Sesli Makale

Alışmış kudurmuştan beterdir, siz alışmıştan da kudurmuştan da betersiniz!

 “Nefret kusan trolist gazete” diyerek önceki dönemlerde kustuğu nefretin üstüne basarak ve kalemine mürekkep yerine zakkum doldurarak yazan köşe şarjörleri!

Müslüman mahalleden devşirdiği 3-5 zevatla yaptığı projeler üstünden millete ayar çekmeye çalışan her devrin cilalı taş kafalı çok hücrelileri!

“Öküzümün alnı sakar, kendi lakabını bana takar” misali yaptığı tüm menfi icraatları çamur kıvamına getirip milletin üstüne sıvamaya kalkan kravatlı ruh cellatları!

Algı yönetiminde master yapmış Ertuğrul Özkök en naif yazıdan bile bir canavar çıkarmaya çalışıyor. Çünkü kendisi hep böyle yaptı. Özkök’ün hakkını yemeyelim, kendisi plan ve proje yapmakta gayet mahir ve beceriklidir. Gel gör ki yeni dönemle birlikte operasyonel gücü de tükendi, yaptığı planlar eskisi gibi tutmuyor.

Oh ne güzeldi eskiden, “Vay Şerefsiz” diye manşet atardınız, yanına da zaten çatal-bıçak fırlatılmış ve yalnız bırakılmış bir adamın resmini basıp linç ederdiniz. Ne kolaydı, ne basitti o zamanlar şerefsizlik! Bir insanı böyle suçlamak çok olağandı.

Daha geçen sene, FETÖ’ye ait olduğu çok iyi bilinen ve devlete devredilen bir üniversitede “konferans” vermişti. Gençlere her zamanki gibi “şarap için” tavsiyesi yaptı mı bilmiyorum?

Özkök şimdi işi gücü bırakmış ve Akit Temsilcilerinin “devletin uçaklarına” binmemesini talep ediyor. Üstelik bunu “Terörist dışarıda, trolist uçakta” diye son derece çukurca bir dil ile yapıyor. Bizim gazetenin ismini zikretmeyerek de bir “ustalık” sergiliyor kendince! Böylece biz “trolist” lafını üstümüze alınmış olacağız, sonra da bu Özkök Beyefendi gerine gerine ve geğire geğire “Bakın ben lafı ortaya attım, demek ki suçları var ki alındılar” diyecek! Bunun adı da “usta gazetecilik” olacak. Böyle ustalık yere batsın, siz vatansever çırakların dahi tırnağı olamazsınız. Ne yapmaya çalıştığınızı anlamak için fildişi kulelerden manzara seyretmeye gerek yok!

Özkök lütfediyor(!) ve Akit için “Kapatılsın, kayyım atansın demiyorum” diyor! Senin yedi ceddine rahmet okutacak nasıl bir zekân var Özkök; bence illa bir kayyım atanacaksa senin zekâna atasınlar!

Diyanet İşleri Başkanı’nı gayet güzel bir şekilde eleştirmeyi “hedef gösterme” olarak gören Özkök’ü zannedersin ki İslam aşığı! Siz bu millete düşmansınız, onun değerlerine düşmansınız, bunu herkes iyi biliyor. Hem bizleri yandaş olmakla suçluyorlar, hem de devlete bağlı bir kurumu en hafif bir şekilde eleştirmeyi “nefret” olarak yansıtıp operasyon çekiyorlar. Ustalığa bak be!

En naif eleştiriye kocaman mercek tutup çarpıtan Özkök, “kağıt üçkağıdı” sözlerini duyduğu zaman apışıp kalıyor. “POAŞ, akaryakıt, vergi kaçakçılığı” ifadeleri Özkök’ün sanki ilk defa duyduğu kelimeler!

Operasyonel gücün bitti değil mi Özkök? Sana kalırsa Akit Gazetesi ve diğer bazı muhafazakâr gazeteler bırak devlet uçağına alınmayı “kamu binalarına bile” alınmamalı! Başörtü olayında olduğu gibi değil mi Özkök?  Bir zamanlar tüm millete ait olan askeri tesislere sakallı insanların giremediği gibi değil mi? Genelkurmay’ın yıllarca akreditasyon uygulaması ile belli gazeteleri içeriye almaması gibi değil mi?

İyi ki devletimizi artık sizler ve dolayısıyla Batılı güçler, baronlar, ağababalar yönetmiyor! İyi ki eskisi gibi “VAY ŞEREFSİZ” deyip insanları harcama gücünüz yok! İyi ki yerli ve milli şuura sahip yöneticilerimiz var. 22 Nisan 1998 günü attığınız başlıkla “MUHTAR BİLE OLAMAZ” dediğiniz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın külliyedeki programlarına her şeye rağmen gelebiliyorsunuz. Sana kalsa bizleri bir kaşık suda pişirirsin, öyle acımasız ve kalpsizsin! Ama artık devleti vicdansızlar değil; halkın tüm kesimlerini kucaklayan insanlar yönetiyor. Size de böyle ufak tefek algı oyunları yaparak prim üretme çabası kalıyor, onu da beceremiyorsunuz çok şükür!

Akit
8 Ocak 2017