Sesli Makale

Tıpkı YÖK gibi.

Gerçi YÖK hakkında da yazıyoruz ediyoruz ama kapı duvar.

Ölü taklidi yapıyorlar. İddialar korkunç, arkası da gelecek görünüyor. Bir yazdım bin ah işittim. Hepsini aktarmaya kalksam sayfalar yetmeyecek.

Ama ÖGG can güvenliğimizi doğrudan ilgilendirmekte.

Şimdi Reina saldırısındaki detaylar ortaya çıkmaya başladıkça ÖGG’deki tehlikeyi bir kez daha idrak etmeye başladık.

Reina saldırısından hemen sonra Medya Kritik’te birlikte program yaptığımız Cem Küçük Reina’nın teslim edildiği özel güvenlik şirketi Delta Vip ile ilgili aldığı bilgileri aktarmış, bu şirketin sahibinin üzerinde soru işaretleri olduğunu anlatmıştı. 

Delta Vip, 2012 yılından beri Reina’nın özel güvenlik şirketi. Nurettin Veren’in iddiasına göre acaba sahibi Orhan Özcan’ın, ÖGG’lerle ilgilenmek üzere Gülen tarafından atanmış üç imamdan biri olan Mustafa Özcan ile akrabalığı var mı? Star gazetesinden Kemal Gümüş’ün haberinde Özcan’ın 17-25 Aralık darbe girişimini önceden bildiği, FETÖ’nün montaj kaset komplolarını çok önceden çevresine anlattığı, FETÖ bağlantılı şirketlerin finansörü olduğu iddia edildi.
Star gazetesi bu iddiaları yayınlarken “FETÖ’nün en önemli finans kaynaklarından biri özel güvenlik sektörü” olduğunun ve Reina’dan Danıştay’a dek pek çok kurumda özel güvenlik şirketlerinin tasfiye edilip yerlerine FETÖ’cü olanların getirildiğinin de altını çiziyor.

Delta Vip’in sahibi Orhan Özcan’ın avukatları ise bir açıklama yayınlayarak soruşturmanın gizliliğini ihlal etmemek adına çok açık konuşamadıklarını ancak şirket yönetim kurulu başkanı Orhan Özcan’ın herhangi bir terör örgütü ile ilişkisinin bulunmadığını “Abdestimizden şüphemiz yok” diyerek duyurdular. FETÖ’ye finansal destek sağladığı yolundaki iddialar içinse tüm mali kayıtlarını açmaya hazır olduklarını ifade ettiler.

Kemal Gümüş’ün iddiasına göre FETÖ’cü polis ve yargı mensupları ta Ergenekon davası sırasında Reina’ya operasyon yapmıştı ve bu operasyonla Reina’nın güvenliğini sağlayan eski özel güvenlik şirketi tasfiye edilmişti.

Bu iddia ne kadar doğru bilemiyorum ama bana göre gerçek olma ihtimali çok fazla değil. Asıl sebep daha başka. Reina’nın sahibi Mehmet Koçarslan’ı az çok tanıyorum. Kendisiyle 8 ay kadar birlikte çalıştım. 1997 yılında özel radyolar yayına başladığında faaliyete geçen Cem Vakfı’nın kurduğu Cem Radyo’nun genel müdürü olarak göreve başlamıştım. Mehmet Koçarslan da Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan tarafından radyo yönetim kurulu başkanlığına getirilmişti. Koçarslan aslında bir madenci. Deli dolu, içi dışı aynı, samimi bir adamdır Mehmet Koçarslan. Çok çalışkan ve iyi bir iş adamıdır aynı zamanda. Birlikte çok anlaştık ve çalıştık ama evime uzaklığı nedeniyle radyodan ayrılmak zorunda kaldığımda hayli üzülmüştü, onu biliyorum. Tanıdığım Koçarslan politik bir iş adamı değildi. FETÖ’cüler onda siyasi bir kumpas yapacak veri bulamaz. Ancak Reina’nın yerinin sahibi Ferit Şahenk ile davalık olması nedeniyle Mehmet Koçarslan’a yanaşmış ya da onu yargıdaki elemanları vasıtasıyla sıkıştırmışlar mıdır bilemiyorum.

Tüm bunlar bir yana asıl mühim olan ÖGG ile ilgili soru işaretleri.

Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu’nun “TSK ve emniyete bu kadar sızmış olan FETÖ’nün, eli silahlı ÖGG’lere el atmadığını düşünmek saftiriklik olur” demesi hiç de yabana atılmamalı.

Ya Özel Güvenlik Federasyonu Başkanı Bülent Perut’un ÖGG’lerin 160 bini aşan kısmının FETÖ üyesi olduğunu söylemesi?

Türkiye’nin tüm kritik noktalarında görevli olan ÖGG’lerin içindeki FETÖ ağırlığını dikkate aldığımızda yabancı istihbarat ajanlarının karanlık ve kanlı olaylardaki parmağına şaşırmalı mıyız?

Emniyet Genel Müdürlüğü rakamlarına göre, Türkiye’de bin 511 özel güvenlik şirketi, 745 de özel güvenlik eğitimi veren kurum var. ÖGG sertifikası alanların sayısı bir milyon 17 bini aşarken, aktif ÖGG sayısı ise 280 bin.

O hâlde yapılması gereken çok net.

ÖGG içindeki FETÖ’cüleri hızlı ve etkin biçimde temizleyip, sertifika almış ÖGG’leri ince ve sıkı bir elemeden geçirerek sektöre aktarmak.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Özel güvenlik teşkilatlarının birçok yerde hangi amaçla kimler tarafından, nasıl kuruldukları hepsi soru işaretidir. Üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. Hatta stadyumlarda, hastanelerde görev tümüyle polislere bırakılmalı” derken boşuna konuşmuyordu.

NOT: Yazıdaki bilgilerin bir kısmını Facebook hesabından aldığım Katre Vuslat’a teşekkürlerimle.

Türkiye
12 ocak 2017