Sesli Makale

“İmam keçi çaldı” haberlerinden sonra en favori saçmalıklar bunlardı! 

Bir de klasik özenti burjuva lafları: 

“Kurban keseceğinize kasaptan et alın”

“Hacca gidip Araplara para kaptıracağınıza okul yaptırın”

Haspaya bak sen!

Kendin Paris’e, Londra’ya falan giderken; mübarek Ramazan ayında tekneyle Yunan Adalarını viski kadehleri eşliğinde turlarken “okul yaptırmak” aklına gelmiyor değil mi? Hay senin aklına limon suyu sıksınlar!

Kasaptan et alacakmışız. Zaten kasap da etleri “tarladan” topluyor değil mi?

“FERRASİ’Nİ SATAN BİLGE’DEN BOĞA DEVİREN DEDE’YE”

Şimdi bırakalım şu dikkat çekmeye çalışan kokona ruhlu zevatı da kendimize bakalım. Kurban kesebilenler Allah’a şükretsin; kesemeyenler de utanmasın, sıkılmasın! Sonuçta bu bir ibadet, herhangi gövde gösterisi değil; ama bizler biraz da Kurban’ın akan kanını çocukların alnına sürerek bu işi şova dönüştürdük. Tamam, “kültürel” bir durum olabilir, lakin hoş değil. Kesen var, kesemeyen var.

Kurban Bayramı’nda Müslümanlar olarak çok hatalar ediyoruz. O gün 7’den 70’e hepimiz önce “Boğaçhan” olup boğayı deviriyoruz, sonra da topyekûn “kasap” olup iç organların arasına dalıyoruz. “Böbreği tutsana gıııı, oğlum şu ciğeri bir çıkarak hele” sözleri alıp yürüyor.

“HEPİMİZ KASAP HÜSAMETTİN OLMAK ZORUNDA MIYIZ?”

Ya hu arkadaş 365 günün sadece 1 gününde Kurban kesiyorsun, mecbur muyum kasap olmaya ben yaa? Önce tosun, inek, boğa her neyse ahırdan alınır. Gözü kapatılır. Sonra erkekler etrafına toplanır. Bir ayağı açıkta kalacak şekilde hayvancağız karga tulumba bağlanır. Zaten o boşta kalan ayak bir tarafımıza girmiyor diye ayrıca şükrediyoruz. Sonra hurrraaaaa! Hayvanı sündür dur! Diyelim ki yatırdın garibimi, bununla bitmiyor. Kafası kıbleye denk gelecek. Ya hu arkadaşım, en baştan kıbleye doğru yatırsana! Devrilen ve nefes nefese kalan hayvanı hep beraber tut, yerde şöyle bir çevir ve kıbleye denk getir. Hayvan nefes nefese de sanki biz çok rahatız. 

“GARDAŞ BUNUN DALAĞI 

NERDEYDİ LA?”

Geldi kesme kısmına? Tekbirler güzel, insan duygulanıyor. Kestin tamam, Allah kabul etsin! Ondan sonra yok ayağını tut, yok kafasını tut, dalağını çıkar, aman ha “ödü” patlamasın, sakın ha midesine bıçak değmesin! Birisi sürekli “Midesine bıçak gelmesin ha yavruuuum” diye uyarır durur, en son da gider mideye bıçağı yanlışlıkla kendi sokar!

Arkadaşım bu ne yaaa? Git bir kasap tut, hayvana eziyet etmeden kessin, derisini falan zarar vermeden halletsin. Sen de bir ibadeti daha yapmış olmanın ve Allah’ın o güzel emirlerinden birini daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşa! Lütfen “kendini savunacak dili” olmayan hayvanlara eziyet etmeyelim, ibadet edeceğiz derken günaha girmeyelim.

Zaten ben Kurban Bayramı’nın ilk günlerinde et yiyemem. Hayvancağıza acırım, eti yerken de tosunun “möööö” diye melül mahsun bakışı gözlerimin önüne gelir. Sonra her büyük aşk gibi bu da unutulur ve ilerleyen günlerde artık mangallık falan hak getire!

Neyse efendim! Kurban kesemeyen kardeşlerime yüce Rabbim gönül ferahlığı ve maddi refahlık versin. Kurban kesen herkesin de ibadeti hayırlı olsun, Allah yaptığınız ibadetleri hayırlı eylesin, kestiğiniz kurbanları kabul buyursun!  

 “BAYRAM TRAFİĞİNE HEP BERABER 

DİKKAT EDELİM”

Kaza elbette “geliyorum” demiyor. Siz ne kadar dikkatli araç sürerseniz sürün, dikkatsiz bir başka sürücü sebebiyle kaza meydana gelebiliyor. Herkes azami özen gösterse sıkıntı kalmayacak. “Dikkatsiz sürücü” biz olmayalım, yollarda hız rekoru denemeleri yapmaya gerek yok! Zaten 110 kilometre hızla bir yere 60 dakikada gidiyorsanız, 170 kilometre hızla sadece 5-10 dakika daha erken gidebiliyorsunuz.

Hükümetin trafikte aldığı önlemler etkisini gösteriyor. Süleyman Soylu ve ekibi bu sene de kazaları azaltmaya kararlı görünüyor. İçişleri Bakanlığı’ndan öğrendiğim kadarıyla son 13 yıldaki arife dâhil 4 gün süren Ramazan bayramlarında trafikte hayatını kaybedenlerin günlük ortalaması 2017 Ramazan Bayramı’nda % 36 oranında azalmış. Umarız ki daha çok azalır.

SON SÖZ: #FreneDeğilKuralaGüven

Akit
28 Ağustos 2017