Sesli Makale

O ülkelerde on binlerce terörist var 

Bir kere bu ülkelerden çoğu ABD’nin geçmiş liberal yönetimleri tarafından alınmış kararlar doğrultusunda Amerikan Hava Kuvvetleri tarafından bombalanan, bir kısmı da işgal edilmiş ya da ambargo uygulanan ülkelerdir. Bu ülkelerdeki Müslümanlar ve çoğu zaman sivil halk, kadın ve çocuklar Amerikan bombaları altında can verirken kılları bile kıpırdamayan hanımefendi ve beyefendilerin bugün para pul sahibi, en azından uçak bileti alabilecek durumda 5-10 kişi Amerika’ya sokulmadı diye ortalığı inletmeleri anlamlıdır. 

Savaş, ambargo ya da işgal süreçlerindeki ülkelerden gelen insanlara karşı bugünkü kritik terör ortamında Trump’ın aldığı gibi önlemlerin alınması anlaşılır, gerekli ve yerindedir. Ne olursa olsun bir savaş ve savaşçılar var ve bu ülkelerde on binlerce terörist bulunuyor. Bu savaş durumunu Trump yaratmamıştır, kendisinden önceki yönetimlerden devraldığı bir sorunla karşı karşıyadır. Bu nedenle göçmenlik konusunda Trump’ı eleştirmek haksızlıktır. 

Sorun Obama’dan devir 

Eski yönetim değişik konularda aldığı tavırla, Trump’a elinden geldiği kadar zorluk çıkaracağını hissettirmiştir. Göçmenlik konusu da bunlardan biridir. Obama ve Clinton kendilerinin kangren haline getirdikleri sorunlara çareler arayan Trump’ı sabote ediyorlar. Küreselci liberaller tıpkı zamanında Erdoğan’a yaptıkları gibi ABD hükümetini iş yapamaz hale getirmek istiyorlarsa bunda insani değil politik amaçlar vardır. 

Hatırlayalım, gerek Donald Trump, gerekse eskiden Ortadoğu’da görev yapmış olan generaller DEAŞ’ı Obama yönetiminin kurduğunu söylemişlerdi. Eğer öyleyse ve Trump henüz CIA’de tam bir kontrol sağlayamadığına göre ABD’de bir terör saldırısı olmasından kuşkulanması ve önlem almaya çalışmasından normal ne vardır?  DEAŞ’ın kurulmasında CIA örgütünün rolü olduğu konusundaki iddialara inanıyorsak Trump’ın da kendi ülkesini ve halkının güvenliğini savunmasını haklı görmeliyiz. 

Ders alınmalı 

Türkiye’nin Trump’ın aldığı önlemlerden çıkaracağı dersler vardır, canı isteyen herkes elini kolunu sallayarak ülkemize girebiliyorsa küresel teröre karşı önlem almak da zorlaşır. Örneğin Masharipov adlı profesyonel katil Türkiye’ye gelemeseydi Reina’da 39 kişi ölmeyecekti. 

Öte yandan Trump’ın göçe ve göçmenlere karşı aldığı önlemlerle bizim Suriyeliler'le ilgili politikamızı karşılaştırmak da yanlıştır. Suriye’de bir iç savaş yaşanıyor, çok derin siyasal problemler ve korkunç bir terör var, insanlar canını kurtarmak için ortak sınırı geçip bizim tarafa sığınıyor. Trump’ın duvar örmek istediği Meksika’da ise sadece sosyal ve ekonomik sorunlar var. Trump, Meksika’daki uyuşturucu salgınının ve çeteleşmenin ABD’ye bulaşmasından haklı olarak endişe ediyor ve kendi gençliğini koruyor. Ayrıca, kendi işçisinin ekmek parasını, kaçak ve ucuza işçi çalıştıranlardan koruyor. 

Güvenli bölgeler gerekli 

Biz ise Fırat Kalkanı harekâtıyla Suriyelilerin kendi vatanlarında mutlu olmalarına çalışıyoruz. Cerablus’a şimdiden on binlerce kişiyi yerleştirdik. Güvenli bölgeler kurulunca büyük çoğunluğun gönüllü olarak geri döneceği düşünülüyor. ABD’ye gelen Meksikalıların durumu ise çok değişiktir, onlar mağdur değil ekonomik göçmendir ve bir kısmı da suç sektörü unsurlarıdır. 

Trump Meksika’ya duvar örüyor diye üzülen Amerikalıları anlayabilirim. Ekonomik nedenlerle göç edenlere sempati duyanlar, acıyanlar olabilir. Ama benim asıl tepki gösterdiklerim Trump’a karşı Meksikalıları savunan bizdeki bir kısım medyadır. Bunlar bizim sınırlarımıza AB’nin finansmanı ve isteğiyle duvar kuran Yunanistan ve Bulgaristan’ı eleştirmezler de ta Meksika’yı düşünürler. Daha doğrusu milli duygudan nasip almamış oldukları için AB’nin duvar kurduğundan haberdar bile değildir bu Soros gazetecileri. Onlar Batı medyası ne derse onu yaparlar. Bir Türk olarak sınırlarımıza duvar kurulmasından utanç da duymazlar, çünkü utanma duyguları liberalizm ve Amerikancı “İslamcılık” tarafından yok edilmiştir. 

Tek devlet, tek vatan 

Kaldı ki biz de Suriye sınırımıza terörist sızmalarına karşı şimdi duvar örüyoruz ve çok haklıyız. Eli kanlı PKK-PYD teröristleri etkisizleştirilene, Suruç’un karşı tarafındaki yuvaları imha edilene kadar başka da çare yoktur. Bu durumda Trump’ın duvarını eleştirenlere “siz ne dediğinizin farkında mısınız” diye sormak da hakkımızdır. 

Göç ve göçmenlik konularında insanlığın 35 yıllık küreselci liberal çılgınlıktan sonra yeniden oturup tartışmasında fayda vardır. Ülkeler ve sınırlar yolgeçen hanı değildir. Göç daha çok zengin ülkelere yaramış, fakir ülkeleri daha fakir yapmış, en değerli beyinlerin ABD tarafından sömürülmesini sağlamıştır. Sermayenin, ürünlerin, emeğin serbestçe dolaştığı “liberal dünya tasavvuru” sonuçta insanlığı robotlaşmaya, köleliğe, kimliksizliğe ve değerleri yitirmeye götürür. İnsan kendi vatanında özgürleşir, özneleşir, köklerinden aldığı güçle toplum içinde bir yer sahibi olabilir. 

Soros bu işte! 

Son 35 yıllık dönemde Batı medyasının hemen tamamı ve Türkiye medyasının da önemli bir bölümü Soros’un kontrolüne girmiştir. Dünya olayları konusunda bu medyanın verdiği mesajların tümü yanlış ve maksatlıdır, dikkat edilmelidir. 

Güneş
1 Şubat 2017