyuz? Şöyle bir düşünün... Siyaset ve toplum yaşamında yıkılan tabuları, eskiden konuşulamayan, sorgulanamayan konuları bir listeleyin... Düne kadar "Vatan hainliği" ile nitelenen davranışların, bugün "İnsan sevgisi" ya da "Barış özlemi" kapsamında algılandıklarının farkında olmamak mümkün mü?
Hepimizin ezberlediği "Çağdaş uygarlık" kavramı bile nasıl içerik değiştirdi zihinlerimizde? "Batı" kavramına eskisinden farklı baktığımız gerçeği çarpıcı biçimde ortada değil mi? İnanç sistemine dönüşmüş ideolojik kemikleşmeler artık kitlelere yön vermiyor. Sorunlara çözüm aramak yerine "Bu gibi konular sadece büyüklerimizi ilgilendirir" benzeri tekerlemeler artık alay konusu olmaktan öteye gidemiyor.

Geride kalanlar
Ama hâlâ beyinleri 1950'lere ve hatta 1930'lara takılıp kalmış durgun zekâlılar da var toplumumuzda... Eski dünyanın buharlaşan vesayet kurumlarının yerlerine yeni vesayet kurumları üretmeye çalışanların, ezberlerin birer birer bozulmasını "Rejim tehlikede" feryatları ile karşılayanların sayıları da az değil... Ve hatta barış açılımlarına karşı konum alanlar ve siyasetin yerine silahların konuşmasını daha doğru bulanlar bile yok mu?

Ama çoğunluk artık eskisinden daha zeki, daha akıllı ve daha bilinçli... Ankara'da Genelkurmay'ın pencerelerindeki ışıkları gözetleyerek gazetecilik yapılamayacağını artık herkes biliyor. "Laiklik" kisvesi altında cemaatçi söylemleri seslendirenleri toplum gülümseyerek izliyor...

Ayrıcalıklar azalıyor
Bir avuçluk ve sözde "Mutlu azınlık" olarak kendilerini görenlerin ayrıcalıkları, kitlelerin tüketim ve yaşam alanlarına aktarıldı. Uçak yolculuğu, yurtdışına çıkmak, bilgisayar sahibi olmak gibi olgular herkese açık. Sözde "Merkez Medya"nın güdümlü manşetlerinin yalanlandıklarını, anında akıllı cep telefonlarından ve sosyal medyadan görebiliyorsunuz.
7 Haziran'da yeni bir genel seçime giderken, güncel ortalama zekânın altındaki eski söylemlerle oy toplamaya çalışanları dikkatle izleyelim. Siyaset etmek ile kavga etmek arasındaki farkı göremeyenlerin çaresizliklerine biraz da acıyarak bakalım.

Sabah