POLEMİK

Hilal Kaplan : Haşim Kılıç ne yapıyor?

Tarih
03 Aralık 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Hilal Kaplan

3 Aralık 2014

Çok şey istemiyoruz aslında.

Ana muhalefet partisi, sokağı kışkırtarak hükümeti devirmeye çalışmasın.

HDP, bir siyasî parti olduğu için şiddeti meşrulaştırmasın.

Bir de mümkünse adı Anayasa Mahkemesi olan kurum, anayasayı çiğnemesin.

Farkındasınızdır,17-25 Aralık sonrası Anayasa Mahkemesi’ne, başta Başkan Haşim Kılıç olmak üzere bir haller oldu.

Önce anayasaya aykırı şekilde, daha iç kanun yolları tüketilmeden twitter’a ilişkin bireysel başvuruyu kabul edip karara bağladı. Twitter’daki isimsiz kullanıcıların mahremiyet ve kişilik haklarını çiğnediği vatandaşlarını değil, twitter’ın hakkını önceledi.

Ardından, HSYK Kanunu’ndaki değişiklik üzerine CHP’nin yaptığı iptal başvurusunu jet hızıyla kabul edip, olağanüstü gündemle toplandı ve gece 23’te kanun değişikliğinin önemli bölümünü iptal etti. Mahkeme Başkanı Kılıç’ın yaptığı siyasî içerikli açıklamaları saymıyorum bile.

Tam da ‘yeni muhalefet partisi AYM mi oldu?’ diye tartışılırken, seçimlere altı ay kala, seçim barajını iptal etmek AYM’nin gündemine giriverdi. Twitter başvurusunu gündeme alırken anayasaya aykırı şekilde aceleci davranmalarını Kılıç, ‘telafisi imkânsız zarar var’ diye açıklamıştı. 2010 referandumundan bu yana tam üç seçim atlattığımız için sormak vacip oldu: Bu ‘telafisi imkânsız zarar’ şimdi mi aklınıza geldi?

Üstelik şu anda %95 gibi, temsil açısından meclisin en yüksek düzeyde olduğu bir dönemdeyiz. 2015 seçimleri açısından bence en büyük sorun HDP’nin, meclisteki diğer partilerin aldığı maddi destekten faydalanamamasıdır. Ancak bunların hiçbiri AYM’nin siyasete doğrudan müdahalesini ve dizayn çabasını meşrulaştırmaz.

Seçim kanununda değişiklik yapmak, ancak meclisin yetki alanına giren bir konu iken, Anayasa Mahkemesi, yeniden anayasayı ayağının altına alarak bu değişikliği yapmayı düşünüyorsa, ‘yok’ hükmünde sayılmaya hazır olmalıdır.

Zira 2010 referandumundaki değişiklikle tanınan ‘bireysel başvuru’ hakkının çerçevesini çizen maddenin üçüncü fırkası aynen şöyle:

“Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz.”

“Ne diyem, Mahmut mu diyem”in anayasacası ancak bu kadar olur. Buna göre AYM’nin seçim barajını ‘bireysel başvuru’ kapsamında kabul etmesi dahi anayasaya aykırıdır. Nitekim Haşim Kılıç da bu abukluğun farkında olacak ki ‘konu hassas olduğu için ‘bireysel’de değil, ‘genel kurul’da görüşeceğiz” demiş. Konu hassas değil Haşim Bey, konu anayasaya aykırı!

Bu arada sanırım neden mantar gibi partilerin türediği de anlaşılmıştır. Plana göre seçim barajı sıfırlanacak, meclis en marjinal partilerin bile doluştuğu bir kakofoni mekânına dönüşecek, siyasî istikrar sona erecek, bu ekonomik düşüşü tetikleyecek, vs. Böylelikle aradıkları kaos ortamına ulaşmış olacaklar.

Yazıyı tersten okuyanlar için zorunlu açıklamayla bitirelim:

Hayır, seçim barajını savunmuyorum.

Evet, seçim barajının çok yüksek olduğunu düşünüyorum.

Ak Parti ile diğer partiler anlaşarak, barajı aşağıya çekecek bir formülü el birliğiyle çıkarırlar diye ümit ediyorum. Çünkü darbe kalıntısı bir uygulamanın, başka bir darbeci anlayışla değiştirilmesini istemiyorum. Darbecilerden darbeci beğenenlerden değilim.

YeniŞafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;