Sesli Makale

“Demokratik hak” diye bağıranlar sıra sokaktaki vatandaşın demokratik hakkına gelince bunu durmadan sorgulamaya kalkıyorlar. İnsanların sevgisini dahi sorgulamaya kalkıyorlar.

Erdoğan’ı güzel çay içtiği için seviyor ve destekliyoruz; var mı itirazı olan, kimi ilgilendirir? Türkiye’nin neresine gidersen git; çok farklı fikirlere sahip insanlar bile Erdoğan’ı takdir ediyor. Herkes mi yandaş?

“Geldikleri gibi giderler” dedik lakin henüz tam anlamıyla giden yok. Büyük bir irade var ve bu iş artık kesin olarak halledilmeli! Yüzde yüz olmaz, ama büyük oranda halletmek elzemdir!

Anlayacağınız savunma yapmaktan bıktık.

Bir yerde patlama olduğu zaman “Bunu Müslümanlar yapmış olamaz, Müslümanlar böyle yapamaz” demekten bıktık, hep savunmaya çalışmaktan sıkıldık. 

Terör bir gün geldiği yere gidecek, yani Batı’nın kucağına! İlla böyle olsun demiyoruz, ama Batı terörü destekledikçe kendi ikbalini sekteye uğratıyor. 

Hile ve oyunlardan asla kurtulamayız, öyle bir niyetimiz de yok; oyun bitmez ama bizim de argümanlarımız bitmemeli!

Son dönemde vatandaş Bizans oyunlarını iyi okuyor. 

Dolar yahut Euro’nun yükselişi elbette iyi değil, özellikle yatırımcı ve ithal yedek parça, hammadde alanlar için çok büyük sıkıntılar oluyor. Elbette bu işe bir çözüm bulunmalı! Fakat Cumhurbaşkanlığı sistemi sebebiyle bu ekonomik darboğazın bize dayatıldığını vatandaş çok iyi biliyor. 

Dolar 5 TL olsa bile, bunun baş sebebinin hükümet politikaları değil, dışarıdan gelen Sevr dayatmaları olduğu çok net! Ev hanımlarından holding patronlarına, öğrencilerden akademisyenlere kadar herkes bunun farkında!

Döviz yükseldikçe aman nasıl da zevkten 8 köşe oluyorlar! Zevkten 18 köşe olsanız da oynanan bir oyun var ve bu oyun da bozulacaktır!

Şu saatten sonra “Bu bir parti meselesi değil vatan meselesi” demeye gerek yok; daha anlamamışsa Lawrence Ruhu taşıyan bir maşadır!

Vatanımızı sevmek, ayak bastığımız toprakları sevmek, milleti sevmek söz konusu olunca “yandaş” deyip duran zihniyet banalleşti!

Şimdi önümüzde bir “talih değişimi” duruyor. 

Birçok kişi sadece Anayasanın değiştiğini zannediyor; oysa Türkiye’nin 200 yıllık makûs talihi değişiyor! 

Oylamada ne evet diyenler ne hayır diyenler vatan hainidir. Lakin oyunu kullanacak vatandaşa hain diyenler muhtemelen esas hainlerdir. Bırakın sözü millet söylesin; millet istiyorsa ve neye layıksa öyle yönetilecektir zaten!

Türkiye’nin kuruluşu İsviçre, İtalya, Almanya, Fransa kanunlarına göre oldu. Bunu yeni şartlara göre değiştirmek bizi bize getirecek!

Anayasa değişikliğine karşı çıkan Deniz Baykal; “Türkiye’ye sahip çıkmaya geldim” dedi! Daha koltuğuna sahip çıkamadın, nasıl olacak o iş?

“Atatürk de partili Cumhurbaşkanı’ydı” deyince “Onu karıştırmayın” diyorlar! Öldüğünden beri her işe siz karıştırdınız ama! 

Artık ecdadı hatırlıyoruz. 

Fatih Sultan Mehmet; “Bir gece ansızın gelir, krallığınızı imparatorluğuma katarım” demişti. İşte dünya şimdi bu sözü hatırlıyor ve büyüyen Türkiye karşısında titriyor. Biz bunu söyleyince de içimizdeki üstün zekâlılar hemen menfi örneklerle moral bozmaya çalışıyor. Geçti o günler efendi, bir anayasa kitapçığı fırlatıp milleti ezmenin devri geçti Allah’ın izniyle!

YeniAkit
15 Ocak 2017