Sesli Makale

6 Kasım 2015

Daha düne kadar 'iç savaş tehditleri' savuruyorlardı… Nasıl oldu bilemiyoruz ama 2 Kasım sabahı aynı Babıali'nin ekibinin içine Kızılderili kaçtığını gördük; 'Ulu manitu aşkına, hadi barış çubuğu tüttürelim.., Ughh!..' demeye başladılar…
Kırk yıllık 'AKP', oldu 'AK Parti'!...
RTE yok, 'Sayın Cumhurbaşkanımız' var…
Saray, masraf, 400, despot, diktatör, büyük masa ile söze başlamıyorlar...
Önümüzdeki günlerde “Hariciye Nazırı Reis-i Cumhur ile Külliye'de istişarede bulundu… Filhakika…' ile başlayan cümleler kurarlar mı acaba?...” diye düşünmeye bile başladım…
Hayırdır?!... Kafanıza sandık mı düştü?!...
Daha dün, '300 vekil çıkarsan ne yazar' diyordunuz?...
Aha da 300'ün üzerinde vekil çıkardılar, n'olucak şimdi bir deyiverin hele?...
'Yeni bir sayfa açalım' diyorsunuz…
Selo'nun sazının sapına sarılmış, Pensilvanya'dan himmet ve gayretine güvenmiştiniz…
MİT tırlarındaki silahı gösterip dünyaya kendi ülkenizi gammazlayınca iktidarı indireceğinizi zannettiniz…
The Economist 'HDP'ye oy verin' deyince millet de bu çağrıyı dinler sandınız...
Halkın gönlünde taht kurmuş uzun adama yıllardır haksızca saldırdınız, sabah akşam hakaret ettiniz,
Olmayınca olmuyor değil mi?…
Halbuki biraz yerli, bir parça milli, azıcık da halkın yanında olsaydınız ve yüreğinizde zerre kadar vicdan kırıntısı bulunsaydı ihanette bu kadar ileri gitmezdiniz!...
Her dönem durumu idare eden, her türlü zeytinyağı gibi su üstüne çıkan ve bir türlü suda batmayan 'mantar tipi gazeteciler; 'Hadi gelin temiz bir sayfa açalım' diyorlar...
İyi de neden güvenelim size?...
Her defasında aynı şeyi yapıyorsunuz… Yazın yediğiniz hurmalar kışın bir tarafınızı tırmalayınca; 'hadi barış çubuğu içelim!...'
Şener Şen›in Banker Bilo filminde tekrarladığı bir replik vardı… Arkadaşına defalarca kazık atar, her türlü ihaneti, melaneti yapar ve her defasında suçüstü yakalanır… Her yakalanışında aynı pişkinlikle; 'Evet yaptım ama sor bakalım neden yaptım!...' der…
İşte sizin durumunuz da aynı…
Ama kimse size 'neden yaptın?' diye sormaz artık… Bu saatten sonra millete yediremezsiniz… Salağa yatmayın boşuna…
Bir de diğerleri var… Engin Ardıç ustanın 'Babıali Puştları' diye tabir ettiği kesim…
Hani koca bir beyin fotoğrafı yayınlayıp, 'oy vermeye giderken bunu yanınıza alın' diyen ekip… (Kendilerinde olmadığı için herhalde… Bu heriflerin beyin MR'larını çekmeye gerek yok... Boş bir A4 kağıdı ver yeter!...)
Onlar da 'acımadı kii, acımadı kii!...' diyerek 'zevk almayı' deniyorlar!...
Züğürt tesellisi işte…
Ha bir de (1 Kasım seçimleri için) 'Bu ülke bir seçim daha kaldırmaz' diyen baronlar vardı…
Onlara da en güzel cevap Banu Alkan'dan gelsin;
Kaldıramazsan kaldırırlar gülüm!...

Yenişafak