Sesli Makale

Şimdi mesele bu değişikliklerin ne getirdiği, yönetim sistemimizi köklü bir şekilde nasıl düzelteceği, bunun devrim niteliğinde nasıl bir reform olduğunu halkımıza anlatmak.

Bu düzenlemelere şiddet ve hakaretlerle karşı koymaya çalışan CHP, acaba artık bu yöntemlerin yaramadığını anlayıp somut önerilerle karşımıza çıkıp bu düzenlemelerin ülkemize kendince nasıl bir zarar getireceğini adam gibi anlatmaya çalışacak mı yoksa yine her zamanki yıkıcı ve anlamsız direnişini mi sergileyecek, göreceğiz.

Şu anda CHP’nin “bizim işimiz alternatif sunmak değil, bizim işimiz doğruyu aramak değil, biz yakıp yıkmamaktan başka bir şey bilmeyiz” zihniyetiyle hareket edeceğinin sinyallerini alıyoruz.

CHP’liler birazda ”yanlış bilgilendirme, yanıltma, fitne ve fesat” kullanarak düzenlemeler hakkında bir algı operasyonu yapmaya hazırlanıyorlar. Başından beri rejim değişiyor diye bağırıyorlar. Hatta Cumhurbaşkanının TBMM’yi istediği zaman istediği şekilde feshedeceği yalanını yayıyorlar. Hâlbuki Meclis seçime gidecekse Cumhurbaşkanı da yeniden seçilecek… Son döneminde (yani ikinci döneminde) Cumhurbaşkanı TBMM’yi seçime götürme kararı alırsa kendi Cumhurbaşkanlığı sona eriyor…

Ne kadar yazık… CHP bir MHP kadar olamadı. Sistemim kilitlendiğini gören MHP sistemin önünü açmak için Anayasa değişikliklerini onayladı ama AK Parti’nin hazırladığı metinde değişiklikler yaptırarak. Yani AK Parti’yi ve hatta Cumhurbaşkanımızı zorlayarak. CHP’de bu yolu seçebilirdi ama onlar kendilerini aşıp bu kadarını bile yapamadılar.

Anayasa değişiklikleri Meclis’te kabul edilince CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grubunu toplayıp “TBMM’de yapılan bu hatayı milletimiz kesinlikle düzeltecektir” diyor. Peki, halkımız nisanda bu yapılan işin bir hata olmadığına karar verirse ve değişiklikleri onaylarsa Kılıçdaroğlu herkesten özür dileyip istifa edecek mi? Yahut CHP “artık bu adamla olmuyor” deyip liderini ve kendi siyasi zihniyetini değiştirecek köklü düzenlemelere gidecek mi?

YeniBirlik
23 Ocak 2017