GÜNCEL

Hacı Yakışıklı : PKK-HDP yapamayınca Almanya-Hollanda devreye girdi

Tarih
13 Mart 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Hacı Yakışıklı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan şu cümleyi hiç duydunuz mu?

“Ey Avrupa’da yaşayan Türkiye vatandaşları! Siz Almanya’da, Hollanda’da, İsveç’te yaşıyorsunuz; geçiminizi oralarda çalışarak temin ediyorsunuz. Tamam temin edin, ondan sonra da gidip Hollanda’nın, Almanya’nın, İsveç’in altını oyun! O ülkelerde sürekli gereksiz protesto gösterileri yapın. O ülkelerin lehine hangi kanunlar çıkıyorsa hayır deyin. Meseleyi ‘ağaç’ meselesi gibi gösterin, ama arka planda bu devletleri batırmaya uğraşın”.

Yok, böyle bir şey değil mi?

Cumhurbaşkanımız hem kapalı kapılar ardında hem de milletin önünde aynı şeyi söylüyor. Ne diyor?

“Ey Avrupa’da yaşayan Türkiye vatandaşları! Biz daima uyumu savunduk. Bulunduğunuz ülkelerde uyumlu bir toplum olmak üzere yürüyün, entegre olun. Kendi öz kültürünüzden taviz vermeden entegrasyona devam edin. Bu ülkelere katkı sağlayın. Ama asimile de olmayın. Dinimizden, kültürümüzden, dilimizden taviz vermeyeceğiz; ancak yaşadığımız Avrupa ülkelerine de uyum sağlayacağız.”

Allah aşkına, bir Cumhurbaşkanı daha ne desin?

Bir Almanya Devlet Bakanı’nın Türkiye’de yaşayan 70 bin Alman vatandaşını ziyaret ederek; “Ey Almanya’nın Türkiye’de yaşayan vatandaşları! Almanca’dan ve dininizden taviz vermeyin; lakin yaşadığınız ülkeye de entegre olun, faydalı olun” demesi bizi sevindirmez mi? Böyle bir durum “kabul edilemez” diye nitelendirilebilir mi?

Hal böyleyken; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakanımız Binali Yıldırım’ın, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun ve tüm bakanlarımızın açıklamaları ortadayken Almanya ve Hollanda niçin ülkeye girişte zorluk çıkarıyor!

Biz yıllarca darbelerle ezildikten sonra dirilişe geçen Türkiye vatandaşları olarak bunun sebebini çok iyi biliyoruz. Artık hiç kimse Avrupa’nın “Türkiye’de demokrasi eksik, ifade özgürlüğü yok” yalanını yutmuyor. Sokaktaki vatandaşlardan işadamlarına kadar herkes Avrupa’nın içimizdeki terörü beslediğini çok iyi biliyor. Bu uyanış ve gelişme Avrupa ülkelerinin çok canını sıkıyor. İçimizdeki terör örgütlerine karşı etkin mücadele karşısında Avrupa siyaseti “derin aklı”nı yitirdi, ilm-i siyaseti ve ince diplomasiyi unuttu! Tabir-i caizse “taktik maktik yok, bam bam bam” diyorlar; ama kaybeden de kendileri olacak. Çünkü Türkiye sert siyaseti de ilm-i siyaseti de çok iyi bilen yöneticilere sahip!

Oysa eskiden ne güzeldi! Türkiye’de herkes “Hakem hakkımızı yedi” diye kendi kendine söylenir, ama hiç kimse gaspedilmiş hakkının peşine düşmezdi. Türkiye’de herkes “Avrupa Avrupa duy sesimizi” diye ortalığı inletir, en nihayetinde Avrupa bu sesi asla duymaz, biz de boynu bükük vaziyette hanelerimize çekilirdik. Türkiye’de herkes bir sabah ansızın kapısının önünden geçen tankların sesinden ürker, perdeleri bile açamaz, asılan Başbakan için sessiz gözyaşları döker, acısını da içinin taaaa dibine gömerdi!

Şimdi öyle değil! Artık acılarımızı gömmüyoruz. Avrupa’nın taaaa ebesinin gözünün içine sokuyoruz! Sessiz kalmıyor, tepkilerimizi dile getiriyoruz. Karşıt görüşleri dinliyor, gerekirse itiraz ediyoruz. Kimsenin kıçıyla başıyla uğraşmıyor, kimin ne yiyip içtiğine karışmıyoruz. Herkes kendi özgürlük çerçevesinde rahatlıkla hareket ediyor. Ortak alanlarda (bazı münferit vakalar hariç) birbirimize tahammül ediyoruz.

Avrupa böyle muntazam bir düzeni kabul etmek istemiyor. Avrupa’nın bizimle ilgili konularda ağzından çıkan ile yaptığı uygulamalar birbirini tutmuyor. Onlar bize durmadan “Geri kalmış ülkenin cahil vatandaşları, eksik demokrasinin mazlum insanları, fikirsiz koyun sürüsü” demek istiyor! Cahil ve barbar kökenli Avrupalılara ne dersen de laftan anlamıyor!

16 Nisan’da yeni bir vakte uyanacağımız kesin!

Müslüman, Hristiyan, Yahudi ve bilmem hangi inançtan olursa olsun; Türk, Kürt, Arap ve bilmem hangi kavimden olursa olsun; sağcı, solcu, liberal, demokrat, komünist, milliyetçi ve bilmem hangi görüşten yana olursa olsun; başı açık, başı örtülü, kravatlı, kravatsız ve bilmem hangi tarz giyinmekten hoşlanıyor olursa olsun “bir arada yaşamak” adına evet diyeceğim! Ezanlar susmasın diye “evet” diyeceğim!

Ben bir Müslümanım, yukarıdaki maddelerde kendi tarzıma ait unsurların yanında asla kabul etmeyeceğim unsurlar da var! Birbirimizle aynı yaşantılara sahip olmak zorunda değiliz, ancak hal böyle diye çatışmak zorunda da değiliz!

Dün Abdülhamit’i tahttan indirenler, bugün Recep Tayyip Erdoğan’ı milletin oy vererek tayin ettiği makamdan indiremeyecekler! Tarih ve talih şahittir ki Türkiye vatandaşları bu sefer 15 Temmuz’u alıp Avrupa’nın göbeğinde inletir! Korkmuyoruz! Zalimlerin devri kapanacak, yeni bir çağ Büyük Türkiye’nin önünde açılacaktır. Hepimiz buna şahit olacağız Allah’ın izniyle ve en iyisini elbette yüce Allah bilir!

Her şey bitti derken 15 Temmuz’da tanklar durdurulur, her şey bitti derken bir Fatma Betül Sayan Kaya Avrupa’yı titretip Nene Hatun’un ruhunu şad eder! 

YeniAkit
13 Mart 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;